23

39.4K 1.6K 137
                                    

Masanın önüne geldiğinde Alfred huzursuzca gerinip "Nerede kalacağını buldum" dedi. Katherin merakla yüzüne bakarken Alfred daha da huzursuzlaşan yüz ifadesiyle "Hücrede" dedi.

Sonra ağır adımlarla kalkıp pencereye doğru ilerledi. O pencereye giderken Katherin doğru duyup duymadığını düşünüyordu. "Hücrede mi?" diye tereddütle sorunca Alfred sıkılgan bir tavırla başını salladı.

"Tanrı aşkına Lord Alfred ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?Hücrede nasıl kalırım?" diye hayretle sorunca Alfred arkasındaki pencere pervazına yaslanıp kollarını göğsünde buluşturdu. "Bak sabahtan beri bunu düşünüyorum ve bulabildiğim tek çıkar yol bu." diyince Katherin atılıp "Bırakın da koğuşumda kalayım. Şimdiye kadar sorunsuz kaldım. Bir hafta daha kalabilirim." dedi.

Alfred taviz vermez bir şekilde reddedip "Hayır. Buna izin veremem. Olur da farkedilirse neler olacağını düşünebiliyor musun?" diyince Katherin çenesini dikleştirip "Farkedilirsem ne olur Lord Alfred? İşte siz biliyorsunuz.Olabilecek en kötü şey zindana atılmam ve siz şuan bunu söylüyorsunuz. Hücre de kalmamı." diye hırsla konuştu.

Alfred onun aksine yorgunca "Hücremiz o kadar da berbat bir yer değil Katherin. Aklında ne canlandırıyorsun bilmiyorum ama seni temin ederim şuan için en iyisi orada kalman." dedi. Katherin kafasında olanları tartarken Alfred onun yumuşadığını düşünerek lafa girdi.

"Seni sık sık kontrol edeceğim. Yemek konusunda endişen olmasın bir şekilde onu da halledicem. Bir hafta dolunca seni oradan çıkarıcam." diyince Katherin "Bir hafta orada tıkılı kalacaksam ne anlamı var. Hem orada işimi nasıl halledicem" diyince Alfred kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı.

"Şu lanet işin ne olduğunu söylesen belki yardımcı olabilirim. Ve sonra sende buradan çekip gidersin " diye sitemle konuşunca Katherin'in kalbinden bir sızı geçti. Demek gitmesini bu kadar çok istiyordu. Bu düşünceyle bakışlarını ayaklarına indirdi.

Biraz düşündükten sonra aklına gelen fikirle kafasını kaldırdı.  Fakat bunu Alfred'e nasıl söyleyecekti? Acaba çok mu fazla şey istemiş olurum diye düşünürken sıkıntıyla "Lord Alfred?" dedi. Bakışlarını utanıp sıkılarak yere indirdi.

Ensesini tedirgince kaşırken "Sizin odanızda kalabilir miyim?" diye ağzındaki baklayı çıkardı. Kafasını utanarak kaldırıp Alfred'in suratına bakınca dudağının alayla kıvrıldığını gördü. Bu utanmasına neden olurken kaşlarını çattı. Alfred ise alay kokan sesiyle "Üzgünüm ama yatağımı erkek kılığında bir kızla paylaşamam" diyince Katherin'in kaşları daha da çatılırken Alfred'in kendisini yanlış anladığını farketti.

Kendi dudağı da alayla kıvrılırken "Sizin aklınız böyle fesat şeylere çalışıyor olabilir ama ben burayı kastedmiştim." dedi. Alfred bozulup kaşlarını çattı. "Burası mı?" diye sorunca Katherin bilmiş bir ifadeyle "Evet burası Lord Alfred. Kanepede kıvrılır yatarım." diyince Alfred bu durumdan kurtulmak için ciddileşti.

"Katherin bunu da düşündüm ama olmaz. Neden burada kaldığını öğrencilere açıklayamam. Sorduklarında ne diyicem onlara?" diyince Katherin onun haklı olduğunu anladı. Alfred bu sefer yumuşak bir ses tonuyla "Bak en makul çözüm hücrede kalman. En azından sorgulamazlar. Onlara bana saygısızlık yaptığını söyleriz.  Bir hafta sonunda seni oradan çıkarırım. İşini halledip gidersin." diyince Katherin bir süre sessizce düşündü. 

Alfred haklıydı. En mantıklısı buydu. Kendisine cevap bekler gibi bakan Alfred'i görünce uysalca kafasını olumlu anlamda salladı. Alfred'in suratında hafif bir gülümseme oluştu.  "Yemekten önce müdürden anahtarları aldım. Onun haberi var. Bana saygısızlık yaptığını söyledim. Yarın başına nöbetçi dikeceğim. Hem yalnız kalmamış olursun hem de bir ihtiyacın olduğu zaman ona söylersin.  Şimdi gidelim." dedikten sonra yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin