Alfred onun kapalı gözleriyle huzurlu yüzünü incelerken Katherin gözlerini açmadan fısıltıyla "Bu da neydi?" diye sordu. Alfred'in yüzünde çarpık bir gülüş oluşurken dudaklarını yanağına değdirip oradan kulağına geçti. Boğuk sesiyle fısıldayıp "Veda öpücüğü...sevgilim" dedi.
Duyduğu sözle gözleri kocaman açılan Katherin ağzı açık bir şekilde şaşkınca Alfred'e bakıyordu. Alfred onun bu şaşkın hali karşısında boğuk bir kıkırtı çıkarırken başını önüne eğerek güldü. Kafasını kaldırdığında kıkırtısından geriye ufak bir gülümseme yüzünde kalmıştı. Hızlıca Katherin'in alnına küçük bir öpücük kondurup çekildi. Adımlarını kapıya çevirirken Katherin hala kendine gelememişti.
Alfred'in çekilmesi ile derin bir nefes verirken duvara dayandı. Gözleri hala kocamandı. Alfred ona sevgilim demişti. Yani...yani dolaylı olarak...onu sevdiğini ima etmişti. Bu düşünceyle yüzüne gevrek bir gülümseme yayılırken hala inanamıyordu. Sonra hemen kendine gelip yaslandığı duvardan ayrılıp hızlı adımlarla bahçeye yöneldi. Kendisini izleyen gözlerden habersizdi.
Kapıyı aşıp onlara doğru ilerlerken Alfred Kont Etherdorf'un elini sıkıyordu. Kendisi oraya yetişene dek arabasına yönelmiş binerken dönüp kendisine çapkın bir bakış atmıştı. Alfred'in arabası yola çıkarken Katherin arkasından el salladı. Pedro'nun Kont Etherdorf ile el sıkıştığını görünce oraya döndü. Kont Etherdorf ile davetten memnun olduğuna dair birkaç cümle kurduktan sonra Katherin'e döndü.
Kont Etherdorf'un yanında sarılamayacaklarını biliyorlardı. Katherin Pedro'ya elini uzatıp gülümserken Pedro onu biraz öne doğru çekti. Suratındaki imalı sırıtışla "Alfred sana ne verdiyse, ağzın kulaklarına varıyor. " diyince Katherin yüzünde oluşan aptal gülümseyişin farkına vardı. Ama elinde değildi. Sevgilim lafı aklına geldikçe kalbi hızla çarpıyordu.
Pedro arkasına dönüp arabanın basamağına çıkarken Katherin'e dönüp Kont Etherdorf'a kısa bir bakış attıktan sonra "Akademi bitince sizi ziyaret edeceğime emin olabilirsiniz Bayan Katherin" dedikten sonra arabaya bindi. Kont Etherdorf ise bu sözlerden Bay Stellen'ın ona ilgi gösterdiği anlamını çıkardı. Yoksa neden dün tanıştığı bir bayan ile bu kadar samimi olsundu ki?
Kont Etherdorf ile içeri yönelen Katherin suratındaki şapşal gülümsemeyi saklamak için dudağını dişleye dişleye dudağını kanatacağını sandı.
Katherin bir hafta boyunca o anı düşünüp durmuştu. Alfred'in sözleri beyninde yankılanırken her defasında aptal bir şekilde sırıtıyordu. Dük Windson sürekli kendisine çok mutlu olduğuna dair laf soksa da elinden bir şey gelmiyordu. O anı o kadar çok düşünmüştü ki bazen bunun kafasında kurduğu bir şey olduğunu düşünmüyor değildi. Ama Alfred'in sıcak nefesini sanki hala kulağında hissediyordu. Ve hissettikçe de kalbi hızlanıyordu.
Bu düşünceler arasında haftasonu gelip çatmıştı. Bugün Alfred gelecekti ve Katherin ona nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Gelince onu öpüp sıcak bir karşılama mı yapmalıydı? Sonuçta sevgililer birbirine böyle davranırdı. Yoksa ona eskisi gibi mi davranmalıydı? Ama Katherin kendini tutamaz ve gülerdi. Şimdiden heyecanlanmıştı.
Aşağı indiğinde hizmetçilerin telaşla etrafta koşturduğunu gördü. Bugün malikanede balo vereceklerdi. Kahvaltılarını ettikten sonra Dük Windson odasına geçerken Katherin de odasında Alfred'i bekliyordu. Zaman geçmek bilmiyordu. Oturup beklemekten sıkılınca aşağı indi.
Erica ve birkaç hizmetçi salonu hazırlıyordu. Katherin onun yanına gidip yardım etmek istediğini söyleyince Erica ona, salonun ortasında belirli aralıklarla dizilmiş masalara örtü koyabileceğini söyledi. Nasıl yapacağını da gösterirken Katherin onu dikkatle izliyordu. Örtüyü normal bir şekilde yuvarlak masaya koyacak sonra uçlarını toplayıp masanın ortadaki büyük ayağına kurdele ile bağlayacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Historical Fiction1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intik...