Sakladığım bir şeyler var

101 15 2
                                    

Eray'la ben anlamsızca birbirimize baktık.Esin ve Cemre? Ne alaka? Nereden tanışıyorlar? Hepsi bir arada beni delirtmeye çalıştıklarını düşünmeye başlamıştım artık... Esin sırıtarak yüzüme bakıyor,Cemre ise yine o çok bilmiş tavrını sergiliyordu.Eray daha fazla dayanamadı ve sordu;

-Sizin ne işiniz var burada?

Cemre Eray'a çevirmişti bakışlarını. Ama esin hala pis pis sırıtarak bana bakmaya devam ediyordu. Hemen ablam devreye girdi ve;

-Eray ! Çok ayıp. Arkadaşlarınız sizi ziyarete gelmiş. Böyle mi karşılanır?

Eray hemen kendini toparladı ve ablama belli etmemeye çalıştı. 

-Özür dilerim Esra abla. Uzun zamandır görmüyorduk.Birden karşımızda görünce şaşırdık. Dedi,onlara imalı bakarak. Bense suskunluğumu bozmayıp sadece olanları izliyordum.

-Tamamdır çocuklar. Siz özleminizi giderin. Ben odamdayım,Bir şeye ihtiyacınız olursa seslenirsin Açelya.

Ablama sadece kafa salladım ve oda içeri gitti. Dördümüz sadece birbirimize bakıyor,hiç konuşmadan anlam vermeye çalışıyorduk. Ve nihayet Esin konuşmayı başlattı;

-Görmeyeli toparlanmışsın Açelya. Seni böyle görmeyi tahmin etmiyordum. Eray iyi bakmış sana.

Ona sadece gülümsedim ve Eray'ın elinden tutarak;

-Evet doğru bildin. Eray toparladı beni. Onun gibi bir insan herkese nasip olmaz. Gerçekten özel hissediyorum. Sende görmeyeli arkadaş edinmeye başlamışsın da Cemre seni pek toparlayamamış. 

Cemre? Neden marifetlerini Esinde göstermedin? Beceremedin mi yoksa? E sende haklısın tabii zorr...

Benim laflarım karşısında bayağı bozulmuşlardı. Esin'in sırıtması gitmiş,yerine sinirli bir bakış gelmişti. Bana saldırmamak için zor duruyor gibiydi. Eray lafımı bitirmeden dalga geçercesine gülmeye başlamıştı. Cemre ise her zamanki gibi kuyruğu dik tutmaya çalışıyordu.Bozulduğunu belli etmemek için;

-Neyse... Biz buraya laf dalaşına girmeye gelmedik Açelya. 

İmalı bir ses tonuyla;

-Hepimiz büyüdük. O yaşları geçtik. İlk okulda değiliz!

İlk okul mu? Neden imalı konuşuyor? Kesin Esin bir şeyler anlattı. Sonuçta Esin'de bizimle aynı okuldaydı. Ve Eray bugün onuda buluşmaya çağırdığında ilk okul arkadaşı olduğumuzu söylemişti. Demek Esin'de beyninde anılarını araştırdı ve Cemre'ye anlattı.

-Ne biliyorsun Cemre? Dedim ciddi bir ses tonuyla.

Hafif bir sinsi tebessüm ile;

-Her şeyi,her şeyi biliyorum. Sen o solist kızsın. Öldüğünü sandığımız. Bana anlatmamıştınız ama Esin her şeyi anlattı. Amacını da biliyorum Açelya. Kendini zeki sanıyor olabilirsin. Ama tek başına bunları yapacak kadar cesareti olan insanlardan intikam alamazsın.

Tek kaşımı kaldırdım ve onu anlamaya çalıştım. Ama anlamıyordum.

-Ne demek istiyorsun?

Bana dahada yaklaştı ve;

-Sana yardım edeceğiz.Buraya sizden özür dilemeye geldik. Eray'ın dostluğu benim için çok önemli. Tahmininden bile daha fazla. Özrümüzü kabul edin ve bu konu hakkında birlikte bir şeyler düşünelim.

Şaşkınlığım artmıştı. Bu kız şimdide benim olayıma mı burnunu sokmaya çalışıyor? Her olayda Cemre olmak zorunda mı? Artık sıkılmaya başladım bu kızdan. Ne yapabilir sanki. Bana ne yardımı dokunabilir? Hem bundan ona ne? Neden yardım etmek istiyor? Daha fazla dayanamadım ve aklımdan geçen soruları ona tek kelime ile sordum;

Soru işareti?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin