Suçsuzken suçluluk...

102 13 0
                                    

-Açmıyor! Birinin telefonu kapalı,diğeri açmıyor!

-Biz nasıl böyle bir tuzağa düşeriz! Lanet olsun.

-Benim yüzümden... Bu planı ben kurdum. Onları oraya ben gönderdim! Onlara bir şey olursa kendimi asla affetmeyeceğim!,

-Açelya! Onlara hiç bir şey olmayacak! Senin suçun falan değil. Hiç kimsenin suçu değil! Nereden bilecektik o şerefsizin böyle bir tuzak kuracağını!

Dedi Eray arabayı kullanırken sinirli bir sesle. Sergen biraz düşündükten sonra;

-Tahmin ettiğimizden daha akıllıymış. O ses kayıtlarını birilerine dinletiyorsa yaşadığın ortaya çıktı demektir Açelya.

Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldıktan sonra;

-Leyla ve Pınar'a bir şey olmasında ne olursa olsun. Umurumda değil artık hiç bir şey. Yeter ki benim saçma planım yüzümden onlara zarar gelmesin...

Bir süre sonra karaoke bara varmıştık. Hızlıca arabadan indik ve mekana doğru yürümeye başladık. En önden ben gidiyordum. Kapıdaki korumaların beni durdurmasıyla hızımı kesmiştim.

-Doğum günü grubundan mısınız?

-Arkadaşlarımız içeride. Onların yanına gideceğiz.

-Doğum günü grubundan değilseniz içeri alamam kusura bakmayın masalar dolu,İçeride doğum günü var.

-Arkadaşlarımız içeride diyorum!

Diye sesimi yükseltmiştim. Eray kolumdan tutup;

-Açelya bir dakika. Sen Simgelerin yanına geç. Ben halledeceğim.

Dedi ve kapıdaki korumayla konuşmaya başladı. Konuşmalarının uzun sürmesi beni daha da geriyordu ve vakit kaybetmek istemiyordum. Hemen kafamda plan kurduktan sonra yavaş yavaş ileriye doğru yürümeye başladım. En iyi anı yakaladıktan sonra birden kapıdan içeriye girdim ve koşturmaya başladım. Arkamdaki korumalar peşimden gelene kadar kalabalığa karışmıştım bile. Sigara dumanları ve sarhoş insanların içerisinde Leyla ve Pınar'ı arıyordum. Dışarıda Eraylar arasında kargaşa çıkmıştı bile. Ama umurumda değil. Kızları bulana kadar buradan çıkmayacağım! Tuvaletlere,bar kısmına,her tarafa bakmıştım ama bulamıyordum. İçerisi çok kalabalık,karanlık,duman altı. Parlayan ışıkların arasından yüzleri seçmek çok zor. Ama pes etmeyeceğim. Kafasını masaya gömmüş bir kız gördüm. Sonunda buldum derken kızın kolundan tutup kafasını çevirince bütün umudum kaybolmuştu. 'Kahretsin!' derken kafamı çevirdim ve ileride Leylayı gördüm. Evet! Bu kesin o! Karşısında Hakan var ve Leylayı öpmek üzere! Hemen onlara doğru ilerlemeye çalışırken kolumda bir el hissettim. Karşımda kalıplı ve tanımadığım bir adam vardı. Kolumdan tutup beni çekiştiriyordu. Onun arkasından iki tane daha tanımadığım adam geldi ve beni çekiştirmeye başladılar. Tüm gücümle onlardan kurtulmaya çalışıyordum ama onlardan kurtulmam imkansızdı. Leylaya sesleniyordum ama beni duymuyordu. Duyması imkansız zaten. Ben onlardan kurtulmak için çırpınırken çoktan kapının önünde bulmuştum kendimi. Çöp atar gibi beni kapının önüne atarlarken aralarından bir tanesi;

-Bir daha sizi buralarda görmeyeceğim!

Diye bağırıyordu işaret parmağını bana doğru sallayarak.  Ben delirmiş gibi oraya doğru gitmeye çalışıyordum,bağırıyordum ama Eray ve Sergen beni tutuyordu. Eray'a dönerek;

-Leyla orada! Hakan ile beraber! Onları gördüm ama gidemedim Eray!!!

Diye bağırdım son çıkan sesimle ağlayarak.

-Açelya dur ! Sakin ol ve arabaya geç! Hemen!!!

-Ne demek arabaya geç! Oradalar diyorum!

-Açelya içeride doğum günü var! Biz giremedik,muhtemelen onlarda girememişlerdir.Zaten bütün rezervasyonlar iptal edilmiş.

Soru işareti?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin