Multimedya: No Resolve - Last Time I Lie
Keyifli Okumalar...
🔱
"Ben kazandım şeytancık
ve sen,
ağır mağlupsun!"
🔱🗝
Kıpırdandığımda vücudum acıyla içiçeydi. Sanki iskelet sistemimdeki her kemik ağrıyordu. Tekrar olduğum yerde kıpırdandım ve gelen acıyla inledim. Gözlerimi aralamaya çalıştım. Başarılı olduğumdan ise emin değildim çünkü hiçbir şey göremiyordum. Her yer zifiri karanlıktı. Ellerimi yere dayayıp vücudumdaki acıya rağmen doğrulmaya çalıştım. Vücudumu dikleştirebildiğimde yattığım sert zeminde sonunda oturur vaziyetteydim. Neredeydim bilemiyordum ama etrafa yoğun bir şekilde yanık kokusu hakimdi.
"Sonunda!" diyen tanıdık, şeytana ait o sesle gözlerim etrafı taradı ama beni yine karanlık karşıladı. "Bir an hiç uyanmayacaksın sandım."
"Nereye getirdin beni?" dedim güçlü tutabildiğim sesimle. Cevap vermeyince "Işıkları aç!" dedim bu kez.
Adım sesleri kulağıma ulaştı. "Neden? Karanlıktan korkuyor musun?"
Lucifer'ın aynı soruyu sorduktan sonra yaptıkları aklıma geldi ve ürperdim. Aslında hiçkimse karanlıktan korkmazdı, karanlığın getireceği şeylerden korkardı. Bense karanlığın bana getirdiği şeyleri fazlasıyla almıştım ve hayır, korkmuyordum.
Cevap vermeyince soğuk bir şekilde güldüğünü duyumsadım. "Sen yeterince ışık veriyorsun. Işığa ihtiyacımız yok."
Gözlerim korkmamı beklediği karanlıkta ona dair bir ibare ararken, "Benden ne istiyorsun?" diye sordum.
"Cevaplar." dedi. Adım sesleri hala devam ederken bunun beni tedirgin etmek için yapılan bir eylem olduğunu anladım. Ağrıyan her hücreme rağmen ayağa kalkmayı başarabildim.
"Dün ne oldu anlat melekcik! Neden melek iziyle çevrilisin anlat!" dedi ürpertici sesiyle.
Anlamak istemiyordu ama ona zevkle anlatacaktım. Ben bir oyuncak değildim ama o hala oyuncağını paylaşamayan bencil bir çocuk gibi davranıyordu. Hırçınlığı bu yüzdendi. Kendini benim sahibim gibi mi görüyordu, canı cehennemeydi! Bu odadan bir mağlup çıkacaksa bu o olacaktı.
Sesimin tereddütlü çıkmasını sağlarken, "Anlatırsam gitmeme izin verecek misin?" diye sordum.
"Ne anlatacağına bağlı."
Ürkmüş gibi bir kaç adım geriledim. "Hiçbir şey olmadı."
"Bana doğruları söyle!" diye sesini yükseltti ve adım sesleri hızlandı.
"Beni bırakmayacaksın değil mi? Canımı yakacaksın yine." Sesimi yavaşça azaltırken istediğim acınası tonu yakalamıştım. Korktuğumu düşünmesini istiyordum çünkü onun hakkında anladığım bir şey varsa sonucu ne kadar hızlı elde ederse o kadar çabuk oyunu bitirdiğiydi ve ben bir an önce onun cehenneminden sıyrılıp Blake ve Kevin'ın ne durumda olduğunu görmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANAHTAR
أدب نسائي'Mara' ismi annesinin ona tek hediyesiydi. İsminin anlamı acı olsa da, annesi ona bambaşka bir amaçla vermişti bu ismi. Her seferinde bir şeytan olduğunu vurgulamak için... Babası ise ona Angelina derdi çünkü o babasının meleğiydi. Ama Mara ne annes...