ceza

139 11 0
                                    

Multimedia: Emma

Doktorun söylediğini algılamaya çalışırken Crystal bir adım öne çıkarak tek kaşını kaldırdı. "Doktorlardan birini mi çarptı? Nasıl?" Doktor'un suretindeki korku dolu ifade kaşlarımı çatmama neden oluyordu.

"Bilmiyoruz, vücudunda yoğun bir elektrik akımı var ve onu koruyor. Yıldırım vücudunda bazı fonksiyonel değişikliklere neden olmuş, bunu düzeltmek için ameliyata alınması gerekiyordu fakat ona neşterle dokunamıyoruz."

Crystal doktorun cümlesini bitirmesiyle hızla söze girdi. "Yani normal elinizle dokunabiliyorsunuz" doktor kafasını sallayarak onayladığında "elektrik akımı vücudunu ne zaman terk eder?" dedim.

Doktor derin bir nefes aldı. "İnsan vücudu kendine has bir elektriğe sahiptir, bunun fazlası ölümdür. İnanın hala nasıl ölmediğine şaşıyorum. Bu imkansız... fakat elektriğin vücudunu terk etmesi gerekiyordu. Uzun bir süre toprakta yattı." 

Anlamıyordum. Ne yani Lucas'ı elektrik mi koruyordu? Bu... Bu çok saçma. Dudaklarımı yalayarak doktora baktım. Edward çatık kaşları ile doktora bakarken doktor rahatsızca yerinde kıpırdandı. "Ne zaman uyanır?" Edward'ın ne düşündüğünü az çok tahmin edebiliyordum ama bu çok saçmaydı. Bütün her şey elektriğe ışığımın karışması yüzünden olabilir miydi?

"Narkozun etkisi geçtiğinde uyanacaktır fakat onu ameliyat edemedik. Fonksiyonları zarar görmüş olabilir yada çok kısa bir zaman aranızda kalıp ölebilir... bir tahmin yürütmek zor." Doktor Edward'ın sorduğu soruyu cevapladığında doktorun suratında hala aynı ifade vardı.

"Onu normal bir odaya alalım, gerisini biz hallederiz" Aiden'in söyledikleriyle doktor kafasını salladı. "Bazı belgeler imzalamanız gerekiyor, bu iş hastenemizi aşıyor. Onu başka bir yere götürmelisiniz." 

Emma doktordan sıkılmış gibi nefesini sessizce dışarı verdi. "Sorun değil, gerekli belgeleri imzalarız. Siz bu işe karışmayın." Doktor Edward'ın sözleriyle biraz daha gerilirken Aiden ile birlikte belgeleri imzalamaya gittiler. Emma, Crystal ile ilgilenirken onun yanına yaklaştım. "Merak etme, o iyi olacak. Doktor bizim güçlerimizden haberdar değil, Lucas da çok daha farklı bir şey var."

Crystal kafasını sallayarak onayladığında ona gülümseyip kafamı Edward'a çevirdim. Yanına ilerlemeye başladığımda gözleri ayak seslerimle bana döndü. "Biraz konuşabilir miyiz?" Donuk ifadesi ile kafasını sallayarak çıkışa yürümeye başladığında nefesimi dışarı verip peşinden ilerledim.

Birlikte dışarı çıktığımızda üstümdeki montun fermuarını kapatıp oturduğu banka oturdum. Yağmur her tarafı ıslatmıştı. Neyse ki oturduğumuz bankı üstündeki plastik çatı korumuştu. "Bana güveniyor musun?"

Sorduğum soruyla kafasını bana çevirip dudaklarını ıslattı.  "Pek sayılmaz." Beklediğim cevap buydu. Aksini söylese şaşırırdım. "Güvenmeye çalışıyorum." Buruk bir şekilde gülümseyip kafamı salladım. En azından deniyordu, benim gibi.

"Lucas'ın elektriği kontrol edebileceğini düşünüyorum"

Arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı. "Doğru düşünüyorsun, bir insan yıldırım çarpmasına dayanamaz. Merak ettiğim bunun nasıl olduğu?" Kemirdiğim dudağımı bırakıp "sanırım... benim sayemde" dedim. Kaşlarını kaldırıp bana baktığında saçlarımı elimle geriye attım.

"Yıldırımı ittiğimde ışığım da ona çarpmıştı."

Gözlerini kıstığında bu bakışın ardından çıkacak şeyi merak etmeye başlamıştım. "Peki, senin orada ne işin vardı?" Kaçışım yoktu veya beni kurtaracak bir doktor...

Beyaz Güç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin