Önce Kont Etherdorf ardından amcası giderken masa da Katherin ile kalmıştı. O da etrafta ki insanları izliyordu. Alfred bakışlarını salonda gezdirip amcasının nerede olduğuna bakarken gördüğü şey ile ne yapacağını şaşırdı. Gregory salonun ortasında arayan bakışlarla sağa sola bakıyordu...
Alfred birkaç saniye gördüğünü idrak etmeye çalıştıktan sonra hızla Katherin'in kulağına eğilip "Gregory burada çabuk arkadaki masaya geç ve sırtını buraya dön. Sakın arkanı da dönme" dedi. Şuan bulabildiği en iyi çözüm buydu.
Katherin'in suratı hayretle aydınlanırken Alfred Gregory bu tarafa bakarsa Katherin'in yüzünü görmesin diye omuzlarından tutup arkasını çevirdi. Katherin yüzünü buruşturup kaşlarını çatarken telaşla "O görmeden çıkarın beni burdan." dedi. Alfred Gregory'nin kapıya yakın olduğunu görünce bunun mümkün olmadığını anladı. Neyse ki kuytu bir masa seçmişlerdi. Her ne kadar Katherin'i gözlerden uzak tutmak için seçmiş olsa da bu masayı şimdi işe yaramıştı.
Katherin'in kolunu çekiştirirken " Gregory gelmeden git şuraya Katherin!" diye sinirle konuştu. Katherin etrafına kısa bir bakış atıp bulundukları masadan çokta uzak olmayan diğer masaya geçti. Arkasını dönerken neden bu lanet masalara sandalye koymadıklarını düşünüyordu.
O sırada Gregory hala tanıdık bir yüz görmek için etrafına bakıyordu. Alfred'i görünce gülümseyerek ona doğru ilerledi. Büyük adımlarla kısa sürede Alfred'in yanına varırken gülümsemesi genişleyip "Alfred seni görmek güzel." dedi. Alfred huzursuz bir homurtu çıkarıp "Aynı akademideyiz ve seni haftaiçi hergün görüyorum Gregory." diyince Gregory muzip bir kahkaha atıp "Hiç hatırlatma Alfred senin bu ketum suratını hergün gördüğüm aklıma geldikçe içim sıkılıyor." dedi.
Diğer masadan onları duyan Katherin'in suratına geniş bir gülümseme yayılmıştı. Alfred kaşlarını çatıp "Gelmeyeceğini sanıyordum Gregory. " diye sorarcasına konuşunca Gregory'nin suratına gevrek bir gülümseme yerleşti. "Akademide erkek yüzü görmekten sıkılmıştım. Hem genç leydiler beni özlemiştir." diyip çapkın bir bakış atınca Katherin diğer masa da yüzünü buruşturdu. Pedro Gregory hakkında kadınlardan hoşlanır derken ciddiymiş diye düşündü.
Alfred tedirgin bir şekilde "Sen... kimseyi gördün mü?" diye sorup ağzını ararken Gregory soruyu yanlış anlayıp "Aaa evet. Girişte birkaç tanıdıkla karşılaştım." dedikten sonra gözlerini kısıp Alfred'e baktı. "Ve bil bakalım neden bahsediyorlardı?" diyince Alfred kaşlarını çatıp devam etmesi için gözlerine baktı. "Senin yanında getirdiğin kadından." diye pat diye söyleyince Alfred'in yüzü şekilden şekile girdi.
Gregory'nin ciddi yüz ifadesi onu daha da zor bir duruma sokarken Katherin diğer masa da nefesini tutmuş bekliyordu. Nabzının kulaklarında attığını hissediyordu. Hemen sonra Gregory bir kahkaha atınca Alfred derin bir nefes aldı. Gregory kahkahalarına son verirken "Tanrım bir delikanlı gibi heyecandan yüzün soldu. Dedikleri doğruymuş." diye dalga geçti.
Sonra Alfred'in konuşmasına müsade etmeden alınmış bir ifade takınarak "Dostum hayatında ilk kez kolunda bir kadınla bir baloya geliyor ve bunu en son ben öğreniyorum. Üstelik onu Gabriella cadısının balosuna da götürmüşsün." diyince Alfred sıkılgan bir nefes verip "Sandığın gibi değil Gregory. O sadece misafirimiz. " diyince Gregory eski neşeli haline döndü.
"Dedikoduları hemen aldım Alfred.Herkes misafirlik olayının sadece bir kılıf olduğunu düşünüyor. Yoksa hiçbir zaman bir kadına yüz vermeyen senin, kolunda bir kadınla gelmen şüphe çekici. Zaten ben de her hafta sonu amcana gitmenden şüphelenmiştim." diyip etrafa arayan gözlerle baktı. "Ee nerde dostumun kalbini çalan kadın? Seni etkilediğine göre çok güzel olmalı." diye aranırken Alfred'in tek derdi onu buradan uzaklaştırıp Katherin'i sağsalim dışarı çıkarmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Ficción histórica1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intik...