İNTİKAM

34

Geldikleri yerden ön kısma geçerken Katherin heyecanlıydı. Girip birkaç adım atarken Alfred'in kucağında birleştirdiği ellerine baktığını gördü. Birkaç adım daha atmıştı ki Alfred kafasını kaldırıp Katherin'i gördü.

Gözleri açılıp Katherin'i boydan boya incelerken oturduğu yerde dikleşti. Elbisenin asil rengi Katherin'in beyaz teninde yankılanmıştı resmen. Katherin beklentili gözlerle Alfred'e bakarken Alfred hala onu inceliyordu.

Biraz bol olan elbise Katherin'in ipek görünümlü gerdanını göğüs çizgisine kadar açık bırakarak seyirlik şölen oluşturuyordu. Ve baloda bir sürü erkek olacaktı. Bu düşünceyle kaşlarını çattı. Kimse bu güzel görüntüyü görmemeliydi.

Alfred'in kaşlarının çatıldığını gören Katherin umutla sordu "Nasıl olmuş Lord Alfred?" diyince Alfred başını kaldırıp gözlerine baktı. Ciddi bir ifade takınıp "Çıkar" dedi ardından ekledi "Bunu almayacağız." diyince Katherin'in tüm hevesi boğazında bir yumruya dönüşmüştü.

Kaşlarını çatıp "Almayacak mıyız? İyi de neden?" diye sorunca Alfred ciddi ifadesinden taviz vermeyip "Çünkü ben istemiyorum Katherin." dedi. Katherin onun neden böyle davrandığına anlam vermezken Bayan Davis ortamdaki gerilimi düşürmek için beceriksizce gülüp "Rengini mi beğenmediniz Lord Windson? Bu kıyafet en yeni modellerden.

Üstelik hanımefendiye de çok yakıştı. Böyle bol durduğuna bakmayın onu düzelteceğiz. Üstelik içine korsaj ve ..." diye devam ediyordu ki Alfred sözünü kesip "Gerek yok Bayan Davis başka bir elbise gösterin. " diyince gözleri dolmaya başlayan Katherin çenesini sıkıp dikleştirdi. "Dük Windson istediğim kıyafeti alabileceğimi söyledi. Ve ben bu elbiseyi beğendim .Siz beğenmemiş olabilirsiniz ama ben bunu alacağım." dedi meydan okurcasına.

Alfred sıkkın bir nefes verip "Katherin git ve değiştir bunu almayacağız o kadar." dedikten sonra ayağa kalktı. "Siz başka bir kıyafet seçip düzeltmeleri yapana dek ben biraz dolaşacağım. Buraya gelmeyeli uzun zaman oldu." derken başka kıyafet kısmını vurgulamıştı. Fakat Katherin kabullenecek değildi. Kararlı duruşu ile Bayan Davis'e döndü.

"Bunu daraltalım Bayan Davis bunu alacağım. " diyince Bayan Davis söze atılıp "Ama Lord Wind.." demişti ki Katherin sözünü kesip "Lord Windson'un ne dediği önemli değil. Şimdi daraltalım" diyip arkaya geçti.

Her istediğini yapabileceğini zannnediyordu. Herhangi bir neden dahi sunmadan bunu almayacaklarını söylüyordu. Belki de kendisini bu kıyafete layık görmüyordu. Ama Katherin onun inadına bu kıyafeti alacaktı. Bakalım Alfred yarın üzerinde görünce ne yapacaktı.

Bayan Davis ölçüleri aldıktan sonra gerekli malzemeler ile birlikte elbiseyi yarın göndereceğini söyledi. O sırada Alfred de gelmişti. Katherin yüzüne bakmazken işleri bitince önden yürüyüp kendi gayreti ile arabaya bindi. Yol boyunca da yüzüne bakmadı.

Ertesi gün kahvaltıdan sonra salonda oturuyorlardı. Dük Windson dünki gergin havadan planının ters teptiğini anlamıştı. Boşuna Alfred'in "Amca sen hasta değil miydin?" imalarına maruz kalmıştı. Dük Windson Alfred'e dönüp "Alfred Gregory baloya gelmeyecek değil mi?" diyince Alfred başını olumsuz anlamda sallayıp "Cadı Gabriella'nın "Evlenmedin mi sen daha?" diye iğnelemelerine maruz kalmak istemiyormuş." dedi.

Dük Windson kıkırdarken ardından ortam sessizleşti. Ortamdaki sessizliği içeri giren Erica bozarken Katherin'e hitaben "Bayan Katherin elbiseniz gelmiş. Odanıza bıraktım. " dedi. Katherin onun kendisine böyle resmi hitap etmesini istemese de yanlarında birileri olunca hep böyle yapardı. Elbise lafı geçince Katherin göz ucuyla Alfred'e baktı. Gülümseyip "Sağol" diyince Erica salondan çıktı.