Soru işareti?

Yüzleşme vakti

-Seni öldürürüm! Gözümü bile kırpmam. Tereddüt bile etmem! Seni buraya gömerim Eray!

Yakamdan tutup sarsıyordu. Ama onun bu hali beni çok keyiflendiriyordu. İstemsiz bir şekilde kahkaha atarak;

-Bulunduğun durum,beni tehdit etmen için uygun değil Hakan. Ah yoksa Salih mi demeliydim? Sen şuan tehdit edecek konumda değil,yalvaracak konumdasın. Her şeyi biliyorum.

-Ne ispatlayabilirsin? Kime ne anlatacaksın? Bak şuan yanımda kimse yok. Tek başıma burada oturuyorum. Kafa dinlemek için ayrı ev tutmam kime ne zarar verebilir ki?

-Aptala mı benziyorum Hakan? Bırak şimdi sen zeki bir insansın. Her şeyin planlı. Ama unutma ki bende salak değilim.

Derin derin nefes alıp düşünüyordu. Yakamı bırakıp ellerini başına koydu. Arkasını döndü ve derin düşüncelere daldı. Paniklediğini belli etmek istemiyordu. Ama yine de her halinden belliydi.

-Köşeye sıkıştın. Kaçacak yerin yok.

Dedim ve sakin bir şekilde tekli koltuğa oturdum. Keyifle Hakan'ın acizliğini izliyordum. Hem sinirli hem korkak görünüyordu.

-Şimdi rolleri değiştiriyoruz. Eğer istediklerimi yaparsan bu sırrı belki saklayabilirim.

Sinirle bana döndü. Sinsi bir gülüşle;

-Bu ne şimdi? Empati kurmamı mı bekliyorsun?

-Sen empati kurmayı bilmeyecek kadar aciz ve şuursuz bir insansın. Senden bunu isteyemem. Beceremezsin.

Derin bir nefes aldı. Sinirini bir kenara bıraktı ve daha sakin bir ses tonuyla;

-Tamam. Siz kazandınız. Açelya'yı rahat bırakacağım. Sende ne biliyorsan unutacaksın!

-Bu kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın? O kadar kolay değil. Açelya'ya yaşattıklarından sonra bununla kurtulamazsın.

-Para mı istiyorsun?

-Ben sen miyim lan şerefsiz! Para için kılıktan kılığa gireyim.

-Eray ne istiyorsun?

-Bak kardeşim,biliyorsun ki senin sözüne güvenmek zor. Her an bir yerlerde puştluk yapabilme ihtimalin var. Önce bunu bir kesinleştirelim. Açelya'yı rahat bırakacağına emin olacağım. Birincisi bu.

-Tüm kayıtları gözünün önünde sileceğim. Hepsi evde. Şimdi gidelim hepsini gözünün önünde sileyim.

-Dur bakalım. Daha şartlarımı bitirmedim. 

-Ne istiyorsun başka lan!

Ellerimi ovuşturdum. Gözlerimi önümdeki sehpaya kenetledim ve;

-Beni Efe'ye götür.

-Efe? 

-Mal gibi suratıma bakma! Ne dediğimi duydun.

-Ne yapacaksın Efe'yi?

-Neden soruyorsun? Arkadaşını mı koruyacaksın? Sende o karakter var mı lan!

-Arkadaşımı satacağımı mı düşündün? Efe benim kardeşim! Sana onu veremem!

Ayağa kalktım ve iyice yaklaştım. Sert bir şekilde yüzüne bakıp;

-Emin misin?

-Satmam dedim lan! Çok istiyorsan git kendin bul!

Hafif bir tebessüm edip arkamı döndüm. Ani bir hareketle belimden silahı çıkarıp Hakan'ın alnına dayadım.

-Bir daha düşün istersen pislik herif! Benim kaybedecek bir şeyim yok! Beni tanımıyorsun. Kim olduğumu bilmiyorsun. Ama ben senin gibileri çok iyi bilirim.Sizin gibiler anca bundan anlar. Bunun korkusuna yapamayacağın şey yok lan şerefsiz! Beni Efe'ye götürmezsen seni burada öldürürüm! Parçalara ayırıp her birini farklı yerlere gömerim. Zerreni bulamazlar!