Acı

4.4K 228 90
                                    




Evet başımdan o kadar olay geçti ölmedim ama bugün kesin öleceğim. Allah'ım sen günahlarımı affet. Biliyorum bir sürü itlik yaptım. Açık saçık dergiler olsun, olabildiğince eşcinsel içerikli video olsun(+18 anladınız hadi sizi gidiler :D ) , elin çocuklarının kıymetlilerini kesmek olsun, başkalarıyla açık seçik hayaller kurmak olsun bir sürü günah işledim. Niye mi bu kadar olay yarattım? Neden mi ölüyorum? Çünkü o lanet olasıca ATEŞ BEY elini ciddi ciddi cebime soktu.

Bak ne diyorum. CEBİME BENİM CEBİME !

Şu 3 saniyede ölmediysem herhalde bir daha ölmem. O eli biraz daha orada durursa dayanamayacağım. Zaten şimdiden tüm vücudum kızarmaya başladı. Bir an kendime gelip bir hışımla ATEŞ'i ittirdim. O anki deli gücüyle midir nedir bilmem ama dağ gibi çocuk resmen yere düştü be. Neyse kendine gel Derin ve tüm cazgırlığını konuştur.

-Ne yapıyorsun lan sen!

Ben ATEŞ'e lan mı dedim? Hayırdır ya nereden geliyor bu cesaret bana.

ATEŞ bir hışımla yerden kalkıp saniyesinde önümde bitti.

-Sen biraz önce beni ittin mi?

Cevap verme sakın!

-Cevap versene lan !!

-Pardon ya bir an sinirle oldu .Hayır sende niye elini cebime daldırıyorsun ki.

ATEŞ'in gözlerinde gördüğüm saf su katılmamış sinir mi bana mı öyle geliyor. Evet Derin hazır mısın bir sevdiğin çocuktan dayak yemediğin kalmıştı. Güzel resmen kum torbası gibiyim ya. Gelen vuruyor giden vuruyor.

-Lan piç telefonunu kırdık diye yaptıralım dedik. O... ç..... sana iyilikte yaramıyor herhalde.

Yapma be ATEŞ parçalama kalbimi ya. Herkese ette bana küfür etme be. Hele ki anneme hiç etme. Hayır ağzımı açıp tek kelime de edemiyorum ki.

Sağıma soluma baktığımda tüm sınıf başımıza toplanmıştı. Yetmezmiş gibi birde ATEŞ'in arkadaşları ona destek olmak için arkasına dizilmişti. İşte resmen sıçtığımın resmidir. Zil niye çalmıyordu ki. Tam tekrar sırama oturacakken ATEŞ'in en yakın arkadaşının kulağına fısıldadığı şeyi duydum.

-Şu ibneye gününü göstermeyecek misin ATEŞ?

Bak işte her şeye geliyorum da böyle insanların tercihleriyle dalga geçilmesine gelemiyorum. Resmen şalterlerim atıyor. Bir an arkamı dönüp Yiğit'e yaklaştım ve :

-Ne dedin sen?

Yüzüme pis pis sırıtıp cevap verdi:

-İbne dedim. Ne oldu değil misin? Tüm okul senin ne bok olduğunu biliyor.

O anki sinirimle Yiğit'in suratına bir tane geçirdim. Yumruğun etkisiyle hafiften arkaya sendelemişti. Tabi o kadar güçlü birisi olmadığım için büyük ihtimalle vurduğum yer birazcık kızaracaktı.

Düşünmeden hareket ettiğime her zaman pişman olmuşumdur. Hiçbir zaman bana düşünmeden yaptığım hareketlerin iyi dönüşü olmadı. Tıpkı şimdi yaşadığım olay gibi. Yiğit ve onun kankileri ki bunlara ATEŞ'te dahil kolumdan tuttukları gibi beni sürüklemeye başladılar. Ne halt olacağını bilmeden koridor boyunca yürüdük. Tabi çakallar çaktırmadan beni sürüklüyorlardı ki öğretmenler çakmasın.

Hayatım 10 dakika öncesine kadar gayet iyiyken şuan güzel bir dayak yemek üzere tuvalete sokulmuştum. Birisi kapıda gözcülük yaparken diğerleri yanımdaki yerlerini aldı. Aralarında ismini unuttuğum salak ilk olarak söze atıldı:

-Ne yapalım çocuklar şimdi bu ibneye. Benim fikrim bir güzel dövüp kafasını klozete sokalım.

Bana ibne diyen p..... e bak sen. Ardından yüzüne yumruk attığım Yiğit sözü aldı:

-Benim daha iyi bir fikrim var. Bence her birimiz onun tadına bakabiliriz. Nasıl olsa ibne değil mi? Onun için sorun olacağını sanmıyorum.

Yok artık!! Bir şey yapmazsam bunlar beni burada haşat edecekler. Bir an önce kendimi kurtarmam lazım.

-Bak gerçekten özür dilerim. Bir anda Ateş öyle elini cebime daldırınca sinirle ittim. Yiğit'te ibne deyince bir anda kendimi kaybedip vurdum. Valla özür dilerim.

Ben böyle onlara köpek gibi yalvarırken ATEŞ ne yapıyordu biliyor musunuz? Kapının orada durmuş gayet normal bir halde beni izliyordu. Benim yalvarmalarım bitince sözü tekrar Yiğit aldı:

-Ne oldu? Korktun mu ibne? Merak etme ya çok acıtmayız altı üstü 3 kişiyiz. Hem sen alışıksındır böyle şeylere.

Konuşa konuşa yanıma yaklaşıyordu. Resmen üstüme üstüme geliyor lan bu. Bak şimdi bittim ben. Tam dibime gelip beni duvara ittiği esnada Ateş'in sesi duyuldu:

-Yiğit dur!

Bak gene kıyamadı bana sevdiğim. Ulan varya ben bu çocuğu sevmekle çok iyi bir şey yapmışım he. Diye düşünmeye kalmadı ki ağzından o iğrenç kelimeler döküldü:

-Sen bana bırak onu ben ona ne yapacağımı biliyorum .

Diyerek yanıma yaklaşmaya başladı. Bir kaç adım önümde durup suratıma iğrenç bir gülümseme sundu. İlk defa onun güzel yüzünde böyle iğrenç bir gülümseme görüyordum. Ben onu her şeyiyle sevmiştim ama bu iğrenç gülüşü ile değil.

-Bir daha ne yaptığına 2 kere dikkat edersin.

Deyip bacak arama gayet sert bir tekme atmıştı. Bakın canım o kadar acıdı resmen attığı tekme babamın sopasıyla yarışır cinstendi. Tekmesiyle dizlerimin bağının çözülüp yere düşmem bir olmuştu. Şeyime vurmuş olduğu tekme yetmemiş olacak ki 3 4 tane tekmesini de karnıma geçirmişti. Resmen nefes alamıyordum. Sanki bu çocuklar o gün suratıma top geldiğinde beni revire götüren çocuklar değildi. İçlerinden nasıl bu kadar iğrenç varlıklar çıkabilir anlam veremiyorum.

Ben yerde kıvranırken Ateş yanıma eğilip son cümlesini söyledi:

-Bir daha bana bulaşmamayı aklının bir köşesine yaz çocuk.











Y/N: Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

ANOTHER  -[boyxboy]-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin