Adımlarını kendi odasına çevirirken Hector'un iyi bir cezayı hakettiğini düşünüyordu. Odasına girip William'ı yatağına bırakırken sık sık yaralandığı için odasında bulundurduğu bez ve bitkisel karışımı alıp yanına oturdu. Gömleğinin düğmelerini açınca gördüğü şeyi ilk başta anlamasa da anlayınca yataktan kalkıp geriledi.
Bu...bu bir...kızdı...
Gözleri dehşetle açılırken ne yapacağını bilemedi. Gözlerini bir iki kere kırpıştırıp gördüğü şeyin gerçek olup olmadığını idrak etmeye çalıştı. Bu nasıl olurdu? Bir kız nasıl olurda orduya gizlice girerdi? Dahası niçin girerdi?
İçindeki onu sarsıp neden burada olduğunu öğrenme isteğini bastırdı. Bir kız olması şuan yaralı ve baygın olduğu gerçeğini değiştirmezdi. Ondan hesap sorabilmesi için önce uyanması gerekliydi.
Bu yüzden tedirgin adımlarla kalktığı yatağa geri döndü. Kendi eliyle açtığı gömleğin düğmelerini vücuduna değmemeye özen göstererek ilikledi. Zaten üzerine bol olan gömleği yarasını açık bırakacak şekilde sıyırdı. Önce gözü biraz pürüzsüz teninde dolaşsa da bu yaptığının yanlış olduğunu kendine hatırlatıp yaraya odaklandı.
Yer yer kan pıhtısıyla kaplanmış yarası kötü gözüküyordu. Onu bayıltacak kadar değildi fakat o bir kızdı. Lanet olsun onun şuan sosyete taktim balolarında olması gerekirken orduda erkek kılığında ne işi vardı.
Bunları uyandıktan sonra kendisine sormaya karar verdikten sonra işine döndü. Aldığı bitkisel karışımı nazik hareketlerle yarasına sürerken huzursuzlaşan yüz ifadesinden canının yandığını anladı. Bir kız olarak canı çok yanıyor olmalıydı.
Yaraya yaklaşıp hafifçe üflemeye başladı. Bir süre üfledikten sonra durdu. Sert yüz hatları gerildi. Boş boş tenine bakarken hafifçe yutkundu. Bir aydır bu akademide kadın yüzü görmediği için bunlar oluyor diye düşünüp kendini teskin etti.
İşine devam edip bezi eline aldı.Bir yandan da kendini dokunduğu bedenin bir kız olmadığını düşünmeye zorluyordu. Karnının üzerine sardığı bezi belinden hafifçe doğrulttuğu kızın altından geçirip bir kaç defa sardı. Bitirdikten sonra bezin ucunu bağlayıp gömleğini örttü.
Hemen kalkmayıp biraz yüzünü inceledi. Lanet olsun kız olduğunu nasıl anlamamıştı. Cılız bir vücud, pürüzsüz bir ten...
Aptallığına lanet ederken bu kızın burada ne işi olduğunu düşünüyordu. Daha fazla burada durmanın yararı olmadığını anlayınca üstünü örtüp odadan çıktı. Çalışma odasına gidip masasına oturduktan sonra onca zamanı düşündü.
Bazı şeyler kafasında yeni yeni anlam bulurken anlamlandıramadığı tek şey neden burada olduğuydu. Dahası bu zamana kadar nasıl farkedilmemişti. Gerçi kendisi de farketmemişti. Çünkü bu çok uçuk birşeydi. Kimse bir kızın erkek kılığına girip buraya gelebileceğini tahmin etmezdi...
Dahası William ya da adı her neyse nasıl buna cesaret edebilmişti? Bunun için geçerli bir sebebi olmalıydı. Aklına gelen fikirle kaşları çatıldı. Eğer düşündüğü şey ise onu bu ülkeden sürdürürdü...
Odasına giren Gregory ile düşüncelerinden sıyrıldı. Doğru ya dersi ona bırakıp çıkmıştı. Gregory endişeli yüz ifadesiyle "William'ın bayıldığını duydum. O iyi mi?" diye sorunca Alfred biran anlatıp anlatmamak arasında kaldı. Şimdilik bir tek kendisinin bilmesi en iyisiydi. En azından gerçekleri öğrenene dek.
Bu düşünceyle sakin bir şekilde cevap verdi " İyi önemli birşey yok."
"Peki şimdi nerede?" diye sorunca Alfred "Odamda.Revir kapalıydı bende odama götürdüm" dedi. Bu söz üzerine Gregory'nin suratında imalı bir sırıtış belirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Ficção Histórica1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intik...