O Kadar Ufaklık Değilmiş

2.7K 104 43
                                    



DERİN

Özlemiştim ya. Zaten zor bir dönemden geçmişim bir de onu kaç gündür görememek koymuştu işte. Zaten her an hamileler gibi her şeye ağlıyordum. Bir de onu görememenin vermiş olduğu özlemle şu an salya sümük ağlıyordum. Baya ona sarılıp kokusunu içime çekerken bir yandan da hıçkırıklarımı ağzımdan kaçıra kaçıra ağlıyordum.

Ağlamam şiddetlenince Tarık kendini geri çekerek önce göz yaşlarımı sildi sonra da "Amma da sulu göz oldun ha sen. Böyle herşeye ağlayacaksan işimiz iş yani" dedi. Sinirle elini iterken "İstersen uğraşma. Biz özledik diye ağlayalım beyefendiden bir de azar işitelim. Ne güzel iş valla" dedim sert ses tonumla. Tekrar beni kollarının arasına alırken "Sen ağlayınca benim kalbim acıyor ama. Hadi durdur şu gözyaşlarını" dedi.

Aslına bakarsınız bana laf atmasıda sırf benim iyiliğim içindi. Üzülmemem, ağlamamam ve kendimi sıkmamam lazımdı. Böyle şeyler beni yoran şeylerdi. Sırf bu yüzden ağlamamı istiyordu.

Boynuna hafif öpücükler kondururken bir anda konuşmaya başladı "Aşkım inan yaptığın şey çok hoşuma gidiyor ama az daha devam edersen annene görmek istemediği şeyler görecek o yüzden boynum öpmeyi bırakıp başka bir yerimi öpsen" dediğinde içimde piç Derin ortaya çıkmıştı. Tek gözümü kırparak yapabildiğim kadar şehvetli bir sesle "Nereni öpmemi istersin yakışıklı" dedim. Kendimi bir anda ucuz porno filmlerinde oynayan koca memeli başrol abla gibi hissetmem hiç normal değildi galiba.

Tarık şok olmuş ifadesiyle suratıma bakarken bir anda konuşmak aklına gelmiş "Allah aşkına doğruyu söyle ben yokken neler izliyorsun sen?" dedi. Aslına bakarsanız bende her genç, kuduruk, azmış ergen gibi porno izlerdim. Tabi bunların arasında genelde gay pornoları olurdu. Ama genel tercihim yaoi mangalardı. Olabildiğince ingilizce destekli okurdum. Çünkü türkçe çevirilerde genelde sansür olurdu. Tabi bunları ameliyat olmadan önce fişşek zamanlarımda yapıyordum çünkü şu an afedersiniz ama işerken bile yoruluyordum. Bir kaç hafta önce her sabah yaşadığım sabah ereksiyonundan dolayı kendimi rahatlatmayı denesemde daha iki dakika olmadan yorulmuş ve pes etmiştim. O gün çektiğim(!) zorluklardan sonra bir daha tamamiyle düzelene kadar dokunmama kararı aldım. Ne kadar süreceği belli değildi ama nefeslerim düzelene kadar kendimi ellememeliydim.

Tarık suratıma aval aval bakarken "Ama aşkım aklıma kötü şeyler getiren sensin" dedim şirin bir ifadeyle. Gelmişim 18 yaşına hala sevgilisine şirinlikler yapan Pelin Su triplerine giriyorum diye düşünürken "Öyle mi Derin Su'cuğum" diyerek yanaklarımı sıkmıştı. Kalp kalbe karşı derlerde böyle aynı düşündüğüm şeyler keşke beni rezil eden şeyler olmasa diye içimden geçirdim.

O koca kürek ellerini yanağımdan iterken elleri rahat durmayıp tişörtümü kaldırmaya başlamıştı. "Ne yapıyorsun sen?" dememe kalmadı komple tişörtü açıp dikişlerimin olduğu yere bakmaya başladı. Daha sonra yavaşça yanıma yaklaşarak sargıların çıktığı yere doğru kafasını uzattı. Ne yaptığını izlemeye o kadar dalmıştım ki dudakları o kadar hafif bir şekilde değmesine rağmen taaa en derinde hissettmiştim öpücüğünü. Aşağılara doğru bir iki öpücük kondurdu ve tişörtü aşağı çekerken "Kapatalımda mikrop kapmasın" dedi. Tişörtü komple aşağı indirince ensesinden tutup kendime çekerken "Ben kapıcağım mikrobu kapmışım zaten" diyerek dudaklarına yapıştım.

Normal insanlar gibi sakin öpüşürken bir anda nefes almak için ağzını açmasıyla azgın tekeler gibi dilimi içeri gönderdim. Yemin ederim tamam kuduruktum hatta önceden yakışıklı erkekleri kesecek kadar azgındım ama Tarık'la tanıştıktan sonra içimde ki cevher ortaya çıkmış birde ameliyat buna tuz biber ekmişti.

ANOTHER  -[boyxboy]-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin