İsterseniz buraya okumaya başladığınız tarih ve saati bırakabilirsiniz."Sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle,
Ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle."W. Shakespeare
"YILLAR SONRA"
☁️☁️☁️☁️
Evin kapısını kapatarak park halindeki arabama bindim. Sağ koltuğa gecemi gündüzüme katarak hazırladığım iddianame dosyasını yerleştirdim. İki yıldır peşinde olduğum, hakkında sayısız belgeler topladığım Haluk Maral'ı gözaltına aldırabilecektim.
İstanbul trafiğini atlattıktan sonra adliye otoparkına aracımı park edebilmiştim. İstanbul'un çoğu insana göre dayanılmaz bir yoruculuğu vardı. Benim için ise tam zıttıydı bu durum. Çünkü bu şehir Ankara'daki kötü geçmişimize bir sünger çekip yaralarımızı sarmıştı.
Yıllar önce Benanla İstanbul'a üniversite okumaya gelmiştik ve ben İstanbul'un her iyi ve kötü yönüne o zamandan beri tutunmuştum. Ankara'da yaşadığım acı hatıralar ve İstanbul'un dinamiği karakterimin oturmasına sebep olmuştu. İçim sıcacık, merhametli, saf olsa da bunu dışıma yansıtmıyordum, daha doğrusu yansıtmaktan korkuyordum. Geçmişte yaşadığım o olaylar bana bunu tokat atar misali öğreteli çok olmuştu.
İddianame dosyasını her seferinde hukuki bilgisine hayran kaldığım ve kendime rol model olarak belirlediğim hakim Levent Saraç'a gösterecektim. Noksansız tamamıyla itiraza kapalı bir soruşturma olmasını istiyordum. Attığım her adım adliye koridorlarının zeminini topuklu ayakkabılarım sayesinde dövüyordu. Üstümde beyaz kalem eteğim ve mavi keten bir gömlek vardı. Sağ kolumda sıcakladığım için çıkardığım blazer ceketim, sol elimde ise evrak çantam vardı. Çantanın içindeyse Haluk Maral'ın usule aykırı ticaretten, silah kaçakçılığına kadar varan bilgileri içeren belgeler vardı.
Evrak çantamı sağ elime yerleştirerek sol elimle Levent abinin kapısını tıklattım. Gir komutunun gelmesiyle içeri adımladım ama gözüme tanıdık gelen simayla adımlarımın olduğu yerde kesilmesi bir olmuştu. Gözlerim doğru görüyordu değil mi?
Dün Levent abiyle konuşmamız zihnimin bir köşesinde canlanmıştı. İşlerinin yoğunluğundan şikayet etmişti bana. Çünkü ağır ceza hakimi olmasına rağmen aile mahkemesinin üstlenmesi gereken bir boşanma davasına bakması için dosya verilmişti eline. Bu üstlerden gelen bir karardı yani yapılması şarttı. İki iş adamının oğlu ve kızı herkesten uzak sadece ailelerinin bildiği bir evlilik yapmış, şimdi ise boşanma kararı aldıklarını söylemişti. Onların anlaşmalı boşanma davaları da Levent abiye verilmişti.
Karşımda duran kişinin gözleri de bana kitlenmişti. Yüz ifadesi ise hatıralarında bir yerlerde beni çıkarmaya çalışıyormuş gibiydi.
Gözlerim Yamaç'ın karşısında oturan kadına ilişti. En az Yamaç kadar ünlü bir yüzle karşılaşmıştım. Gözlerinde gördüğüm hüzün aslında boşanmaya isteksiz olduğunu haykırıyordu. Evlilikleri gazetelerde, magazinde ve sosyal medya gibi birçok yerde konuşulması gerekirdi. Herkesin bilmesi ya da istemsizce bir yerden öğrenmesi gerekiyorken Türkiye'de kimsenin haberinin olmaması ve bu evliliği saklamaya çalışmaları tuhaftı. Yamaç ajanslar tarafından kapılmaya çalışılan bir aktördü, eşi ya da eski eşi Pelin ise modeldi.Gördüğüm manzarayla Benan karşılaşsa nasıl hisseder ve ne düşünürdü diye düşünmeden edememiştim. Bu kadar çok şeyi on saniye içerisinde düşünmem de ayrı bir kapasite gerektiriyordu. Normalde çok rahat bir insandım, çoğu şeyi düşünme gereksiniminde dahi bulunmazdım ama işin içinde Benan vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEŞTE
RomanceŞimdi sen uzattığın eli, tutmayan ele mi dargınsın yoksa tutmayacak bir ele, elini uzattığın için kendine mi kızgınsın? Savcı Mahur Kaya Uzman Doktor Benan Çakır İki yakın arkadaşın hikayesi.