23. Bölüm (M)

21.8K 1.1K 1K
                                        

Gündüz bölüm atmaya alışkın değilim ben şu an çok tuhaf hissediyorum şalskdlşakdaşs

M koyup koymama konusunda karar veremedim ama okumayanlar için uyarma amacıyla şey ettim artık gerisine siz karar verirsiniz alşskdaslşk

İyi okumalar <3 



----


"Chanyeol lütfen..." Terli vücudum, darmadağın olmuş duygularımla ona yalvardım. "Lütfen yavaşla."

"Bu dediğin şu anda imkansız aşkım." İçime yeniden vurmasıyla yumruklarımı yatağa geçirdim. Karar vermişti. Bana sadece psikolojik değil, aynı zamanda fiziksel hasar vermeye kesinlikle karar vermişti. "Şş..." Kendimden geçmiş bir şekilde altında kıvranırken saatlerdir bu halde olmamız onda en ufak bir etki bırakmamıştı. Hareketleri sert, istikrarlı ve hızlıydı. "O güzel ellerinin vücudumda olmasını tercih ederim." Yatağa geçmiş ellerimi alarak boynuna koydu. Kollarımın kalkacak hali yoktu. Nefes alacak halim bile yoktu.

"Chan." Çoktan ciddi hasarlar bıraktığı boynumdan ayrılıp göğüslerime ulaştı. Dişlerinin arasında defalarca can çekişen göğüs uçlarımla birlikte inledim, bağırdım ve sızlandım. Kafayı yemek üzereydim. Chanyeol'e deli gibi aşıktım ve beni getirdiği evde sorgu sualsiz dağıtıyordu. Bedeni bedenimi yakıyordu. Çığlık atmama, bağırmama rağmen aralıksız içimde gelip gidiyordu ve ben sınırıma ulaşalı oldukça çok olmuştu.

"Beni çıldırtıyorsun." Göğüs kafesimin altındaki öylesine bir noktayı ısırmıştı. Artık buna bile tepki veremeyecek hale gelmiştim. Vücudum titriyor, başım dönüyordu.

"Sen bana ne yaptığının farkında mısın?" Soluk soluğa ensesindeki saçlara asıldım. Az önce ısırdığı yerdeki deriyi emip bedenime yeni bir iz bırakıyordu. Ona engel olmak istemiştim. Bu bir üre önceydi. Sonrasında her şey kontrolümden çıkmıştı. Kasıtlı olarak bunu yaptığını fark edince karşı koyamamıştım. Çünkü... Ağzıyla harikalar yaratıyordu. "Asıl çıldıran benim burada!"

"Öyle mi?" Gülerek geri çekildi. İçimden çıkması benim için beklenmedikti. Sanırım bir saattir çıkacak gibi görünmüyordu. Yarın işe gitmem gerekiyordu. Fakat şu an nasıl hissettiğimi tek bir cümleyle ifade edecek olursam. Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım var, olurdu. "Bir de şimdi düşün bunu bakalım." Belimi kavrayıp jelibona dönen bedenimi çevirdi. Yüzüm sert bir şekilde yatağın kumaşıyla buluşunca bağırdım.

"Hayır! Lütfen! Sikeyim seni Chanyeol yeter!" Kalçalarımı kaldırıp beni dizlerimin üzerine dikerken bu kadar yıkılmış olmama rağmen heyecanlanmama da küfür ettim. Muhtemelen bayılmak üzereydim. Kenardaki dijital saat 8'i gösteriyordu. Sehun'u gönderip buraya gelmemizin ardından neredeyse bir buçuk saat geçmişti. Eve girer girmez vücudumdaki kıyafetler yeri, bedenim ise yatağı boylamıştı.

"Bir daha söylesene onu." Popoma attığı şaplakla birlikte dünyanın en acınası sesini çıkardım. Bunun hoşuma gidiyor olmasından iğrendim. Onun bana yaptığı her şeye aşık olmaktan nefret ettim.

"Sikeyim seni Chanyeol." Ve yeniden o büyük eli tenimde acıya yol açtı.

"Ama bil bakalım bunu bu gece kim yapıyor?" Gülerek içime uzunluğunu itti. Gülüşü kulaklarımda yankılandı. Bu en sert sevişmelerimizden biriydi. Ama her şeye rağmen sevgisini hissedebiliyor olmak inanılmazdı. Saçlarımın arasına ve enseme öpücükler bırakıp içimde gidip geldi. Kollarım ve dizlerim beni taşıyamıyordu artık. Sürekli düşen bedenimin tek güvencesi oydu. Karnımdan destek olan kolu olmasa yatağa yığılmıştım.

After AllHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin