Gregory onu kolundan tutup durdururken çatılmış kaşları ile konuşmaya başladı. "Senin bu gitmelerin ve William'ın ortadan kaybolması.... Bu çok şüphe çekici" dediğinde Alfred'in de kaşları çatılmıştı. Ne yani anlamış mıydı?
Alfred Gregory'nin suratını incelerken Gregory bir kahkaha atıp "Yoksa onu bir yere kapatıp işkence mi ediyorsun? Başından beri sevmiyordun zaten." diyince Alfred onun şaka yaptığını anladı. Derin bir nefes alırken beceriksizce gülüp "Gregory şimdi gitmem gerek sonra konuşalım ." diyip hızlı adımlarla ilerledi. Pedro ile konuşmak sonraya kalmıştı. Arabaya atlayıp dostunun evine giderken yolda Katherin'i düşünüyordu.
Katherin ise bütün gün Matmazel ile oturmuş hasret gidermişti. Onu bir daha görmeyecek olmak üzülmesine neden oluyordu. Matmazel'in arada Alfred'in üzerine ne kadar düştüğüne dair imalarda bulunsa da Katherin hepsini geçiştirmişti.
Akşam üzeri Alfred geldiğinde gitme vaktinin geldiğini anladı. Oturup arabaları bekliyorlardı. Alfred amcasına haber vermişti ama Katherin'in içi hiç rahat değildi. Tanımadığı bir eve gidiyordu. Üstelik amcası soyluydu. Bu daha da sıkılmasına neden oluyordu. Alfred'in yüzünden kabul etmişti. Anlamsızca ona karşı bir güven besliyordu.
Az sonra bir hizmetli arabaların geldiğini haber verince beraber ayağa kalktılar. Bahçeye çıkınca Alfred kenara geçip onların veda faslını izledi. Katherin ve Matmazel birbirine sarılırken ağlamaya başlamışlardı. Matmazel "Sana yazmaya çalışacağım canım. Kendine dikkat et." diyip yaşlı gözleri ile Alfred'e döndü.
Alfred elini nazikçe öpüp "Sizinle tanıştığıma memnun oldum Bayan Maura. " diyince Matmazel anlayışla gülümseyip "Bende Lord Windson. Rica ederim Katherin'e iyi bakın dedikten sonra kulağına yaklaşıp "O çok incinmiş bir kız. " dedi. Alfred başını sallarken O, arabaya binip araba görülemez oluncaya dek el salladı .
Katherin gözlerine dolan yaşı özensizce silip Alfred'e döndü. Alfred söze başlayıp "Bu araba seni amcamın evine götürecek. Amcamın haberi var. Hafta sonu ben de geleceğim." diyince Katherin'in içinde bir rahatlama oluştu. En azından Alfred ile görüşebilecekti.
Katherin arabaya doğru ilerleyince Alfred de peşinden geldi. Arabaya binmesi için elini uzatacakken Katherin bir çırpıda binip yerleşti. Bu hareket Alfred'in yüzünde çarpık bir gülüşe sebep olurken "Kendine dikkat et." diyip arabanın kapısını kapattı. Araba gidene dek arkasından baktı...
Araba gözden kaybolunca ağır adımlarla eve geri döndü. Bir mektup yazıp hizmetçilere teslim etti. Evin sahibi olan dostuna teşekkür mektubuydu. Sonra hizmetçilerden birine bir daha gelmeyeceğini bildirip akademiye gitmek için yola çıktı.
Katherin araba yolculuğu boyunca düşünmüştü. Şu son bir ayda hayatı ne kadar da değişmişti. Şimdi tanımadığı bir adamın yanına, aptal sosyetenin kucağına gidiyordu. Albay Lehnon bulunana dek orada kalacaktı.
Albay Lehnon bulununca ne yapacaktı peki? Artık Matmazel yoktu. Bu düşünceyle içi özlemle doldu. Matmazel onun geriye kalan tek ailesiydi. Katherin onu ailesi gibi görmeye başlamıştı. O olmayınca yine sahipsiz kalırdı. Belki de köye dönüp babasının uzun zamandır kapalı olan demirci dükkanını açmalıydı.
Gerçi kadın bir demirci ne kadar rağbet görürdü orası meçhul. Zaten kendisi de bu cılız haliyle demir dövemeyeceği için bu fikirden vazgeçti. Köyden biriyle evlenmeliydi belki de. Fikrin kötülüğüyle kafasını sallayıp düşünmemeye karar verdi. At arabasının küçük penceresinden geçtikleri yerleri izlemeye başladı.
Alfred akademiye tekrar döndüğünde yemek yeni bitmişti. Zaten çok fazla aç olmadığı için direkt odasına geçti. Bu bir kaç gündür baya yorulmuştu. Biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Historical Fiction1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intik...