Beyaz Güç

izinsiz

Size multi de peri yerleşkesini anımsatan bir gif koyuyorum ponçiklerim🐝... Umarım hayalinizde daha iyi canlandırabilmişsinizdir. Ne uzun kelime oldu ya 'canlandırabilmişsinizdir' haha😂😄💜💜💜

İyi okumalar...

Kaşlarını neredeyse kapatan kahkülleri kafasını eğip gülümsemesiyle yana kaydı. Şimdi açık olan gözlerinin rengini görebilmiştim. Koyu kahverengiydi. Siyaha çaldığı söylenebilirdi. Crystal ellerini mavi koltuğun iki yanına koyarak ayağa kalktığında Anastasia ona yaklaştı ve kemiklerini kırmak ister gibi sıkıca sarıldı. "Uyanmışsın!"

Crystal'in fazlaca yüksek çıkan sesiyle bir hayal kurmadığıma emin olmuştum. Işığım işe yaramış, onu uyandırmıştı. Anastasia ondan uzaklaşıp hayatımda gördüğüm en büyük ve en sevimli gülümsemesiyle Crystal'in yüzünü avuçları içerisine aldı. "Tanrım, harika gözüküyorsun. Çok güzel olmuşsun"

Crystal aksi olamazmış gibi saçlarını savurarak bize döndü. Onun bize dönmesiyle Anastasia da bizi görebildi ve dişlerini göstererek gülümsedi. Lucas'ın yüzünde bariz bir somurtma varken Anastasia oldukça keyifliydi. Ta ki o da Lucas'ı görene kadar. Anastasia kısılan gözleriyle kollarını göğsünde bağlamış Lucas'a bakarken kaşlarım havalandı. Neler oluyordu burada?

"Vay, vayy... Lucas Patrick, beni gördüğüne sevindin mi?"

Anastasia'nın kurduğu cümle sanki mümkünmüş gibi kaşlarımı daha da yukarı kaldırmama neden oldu. Lucas kaşlarını çatarak ona bakarken oldukça korkutucu gözüküyordu fakat Anastasia'nın bunu pek de umursadığı anlaşılan yoktu. "Yaşadığın kaza belki aklını yerine getirmiştir diye düşünüyordum ama anlaşılan sen hala aynı sensin"

Anastasia kızgın bir boğa gibi ona bakarken bir an burun deliklerinden duman soluyacak sandım. "Anlaşılan o ki sen de hala aynı ukala sensin" Lucas ayağa kalkarak ona yaklaştı ve elini saçlarından yolmak ister gibi geçirip "bak kızım, seksi bedenimle ne alıp veremediğin var bilmiyorum ama benden uzak dur" dedi. Bu da ne demekti şimdi?

"Hah! Senin Shrek'e benzeyen kıçınla hiçbir derdim yok ama sen o Shrek'e benzeyen kıçını kaldır ve Fiona'na git. Ukala!"

Kahkaha atmamak için ısırdığım dudaklarımı koparacak boyutlara gelirken Lucas, Crystal'i kolundan tutarak yanına çekti ve arkasına aldı. "O halde Fiona'mdan uzak dur seni çirkin ejderha" karnıma kahkaha atmak için giren kramplarla derin bir nefes aldım ve kendimi rahatlattım. "Ne?!" Anastasia'nın çığlık atarak söylediği ile Lucas intikam alır gibi gülümsedi ve kafasını salladı. "Ah! Evet kızım, Crystal ile sevgiliyiz" ispatlamak ister gibi elini Crystal'in eline dolayıp havaya kaldırdığında Aiden gözlerini devirip kolunu Emma'nın arkasına, koltuğun başına yasladı. "İnanamıyorum Crystal! Bu ukala ile çıkmıyorsun değil mi?"

Crystal ağzını açmıştı ki Aiden'in konuşması ile geri kapattı. "Rüya gibi değil mi?" Anastasia, Aiden'e dönüp irice açtığı gözleriyle kafasını salladı. "Hayal bile edemezsin" Lucas onların konuşmasıyla kafasını çevirerek Aiden'e baktığında gözlerinde abartılı bir hayal kırıklığı vardı. "Verdiğim tüyodan sonra beni seversin sanmıştım" tüyo?

Aiden alayla gülümseyip "ne yani sırf bir kaç tasarım önerdiğin için seni kabulleneceğimi mi sandın? Dostum kendine bir tokat at, gerçek dünyadayız" şimdi anlamıştım. Lucas üniversite üçüncü sınıf iç mimarlık okuyordu. Ona bir kaç tasarım ve dekoratif hoş şeyler göstermiş olmalıydı. "Merak etme Aiden, beni Emma'dan bile çok seveceksin"

Lucas'ın kurduğu bu cümle ile Aiden yüzünü buruşturup yarı uyur yarı ayık sarhoş bir şekilde koltukta uzanan Kızıla baktı. "Kızlar tercihim" Anastasia onların arasındaki uzayacak gibi duran sohbeti keserek Crystal'i yanına çekti. "Bana bunun bir rüya olduğunu söyle, ben hala komadayım ve kötü bir rüya görüyorum... bir kabus"