Cennet

6.1K 282 156
                                    

Yüce rabbim!

Bak kesin öldüm ben. Valla öldüm. Hayır gerçek olamayacak kadar kusursuz bir rüyadayım. Ya da ilk seçenek ben kesin öldüm de cennete geldim.

Burnuma gelen bir top darbesiyle de ölmem herhalde ya. Bak inanamıyorum hala. Şimdi siz merak ediyorsunuzdur. Bu salak bu kadar yaygarayı neden çıkarıyor diye. O zaman şu ömrü hayatımın en güzel bir buçuk saatini size anlatayım.

Hani dünyanın en muhteşem varlığını izlerken Kuzey Kore füzesi suratıma patlamıştı ya. Tabi bende ufak çaplı beyin sarsıntısı geçirmiştim. İşte tüm bu olaylar gerçekleşirken füzeyi üstüme atan Kore ordusu bana doğru koşmaya başlamıştı. Tabi ben darbenin etkisiyle yere düşmüştüm.  Tüm bunların yanında birde burnum oluk oluk kanamaya başlamasın mı? Başlamasın dediğinizi duyar gibiyim. Ama maalesef bir güzel kanamıştı. Akan fazlaca kanın etkisiyle kendimden geçmeye başlamıştım ki etrafımdaki konuşmaları duyuyordum. Ve aralarından bir zeki arkadaş beni birisinin kaldırıp revire götürmesini söyledi. Aklıma bir not : Bu zeki çocuğun kim olduğunu öğren ve ona ilerde bir şey ısmarla. Neden mi?

Çünkü o çocuk sayesinde muhteşem, ultra yakışıklı ve aşırı seksi ATEŞ beni kucağına alıp okulun bahçesinde hızlıca yürümeye başlamıştı. Tabi tüm bunlar olurken bilincim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu. Bilincim kapanmadan önce kulağıma onun güzel sesinden bir kaç kelime çalınmıştı:

-Ne biçim erkeksin sen be . Bu kadar narin bu kadar güzel olunur mu ?

İşte bu iki cümle kanatlanıp cennete uçmama yetmişti.

Daha sonra ne olduğunu bilmiyorum. Gözlerimi açtığımda şuan bulunduğum yer yani revirdeydim. Gözlerimi açtıktan bir kaç dakika sonra revirin hemşiresi içeri girip yanıma yaklaştı.

-Nasılsın? Başın ağrıyor mu?

-Yok başım ağrımıyor da burnum acıyor hafiften.

-O kadar olacak baya kanadı burnun. Hem darbe almışsın o kadar . Kırılmadığına şükretmen lazım. Şimdi sana yazdığım bu ilaçlar al okul çıkışı. Kremi sabah akşam sür, hapı da ağrın olunca iç. Benden bir istediğin veya soracağın bir şey var mı?

-Yok teşekkürler.

-Hadi bakalım dikkat et kendine.

Konuşmamız burada bitmişti kapıyı açıp çıktı ve beni iğrenç kanlı okul tişörtümle baş başa bıraktı. Eve bu halde gidersem annem çıldırırdı. Bugün beden dersi olmadığı için yanımda yedek eşyada yoktu. Ne yapacaktım şimdi ben. Tüm bunları düşünürken revirin kapısı birden açılmıştı.

Allah'ım gözlerim beni yanıltıyor dimi .

-Nasılsın Derin daha iyi misin ?

Derin mi dedi o? Vallahi resmen ergenlik hormonlarım şuan tüm bedenimi ele geçiriyordu. Galiba alt taraflarımda bir hareketlenme başlamıştı. Kendine gel Derin! Salak salak bakma çocuğun suratına cevap versene!

-Şş şey iyiyim.

Kekeledim mi ben ? İyi bok yedin geri zekalı. Ulan bu çocuk benim tüm sakinliğimi coolluğumu yerle bir ediyor. Mal senin neren cool diyen iç sesimi susturup ATEŞ'e kulak verdim.

-Sen iyisin de tişörtün pek iyi gözükmüyor. Yanında yedek tişört filan var mı?

-Maalesef. Hayır eve nasıl giderim bu halde onu düşünüyorum. Annem beni bu halde görürse baya endişelenebilir.  Bugün beden dersi  de yoktu ki yanımda yedek kıyafet getiriyim. Ne yapacağım hiç bir fikrim yok.

Benim çenem mi düştü? Biri beni susturabilir mi? Ulan kaç senedir açılmayan bu s..... çenesi şimdi niye durmuyordu. ATEŞ'in benim üzerimdeki etkisi nasıl bir şeydi böyle. Gene kafamdaki deli soruları ATEŞ'in    muhteşem sesi durdurmuştu.

-Heyy heyy sakin ol prenses.

Prenses ?

-Şimdi benim yanımda her zaman yedek tişört olur. O kadar futbol oynayınca insan terliyor. Tabi kimse kızlara kötü kokmak istemez dimi.

Ulan ben bu çocuğun ağzını s...... . Hayır onun ağzını şey yapmazsam kendi kulaklarımı şey yapıyım. Adam yanımda resmen flört hayatını anlatıyor ya.

-Al bu tişörtü geçir üstüne.

Deyip tişörtü bana uzatmıştı. Allah'ım sana geliyorum. Ben Derin Akıncı 18 senelik şu ömrümde bunları da mı görecektim. ATEŞ YILMAZ bana tişörtünü verdi. Bana bana Bihterine .

Ne diyorum lan ben. İyice şirazem kaydı benim. Ulan çocuk elinde tişörtle kala kaldı. Alsan çocuğun elinden mal .

Kendime söverek tişörte uzandım ve elinden aldım.

-Seni evine bırakmamı ister misin? Kendini nasıl hissediyorsun?

Bak valla ben bugün ölmediysem bir daha ölmem.  Kendine gel ve en cool şekilde cevabını ver Derin. hadi koçum yaparsın ..

-Yok teşekkürler iyiyim ben. Tişört içinde sağol.

-Bir şey değil. Neyse benim kaçmam lazım kız arkadaşım bekliyor. Bu arada hiç söylemedim ama yüzüne gelen topu ben atmıştım. Yani yanlışlıkla tabi. Özür dilerim burnun için.

İçimden senin ayağında top olayım dedim. Tabi dışımdan :

-Önemli değil.

-Tekrar kusura bakma. Yarın görüşürüz okulda kendine iyi bak.

Dedi ve gitti düşlerimin prensi. Bugün resmen yeryüzünde cenneti yaşadım be. Elimde ki tişörtü burnuma yaklaştırarak kokusunu derince içime çektim. Bak valla bir adamın ter kokusu bile güzel olabilir miydi?





Y/N: Biraz uzun oldu gibi. Hatalarım varsa affedin. Okuyan bir kaç okuyucunun bile yorum yapması beni çok mutlu eder. Yorum yapmayı unutmayın :)

ANOTHER  -[boyxboy]-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin