31

36.5K 1.7K 351
                                        

Katherin Alfred'in neden bahsettiğini anlamasa da kendi ismini o kadar farklı bir tonda söylemişti ki Katherin mest olmuştu. Sinirli gözleri yumuşarken dudağında hissetiği şeyle neye uğradığını şaşırdı...

Alfred'in dudakları kendi dudaklarını sertçe kapatırken Katherin gözlerini sıkıca yumdu. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki Katherin öleceğini sandı.

Alfred Katherin'e çok yakındı ve Katherin'in hızlı solukları yüzünden aralık dudakları dikkatini dağıtıyordu. "Ya sen Katherin? Sen neden bana bunu yapıyorsun? " diye fısıldadı. Katherin'in kendi üzerinde yarattığı duygulardan bahsediyordu.

Dudaklarını sertçe Katherin'in dudaklarına bastırırken içindeki duyguların geçmesini umuyordu. Boş olan elini duvara sıkıca dayamış en az kılıç kullandığı kadar sert bir şekilde dudaklarını bastırıyordu.

Katherin'in boynuna dayadığı kılıcı yavaşça çekip yere indirirken dudaklarını çekmemişti. Katherin'in heyecandan sıkıca kapadığı yumuşak dudakları kendi sert dudakları altında eziliyordu.

Sonra ne yaptığının farkına varıp geri çekildi. Katherin sıkıca yumduğu gözlerini yavaşça açıp ürkekçe kendisine bakınca Alfred yaptığı hatanın tekrar farkına varmıştı. Bu kadın kendisine emanetti ve onu öpmüştü. İlk kez arzularıyla hareket etmişti ve bu kendisinden iğrenmesine neden oldu. Dahası Katherin çok masumdu ve bu hareketiyle onu ürkütmüştü.

Başını önüne eğdi. Kılıcını bıraktı ve yere düşen kılıç metalik bir ses çıkardı. Alfred ile Katherin hala yakındılar fakat Alfred Katherin'in yüzüne bakamıyordu. "Lanet olsun." diye kendine inanamazca fısıldayıp geri çekildi. Hızlı adımlarla çıktı odadan.

Katherin Alfred'in yüzüne karmaşık duygularla bakıyordu. İlk defa öpüşmüştü. Daha doğrusu öpülmüştü. Birşey söylemesi için Alfred'in yüzüne bakarken onun suratında karmakarışık duygular gördü. Yüzüne bile bakmadan lanet edip hemen odadan çıktığında Katherin kalbinin binlerce parçaya ayrıldığını hissetti.

Aldığı nefes boğazında takılırken gözleri dolmaya başladı. Alfred kendisini öpmüş ardından lanet etmişti. Katherin kendini odasına atmak için kapıya yöneldi. Alfred ile karşılaşmamak için dua ederken bir yandan da ağzından hıçkırık kaçmaması eliyle ağzını kapattı. Boş olan eliyle eteklerini toplayıp odasına gitti.

Kapıyı kapatıp sırtını dayadı. Hıçkırıklarını serbest bırakırken ne hissedeceğini şaşırmıştı. Kendini yatağa atmak için birkaç adım atmıştı ki açık olan penceresinden gelen at kişnemeleri ve nal sesleriyle oraya yöneldi. Perdeyi hafifçe aralayıp bakarken kalbi daha da kırıldı. Alfred'in seyisin getirdiği ata binip dört nala gitmesini izlerken elini giden Alfred'in ardından cama dayadı.

Ağzından inlemeyle karışık bir hıçkırık daha dökülürken olduğu yere çöktü. Sırtını camın altında ki duvara dayayıp bacaklarını kendine çekti. Kafasını dizine gömüp kimse duymasın diye usulca ağladı.

Küçükken köydeki kızların anneleri onları giydirip saçlarını yapınca kendi annesi olmadığı için çok üzülürdü. Eve gidip bir yere sinip babası duymasın diye bu şekilde ağlardı. Çünkü babası ağladığını duyunca kendini yetersiz hissederdi. Şimdi de Katherin kendini yetersiz hissediyordu.

Alfred'in etrafındaki leydiler gibi olamazdı. Alfred'in lanet etmesi normaldi. Güzel değildi. Hala bir erkeğe benziyordu. Öpüşmeyi bile bilmiyordu. Öyleyse lanet adam ne diye kendisini öpmüştü ki? İlk başta kalbi heyecandan yerinden çıkacak gibi hissettirirken çekip giderek kalbini paramparça etmişti. Sanki...sanki kalbi olduğu yerde ağırlaşmıştı. Ve nefes almasını engelliyordu.

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin