Beyaz Güç

duvarlar

"Şaşkınlığınız geçtiyse oturalım artık dikildik girişe"

Crystal'in söylediği ile gözlerimi kırpıştırarak kafamı salladım. Emma da en az benim kadar şaşkındı. Her zaman ki yerimize mavi 'L' koltukların olduğu yere gidip oturduk. Crystal biraz ilerideki garsona bakıp gelmesini işaret edince garson yanımıza gelmiş "Hoşgeldiniz Crystal, Emma ve White hanım" demişti. Ardından Lucas'ı farketmesiyle mahçup bir gülümseme eşliğinde "siz de hoşgeldiniz beyefendi" dedi.

Crystal'in yüzünde kötü bir sırıtma oluştuğunda içinden bir ses bunun benim yararıma olmayacağını bağırıyordu.

"Bize 70'lik Tekila getir lütfen" demesiyle yüzümü buruşturup "ah! Ben Tekila'dan nefret ederim beni fazla etkiliyor" dedim. Tadı fazla acıydı. Anlatmak gerekirse kolonya içmek kadar vardı.

Crystal dudaklarını büzerek bir çocuk tatlılığında " lütfen bir kerelik... benim için " dediğinde kafamı hızla iki yana sallayarak itiraz ettim. O içeceğin bende etkisi büyüktü sekiz tek içtikten sonra kendimden geçiyordum. Sarhoş olmaktan nefret ederdim üstelik sabah berbat bir baş ağrısı ile uyanmaktan da.

"Lütfen lütfen lütfen lütfen" hiç durmadan 'lütfen' demesiyle bundan çok pişman olacağımı bilsemde kabul ettim. "Tamam ama bir kerelik... senin için"

Herbirimiz için birer tane tek dikimlik tekila bardaklarına ve 70'lik şişeye korkarak baktım. Sert bir şekilde yutkunduğumda Emma kötü kısa bir kahkaha ile "buna pişman olacaksın" dedi.

Lucas elini saçlarından geçirerek kendini rahatlıkla geriye bıraktı. "En fazla ne olabilir ki" dediğinde Crystal kıkırdayıp şişeyi açarak herbirimizin bardaklarına doldurdu. Su gibi gözükse de yakıcı kokusu burnuma dolmuştu bile. Dudaklarımı yalayarak elime bardağı aldım. Emma geriye doğru saymaya başladı.

"3... 2... 1... için"

Hepimiz aynı anda dikdiğimizde sıvının boğazımı midemi ve temas ettiği her yeri yaktığını hissettim.
"Bunu ilk denediğinde ne oldu?" Crystal'in sorusuyla yüzümü buruşturup elimle saçlarımı geriye attım, iğrenç bir anıydı. Emma o anlara gitmiş gibi melodik bir kahkaha koyverdi. Bakışlar onda toplanınca anlatmaya başlamıştı.

"White'a bunu ilk denettirdiğimde sevmediğini zaten söylemişti fakat bende Crystal gibi ısrar ettim. Sarhoş olmaya başlayınca engel olmaya çalıştım fakat içmeye devam etti. Yanımıza bir adam gelip White'ı rahatsız etmesiyle bizim deli kalkıp adamı dansa kaldırdı. White dansta erkeklerin yapması gerekenleri yaparken adam şaşkınlıkla White'ın yönlendirmesiyle kadınların yapması gerekenleri yapıyordu. White adamı yere paralel bir şekilde eğdiğinde sarhoşluğun verdiği etkiyle yere yapıştılar. Adam White'ı öpmeye kalktığında ise" yüzünü buruşturarak devam etti "White adamın ağzının üstüne kustu"

Arkamızda ki kulak patlatan müziğe rağmen sessizlik aramızda bir çığlık gibi büyümeye başladı. Lucas ve Crystal'in yanakları önce havayla doldu ardından önce Crystal sonra Lucas büyük, şiddetli bir kahkahayı serbest bıraktılar.

Emma da gülmeye başladığında bende kıkırdamaya başlamıştım. O adama da iyi ceza olmuştu fakat yine de iğrençti.

"Orada olup o adamın suratını görmek isterdim" Lucas'ı başıyla onaylayıp gülmeye devam etti Crystal. Sonunda kendine gelebildiğinde ikinci tekleri de dikmiştik. Her seferinde suratım buruşuyordu. Bardağı her diktiğimde bir öncekinden daha az acı geliyor içkinin tadı yok oluyordu. Sarhoş oluyordum.

Gecenin ilerleyen saatlerinde keyifli bol kahkahalı sohbetlerle on dördüncü teki de vurmuştum. Başım dolanmaya ve midem bulanmaya başlamıştı. Lanet olsun.