Beyaz Güç

sevdiklerimi kaybediyorum

Multimedia: Edwinson malikânesi hayal etmenize yardımcı bir görsel...
☆☆☆

Söylediklerimden sonra aramızda uzun bir sessizlik oluşmuştu. Bunu hepimiz biliyorduk fakat kabul etmek zordu. Önümdeki domates soslu spagettiyi çatala dolayıp ağzıma götürüyordum ki gözlerim Emma'ya takıldı. Mutsuz gözüküyordu. Çatalı tabağa bırakıp derin bir nefes aldım. "Hadi ama! Gerçekleri duymak zor ama gerçekleşecek demedim. Hepimiz bu işten sağ kurtulduğumuzda istediğiniz kadar bebek yapın. Hatta yataklarınızı ben hazırlayacağım ama böyle sessizleşmeyin."

Ana dudaklarının arasındaki uzun tek spagettiyi içine çektiğinde elini dudaklarına götürdü ve ağzı doluyken "sessizliğim ondan değil, yemek yerken konuşamıyorum. Tüm ilgim midem de oluyor." dedi boğuk sesiyle. Kıkırdadığımda Crystal çatalıyla Ana'nın karnını gösterdi. "Komadayken zayıflamışsın, göbeğin yok olmuş. Fırsattan yararlanıp daha az yesene, tombul şey."

Ana elini düz karnına götürüp üzüntülü bir ifadeyle okşadığında "onu severdim" dedi. Üzüntüyle çatalı tabağa götürüp tüm makarnayı doladı ve ağzımın masayla temas etmesini sağlayarak hepsini ağzına soktu. Crystal ve Teresa buna şaşırmış gibi gözükmüyordu. Emma ise ona ağlamak ister gibi bakıyordu. Ana saniyeler içinde ağzındaki büyük lokmayı yutup Emma'ya "bir tabak daha alabilir miyim?" diye ağlamak ister gibi sorduğunda Emma kafasını salladı. "Acaba göbeğim çıkınca nasıl gözekeceğim? Ah! Bunu hiç bilemeyeceğim"

Emma'nın ağlamak ister gibi söyledikleriyle Ana uzanıp onun ellerini tuttu. "Birlikte kilo alabiliriz" Kafasını ağırca sallayıp "güzel yemek yapıyorsun" diyerek devam ettiğinde Emma yukarı baktı. "Hiçbir zaman anne olamayacağım." Dudaklarım aralandığında şaşkınca onları izliyordum.

Ana ellerini geri çekip tiksinircesine "bu yaşta mı?" dediğinde Emma kaşlarını çatıp "hiçbir zaman" dedi onu düzelterek. Ana elini umursamazca sallayıp "birlikte göbek yaparsak nasıl göründüğünü öğreniriz" dedi. Emma'nın alt dudağı titredi. "Aynı hissettiriyor mu?" Ana omuzlarını silkip "bilmem, ben bakireyim" dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. "Ne saçmalıyorsunuz siz manyaklar?"

Teresa'nın onları kendine getirmek ister gibi söyledikleriyle şaşkınlığımdan hızla kurtuldum. Emma elini yüzüne doğru sallayıp "sanırım özel günüm yaklaşıyor" dediğinde dolan gözlerini yukarı dikip derin bir nefes aldı. "Duygusallaştım, biraz da alınganlık var" Ana'yı gösterip "bu da iyi gaz veriyor" diyip yeniden ellerini yüzüne sallamaya başladı. Ana gözlerini büyütüp "göbek kardeşliği yok mu?" Dediğinde Crystal bıkkınlıkla "yok!" Dedi hafif kızgın sesiyle. "Sende göbek yapmıyorsun! Bikinili halini merak ediyorum."

Son söylediğine Teresa'yla aynı anda yüzlerini buruşturdular. Teresa ağzındaki yemeği yutup "o mavi bikinin üstüne sarkan göbeği kabuslarımda görüyorum" dediğinde Crystal kahkaha attı. "Bana da fotoğrafını atmasan olmuyordu değil mi?"

Teresa omuz silkip çatalına yeni sardığı makarnayı ağzına soktu. Crystal ona gülümsediğinde dudaklarımı yalayarak Emma'ya çevirdim gözlerimi. "Saçma şeyleri düşünüyorsun. O gün geldiğinde herkesi koruyacağım bugün öğrendiğimiz gibi benden korkuyorlar. Hiçbiriniz zarar görmeyecek."

En azından öyle umuyor, olumlu düşünmeye çalışıyordum. Emma dudaklarında ki sosu diliyle temizleyip "haklısın" dediğinde ona gülümseyip fazlasıyla aç olan midemi doldurmaya devam ettim. Ana boş tabağına bakıp "sanırım bir tabak daha yiyeceğim" dediğinde Crystal kaşlarını çatarak hızla "Hayır!" Dedi yüksek sesiyle. Ana ağzını açıp bir şey diyecekti ki Crystal izin vermedi. "Doyduğunu biliyorum ve zevk aldığın için ikinci tabağı yemeyeceksin."

Ana omuzlarını düşürdüğünde Crystal sert tavrıyla "evde de aynı şeyi yapacaksın hatta gerekirse diyet bile yapacaksın yoksa ağzını dikerim" dediğinde Ana ellerini ağzına kapatıp "tamam" dedi korkuyla. Crystal memnun bir gülümsemeyle karşılık verdiğinde kıkırdadım. Onun bu kendinden emin hallerine bayılıyordum.