39🗝'Paramparça'

27.6K 2.3K 1.2K
                                    

Multimedya: Liv Ash - I Know Your Secrets

Keyifli Okumalar...

🔱
"Artık ne olduğumu biliyorum. Kaybolmuş melek senin sayende benliğini buldu şeytan ve bundan sonra benden korkan sen olacaksın. Seni paramparça edeceğim!"
🔱

 Seni paramparça edeceğim!"🔱

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🗝

Ariel dolunayı seyrederken ben prangalara vurulmuş zindanımın küçük penceresinden artık onun dolunayına bakıyordum. Bu dünya da bu beden de artık onundu, bense sadece bir esir. Ariel elini yanındaki cennet silahına doğru uzattığında onu izledim, aksi zaten artık mümkün değildi ve silah ona doğru hareket edip bileğine dolandı. Benim aksime o, onu çok iyi kontrol edebiliyordu.

Gözünden bir damla yaş süzüldüğünde kesik bir nefes aldı ve etrafım mavimsi mürekkebin rengiyle çevrilip sarıların üzerini kapattı. Parmak uçları yüzündeki ıslıklığa dokundu. "Seni hissediyorum." dediğinde konuşuğu bendim ve sesi şaşkındı. "Sen beni hissetmezken ben senin duygularını hissediyorum."

Yüzündeki damlaların bana ait olduğunu o an anladım. "Mara!" dedi cevap bekler gibi. Bir şey söyleyecek olsamvda ne diyecektim ki? Sessizliği istiyordum ben. Artık bu hayat ona aitti ve ben sadece onun mahkumuydum.

"Mara!" diyen yüksek ses bu kez ona değildi. Blake, sarsak olmasına rağmen hızlı adımlarla Ariel'ın yanına gelip yere çöktü. Kıyafetlerinin bazı yerleri yırtılmış ve yüzünde ve bedeninin belli kısımlarında kanlı çizikler vardı.

"Kahretsin!" diye bağırdı artık benim bedenim olmayan bedenin karnındaki yaraya bakarken. Ariel ise sessizdi. Blake eliyle belini destekleyip doğrulmasını sağlarken bile sessiz ve tepkisizdi.

"Sorun yok Uriel!" dedi sonunda. Daha ilk andan çuvalladığını anlamasıyla, "Blake!" diye düzeltti. Şayet ben Blake ya da diğerlerinden herhangi birine melek isimleriyle seslenmezdim ama Blake zaten bunu fark edemeyecek kadar panikliydi. Artık Ariel'a ait olan bedenimdeki yaraya bakıp dişlerini sıktı.

"Melek bıçağı!" dedi Ariel. "Sakin ol. Ölmeyeceğim."

Sesindeki soğuk tonla Blake sonunda gözlerini ona çevirdi. "Özür dilerim." dedi. "Bunların hepsi benim yü-"

"Kendini suçlama Blake." dedi Ariel sesini biraz daha yumuşatarak. "Sesin suçun değildi. O bir şeytan ve ben artık bunun farkındayım."

O farkındaydı ve... ben de artık farkındaydım. Geç olsa da...

Blake onun sesindeki nefreti almış mıydı bilmiyorum ama ben almıştım. Etrafımda yoğun bir şekilde dalgalanan kızıllık, mavileri ve laciverti sömürdü adeta. Sanırım bunlar onun duygularının bana yansımasıydı.

Blake onu kucağına almaya yeltendiğinde Ariel ona engel oldu. "Yürüyebilirim."

Blake buna da ses çıkarmadı ama Ariel'ın göremediği kırgınlığı ben yüzünde görebiliyordum. Muhtemelen olanlardan dolayı onu suçladığımı düşünüyordu. Yine de Ariel'a destek olup onu yerden kaldırdı. Kendini geri çekecekken birden duraksayıp Ariel'ın boynuna doğru eğildi. Ariel kendini geri çekerken etrafımda yoğun lacivert mürekkep dalgalandı.

ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin