ANOTHER -[boyxboy]-

Aç Ağzını Bakıyım

Not: Şarkıyı dinleyerek okuyun ;)

Bazen söyleyeceklerinizi söyleyemez de tıkanırsınız ya işte bende tam o tıkanma zamanındayım şuan. Ne diyebilirim ki. 'Babam senle geldiğimi görünce ağız burun daldı' mı yoksa 'Babam homofobiklerin lideri bir şerefsiz' mi? İki yol da çıkmaz benim için.

Hayır eşcinsel olduğumdan utanmıyorum. Bunu babamın suratıma vurduğundan da utanmıyorum. Utandığım tek şey babamın o adam olması.

Zaten şu kısacık ömrümde bir türlü anlamadım ki insanlar neden birbirlerine saygı duymuyor. Ne olmuş yani erkekleri seven bir erkek olduysam. Ne olmuş ki kadınları seven kadınlar olmuşsa. Ne olmuş ki kendini o bedene ait hissetmeyen trans insanlar olmuşsa. Bir türlü anlayamadılar bu dünyadaki tüm kötülükler insanların birbirine saygı duymamasından, aşağılamasından, hor görmesinden gelmiyor muydu?

Ulan siz kendini adam diye anlandıranlar kadınları sevdiniz de ne oldu ? Ne oldu he hepsini öldürmediniz mi? Dövmediniz mi? Tecavüz etmediniz mi? Küçücük kızınızı kendinden katlarca yaş büyük biriyle evlendirmediniz mi? Doğruya ama siz adamsınız biz ibne dimi. Ulan siz adamsanız ben iyi ki ibneyim. Şükür ki sizin gibi değiliz.

Sırf bu düşünceli insanlar yüzünden ben bu hale geldim. Sırf sizin gibi pis kalpli babam yüzünden bu hale geldim. Bak adama baba demeye utanıyorum. Kaç senedir konuşmuyorum, elimden geldiğince onun parasını yemiyorum. Ne olurdu lan o gün dövmeseydi. O gün belki bir kızı öpseydim böyle olmayacaktı. Ne yapacaktı söyleyeyim mi? Gelip sırtımı sıvazlayıp 'Benim aslan oğlum şimdiden çapkınlığa mı başladı' diyecekti. Takdir edecekti.

Şimdi burada Tarık bana acıyan gözlerle bakıyorsa tek sorumlusu siz pis yürekli insanların bize saygı duymaması.

Tarık bana bakmaya devam ederken dibine iyice sokularak kollarımı beline sardım "Boşver ne olur bu konudan konuşmayalım" diyerek başımı boynuna gömdüm. Onun kokusunu içime çekerken bir şeyin farkına varmıştım. Ben kesinlikle aşık olmuştum. Hem bu kokuya hem bu adama.

Sarılmama karşılık vererek oda bana sokulmuştu. En sonunda tuvaletin çıkmaya karar vererek ayrıldım ve "Sence tuvaletin bu havasını yeteri kadar solumadık mı? Artık çıksak." dedim.Elimi tuttu ve "Bu seferlik bu konu hakkında konuşmuyorum ama bu konu kapanmış değil bilesin." dedi. Kapıyı açarak dışarı çıkmıştık. Kapıda ki çocuk korkak gözlerle Tarık'a bakıyordu. Çocuğun bakışlarını gören Tarık çocuğun sırtını patpatlayarak "Sağol kardeş bu iyiliğin aklımda" dedi.

Koridorda ilerlerken hiçbir şey düşünmüyordum ta ki karnım guruldayana dek. Dün akşam bir şey atıştırmamıştım eee sabahta yemedim zaten oda kendini belli etti bu şekilde. Sesi duyan Tarık gülen gözlerle bana döndü "Vayyy birilerinin midesi dile gelmiş" dedi gülerek. Diyemedim 'o kaç senedir konuşuyor da kimse duymuyor'. Bir anda elini karnıma tutup okşadı ve "Doğruyu söyle hamile filan mısın? Yoksa çocuğum benimle konuşmaya mı başladı?" dedi. Ulan bak bir düşündüm de SAÇMALAMAYIN TABİ Kİ HAMİLELİĞİ DÜŞÜNMEDİM. Düşündüm de böyle ilerde bizim bir evlat edinip aile kurduğumuzu. Hayali bile yüzümde güller açmasına sebep olmuştu. Oldum olası çocukları sevmişimdir de işte o Allah'sız babam bir çocuktan başka çocuk istemediği için yapmamışlardı. Bende hep kuzenlerimi severdim.

Böyle düşüne düşüne bir bakmışım ki kantine gelmişiz. El ele girdiğimiz kantinde tüm gözler bizdeydi. Tabi Tarık'ta ne varsa bir Allah'ın bir kulu ağzını açıp tek kelime edemiyordu. Kantinci abinin dibinde bittiğimiz de Tarık'ın kantincinin önüne attığı 200 lira aklıma gelmişti. Yaptığı hareket sinirlendirmişti. Bak hatırlayınca gene sinirlenmiştim. Adama bakarak "Bize iki tane karışık tost, iki tane muzlu süt " dedi. Bak bütün sinir uçup gitmişti. Neli süt sevdiğim unutmamış. Yalnız ben annemden para almamıştım. Ve cebimde sadece 2 lira vardı. Tarık'a doğru dönüp "Ya ben aç değilim sadece muzlu süt alsam yeter" dedim. Tarık beni takmayarak cebinden cüzdanını çıkarttı ve adama 50 lira uzattı. Hemen elini tutup "Ne yapıyorsun sen, niye benimkinin de parasını ödüyorsun" dedim. Hafiften gülümseyerek "Ne saçmalıyorsun sen ya" dedi ve parayı adama verdi.

Sırtımı duvara yaslayarak beklemeye başlamıştım. Hayır o her seferinde böyle parasını öderse ben hiçbir şey almazdım. Ne yapıp ne edip benim para kazanmam lazım. Yoksa mahcubiyetten öleceğim. Tostlar hazır olunca adam ilkten tostları daha sonra da sütleri uzatmıştı. Tarık tostları sağ eline sütleri sol eline alıp beni yanına çekmiş kolunu omzuma atmıştı. Sağ elindeki tostlar tam dibimde dururken adeta kokusuyla mest olmuştum.

Boş bulduğumuz masaya geçerek oturduk. Hemen tostu bana uzattı ve "Aç ağzını bakıyım aaaaaa" diye ağzıma getirdi. Eee bu kadarı da pes yani diye içimden saydırarak tosta elimi atıp kendi elime aldım. Biraz bozuldu gibi oldu ama bu kadar insanın içinde de bebek gibi beslenecek halim yoktu. Hafif tripli havayla sütü sesiz bir şekilde önüme bıraktı.

Ya bak kıyamam be. Ulan çok da tatlı trip atıyor şerefsiz. Dayanamayıp elimdeki tostu ağzına yaklaştırıp "Aç ağzını bakıyım aaaa " diye onu taklit ederek tostu ona uzattım. Trip atmaya devam ederek "Benim tostum elimde" dedi. "Biliyorum ama bunu ben uzattım o yüzden aç ağzını" dedim hafif kızarak. Kaşlarımı çattığımı görünce gülümsedi ve hemen ağzını açtı. Bir lokma ısırdı ve hızla çiğneyerek yuttuğu gibi aynı taktiği uygulayıp elindeki tostu ağzıma doğru uzattı. Bu sefer onu kırmayarak uzattığı tosttan bir parça ısırdım.

Bir anda bu yaptığımız baya cilveleşmeye döndü ve o bana tost ben ona tost, o bana süt ben ona süt uzatarak yemeye başlamıştık.

Şuan o kadar mutluydum ki korkmaya başladım. Allah'ım ne olur mutluyken üzülmeyeyim.

Y/N: Okuduğunuz için kocaman kocaman teşekkürler :) Yorum yazmayı ve oy vermeyi unutmayın ;)