Hiç bir şey söylemeden sadece yutkundum. Ağlamamak için yumruğumu sıktım. Eray'ın yüzüne bakamıyordum,bakışlarımı pencereye çevirdim ve oraya doğru yürüdüm. Kollarımı bağladım ve düşünmeye başladım. Bakışlarım o kadar kızgındı ki camı kırabilirdi. İçimden tek bir ses geliyordu 'görüşeceğiz...'
-Mutsuzsun. Dedi Eray arkamdan soğuk bir sesle.
-Mutlu olmamı mı bekliyorsun? Dedim gözlerimi pencereden ayırmayarak.
-Hayır tabi ki. Sadece nedenini anlayamıyorum.
Sinirle Eray'a döndüm ve;
-Eski sevgilim kardeşimle nişanlanıyor! Yeterli bir sebep değil mi!
Eray'da sinirlenmişti ve derin bir nefes alarak;
-'Eski sevgilin' Açelya! Sonuçta eski. Kiminle evlendiğinin ne önemi var?
-Eğer bu kişi kardeşim olmasaydı önemli olmazdı. Nasıl yapabiliyorlar? Yokluğuma rağmen bu kadar rahatlar!
-Onlar senin öldüğünü sanıyorlar. Nereden bilecekler?
-Cesedimin bile ortaya çıkmasını beklemediler! Kafalarında öldüm! Ama biliyor musun artık yüzleşme vakti.
-Planın ne?
-Davet edilmişim. Gitmem icap eder.
-Herkesin karşısına çıkacaksın yani?
-Neden olmasın? Bir gün olacaktı,oda nişan günü olsun. Kötü fikir mi?
-Gayet mantıklı. Asıl önemli konu, hazır mısın?
Biraz düşündüm,derin nefes aldım ve;
-İnan ki o davetiye bana büyük bir cesaret verdi. Ne kadar acı bir durumdayım. İnsan ailesinden intikam almayı planlar mı? Evet ben planlıyorum. Çünkü mecbur bıraktılar...
-Her kararında arkandayım. Peki son bir soru?
-Nedir?
-Efe için mi? O hala aklında mı?
-Asla! Bu söz konusu bile değil. Sonuç olarak benim eski sevgilim ve kardeşim nişanlanıyor. Hemde benim gerçekten ölüp ölmediğimi araştırmadan! Herkes beni çoktan silmiş,kendi hayatlarında... Zoruma gidiyor sadece. Efe umurumda değil! Düşündüğüm tek şey beni nasıl bu kadar kolay unuttukları!
-Yorum yapmak istemiyorum. Dedi ve kafasını çevirdi. Bense onun iyice bozulduğunu ve hala Efe'yi düşündüğümü sanmasını anlamıştım. Yavaşça yanına gittim koltukta oturuyor ve yere bakıyordu. Dizlerimin üstüne çöktüm ve elini tutup;
-Sen beni hiç tanımadan ölüm haberimi aldığında duvarlara fotoğraflarımı astın,beni ilk bulduğun an hazine bulmuş gibi gözlerimin içine baktın,bana küçük bir bebek gibi davrandın. Beni toparladın,büyüttün,seni kırsam da sustun,korkuyla uyanırdım uykumdan gözlerimi açtığımda sen vardın,bana sarıldın,yanımda olduğunu hissettirdin. Beni öyle güzel sevdin ki, Ben Efe için üzülüp senin sevgine ihanet edemem. Senden başka hiç bir şey önemli değil. Sadece bana da hak vermeni bekliyorum. Kendini benim yerime koy. Kim olsa aynı tepkiyi verir. Ne olur düşürme yüzünü. Benim yüzümden gülmezse o gözlerin,kendimi affetmem.
Mutlulukla gözlerime baktı ve artık gülümsüyordu. Beni ayağa kaldırdı ve sımsıkı sarıldı. Artık daha güçlü hissediyordum.
-Ne zamandı nişan?
-3 gün sonra Pazar günü yazıyor.
-Seni öyle bir hazırlayacağız ki,öyle bir gireceksin ki,o yüzükler parmaklarına değil,boğazlarına takılmış gibi hissedecekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soru işareti?
Mystery / ThrillerAdım Açelya. Açelya Yörük. Daha 22. yaşımda doğum günümde sevdiklerimden,ailemden,evimden,özgürlüğümden mahrum kaldım. Ben bu pis duvarların arasında mahkum kaldım. Özledim... En çokta kendimi. Eski beni özledim... Bir yıl boyunca tek bir ses duyama...