Eray onu kollarından,bende ayaklarından tuttum ve içeri taşıdık. Yüzü öyle dağılmıştı ki tanınmaz hale gelmişti. Eray onun nabzına baktı ve yaşadığını anladı. Ne kadar uyandırmaya çalışsak da gözlerini açmıyordu.
-Hastaneye götürmeliyiz Eray!
-Evet. Vakit kaybetmeyelim. Sen Sergenleri ara hastaneye geçsinler.
-Bunu ona kim yapmış olabilir?
-Tahmin etmek zor olmamalı.
Tam Sergen'i ararken onun hafif hafif inlediğini duydum. Sayıklıyor gibiydi. Hemen telefonu bir kenara fırlatıp;
-Doruk! Beni duyuyor musun?
Ağzında bir şeyler geveliyordu. Ne dediği anlaşılmıyordu. Bilincinin yerinde olmadığı belliydi. Gözlerinden yaş akıyordu.
Hemen telefonu tekrar elime aldım ve Sergen'i aradım. Durumu anlattıktan sonra evden çıktık. Eray onu sırtında taşıyarak arabaya getirmişti. Gidebileceğimiz en hızlı şekilde hastaneye varmıştık. Doktor muayene ederken bizi dışarı çıkarmışlardı. Eray'la beraber hastanenin önündeki banklardan birine oturduk ve birer sigara yaktık. Eray fazlasıyla düşünceli ve sinirliydi.
-Hakan onu fark etmiş olmalı. Ne hale getirmiş çocuğu şerefsiz herif.
-Onu nasıl tanıyacak ki? Anlamıyorum...
-Belki Leyla daha önce bizi anlatmıştır.
-Sanmıyorum.
-Yada Hakan Leyla'yı buldu ve yanına gitti. Doruk daha fazla dayanamadı ve Hakan ile kavga etti. Sonuç bu işte.
-Doruk dayak yemez ki. En azından bu hale gelmez.
-Hakan şerefsizin nasıl saldırdığını bilmiyoruz ki. Eminim o herifin kavgası da haindir.
Tam o sırada Sergen ve Asil'i görmüştük. Koşa koşa yanımıza geliyorlardı. Kan ter içinde kalmışlardı fazlasıyla telaşlılardı. Asil bize bakmadan direk hastaneye girmeye çalıştı. Eray kolundan tuttu ve;
-Dur. Doktor muayene ediyor. Bekliyoruz çağıracaklar.
-Nasıl oldu Eray? Kim yaptı bunu ona!?
-Bilmiyoruz. Kapının önüne attılar. Baygın haldeydi. Direk hastaneye geldik.
-Kimin yaptığı hakkında hiç bir fikriniz yok mu?
Dedi Sergen çatık kaşlarıyla. Kafamı önüme eğdim ve;
-Hakan.
Üçü birden bana baktılar. Asil yanında duran ağaca sert bir yumruk attı ve;
-Başka kim olabilir ki!
Diyerek geriye dönüp şiddetle yürümeye başladı. Sergen ve Eray onu tutup;
-Nereye?
Diye sordular. Asil bağırarak;
-O şerefsize yaptığının cezasını çektirmeye! Kardeşime kimse zarar veremez!
-Bekle. Önce onun olduğundan emin olalım.
-Nesine emin olacağız! O kızın bokuna oldu işte her şey! Onu takip ederken Hakan'a yakalandı işte!
Sergen lafa girdi;
-Doruğun ne zaman dayak yediğini gördün? O pasif bir insan değil. Bu kadarını tek başına Hakan yapmış olamaz.
-Kim yaptıysa hepsini öldüreceğim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soru işareti?
Mystery / ThrillerAdım Açelya. Açelya Yörük. Daha 22. yaşımda doğum günümde sevdiklerimden,ailemden,evimden,özgürlüğümden mahrum kaldım. Ben bu pis duvarların arasında mahkum kaldım. Özledim... En çokta kendimi. Eski beni özledim... Bir yıl boyunca tek bir ses duyama...