Alfred odadan çıkınca oda bir an boşalmıştı sanki. Alfred'in heybetli vücudu tüm odayı dolduruyordu. O çıkınca Katherin üşüdüğünü hissetti. Şimdi ne yapacaktı. Alfred birşey demeden gitmişti. Sessiz kalması kabul ettiği anlamına mı geliyordu? Düşüncelerden arınıp kendini buram buram Alfred kokan yatağa bıraktı...
Alfred çalışma odasına varınca kendini kanepeye attı. Uzanırken William'ı düşünüyordu. Bu kanepede en son uzandığında onu bahçede ağlarken bulmuştu.
Bazen o kadar masum ve ürkek olurken bazense koca yürekli bir kız çocuğu olmayı nasıl beceriyordu. Bir yanı neden burada olduğunu deli gibi merak ederken diğer yanı ona güvenmek istiyordu. Bu düşünceler arasında rahatsız kanepede uykuya daldı.
Katherin sabah uyandığında nerede olduğunu şaşırsada dün olanlar beynine doluşunca Alfred'in odasında olduğunu anımsadı. Geniş yatakta doğrulup oturdu. Bir kez daha şu köylülerle soylular arasında ki farka lanet ederken yarasının ne durumda olduğuna bakmak için gömleğini tuttu.
Dün yaşananlardan dolayı yarasını tamamen unutmuştu. Gömleğine uzanıp tam kaldıracakken odanın kapısı açıldı. Katherin korkuyla gömleği örterken utanmıştı. Sonuçta Alfred artık kız olduğunu biliyordu.
İçeri giren Alfred ise yanlış bir zamanda geldiğini farketmiş ve bozuntuya vermemeye çalışmıştı. Lanet olsun ki bir kız olduğu gerçeğine hala alışamamıştı. Katherin'e kısa bir bakış attıktan sonra bakışlarını dolaba çevirip oraya yöneldi.
Yataktan fırlayan Katherin de onun yanında bitmişti. Katherin gözlerini beklentiyle açıp Alfred'e dikti. Yorgun gözüküyordu. Uyuyamamıştı heralde. Doğru ya onun yatağında uyumuştu. Bu yüzden uyuyamamış olmalıydı.
Onun herhangi birşey demesini bekliyordu. Gözleri Alfred'in suratında, onunla birlikte yan yan yürürken Alfred bir anda durunca Katherin hızını alamamış ve dolaba toslamıştı. Omzunu sıvazlayarak dolaptan ayrılıp tekrar Alfred'e baktığında Alfred'in yüzünden belli belirsiz bir gülüş geçtiğini gördü.
Bu kendisininde gülümsemesine sebep olurken tekrar beklentiyle gözlerini Alfred'e dikti. Alfred ise ona cevap vermek yerine önündeki dolabı açtı. Katherin kocaman açtığı gözleriyle merakla onun ne yaptığına bakarken Alfred dolaptan çıkardığı gömlekleri bir bir açıp boyutlarına bakıyordu.
Sonunda bir tane seçtiğinde Katherin'e bakmamayı sürdürerek sakince dolabı kapattı. Dolabı kapattıktan sonra Katherin'e dönüp "Böyle bakmayı kes " diyip elindeki gömleği Katherin'in kafasına bıraktı. Katherin kafasındaki gömleği çekene kadar Alfred yürümeye başlamıştı.
Yürümeye devam ederken konuştu. "O gömleği giy. Etrafta kanlı gömlekle dolaşma." diyince Katherin'in suratında aptal bir gülümseme oluştu. Demek kalmasına izin vermişti. Elini yumruk yapıp havada zaferle sallarken arkası dönük olan Alfred bir anda önünü dönünce telaşla elini indirip arkasına sakladı. Gözlerini kaçırırken beceriksizce gülümsedi.
Alfred gözlerini kısıp "Şimdilik kalmana izin veriyorum. Sırf neden burada olduğunu öğrenmek için. " dedikten sonra normal ses tonuna dönüp "Akşama kadar takıl. O zamana kadar sana kalacak bir yer bulurum." dedi. Katherin atılıp "Koğuşumda kalabilirim. Hiç kimse erkek olmadığımı bilmiyor." diyince Alfred tekrar gözlerini kısıp "Hiç kimse mi?" diye sordu.
Pedro'nun bildiğini sanıyordu. Katherin kafasını olumsuz anlamda sallarken Alfred ağzında geveleyerek "Olsun yinede. O kadar erkeğin arasında kalmana müsade edemem." diyip odadan çıktı.
Katherin suratındaki sırıtışla üstünü çıkarmaya başladı. Gömleğini çıkarınca yarasının sarılı olduğunu gördü. Sahi neden revire değilde buraya gelmişlerdi. Yoksa revir hekimi de kız olduğunu biliyor muydu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
היסטורי בדיוני1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intik...