Selaaaaaaaamm
Normalden daha erken bölüm attığımı biliyorum siz de biliyosunuz sanırım şalkdaşlskdak
Rescuer yeni bölüm kurgusu beynime vahiyle inmedi ben de AA yazayım dedim aşslkdalşsşlkas
10 günde değil 5 günde geldiği için bölüm azcık daha kısa olabilir UMRUMDA DEĞĞİİİİİİLLLLL okuyan sizsiniz sonuçta lşkasşdlkaslşdksaşdlkadşl
İftar saatinde atıyorum özellikle top patlamaz ama ben bölüm patlatırım aşlskdsşlkdaslşksa(evet bu espri için yanıp tutuşuyodum lşaskdalkd)
İyi okumalar <3
------
'Konuşmamız lazım.'
Güne gözlerimi bu mesajla açmıştım. Alarmımın çalmasına iki dakika vardı ve telefondan gelen bildirim sesi beni uyandırmaya yetmişti. Mesaj elbette Jaehyun'dandı. Beklediğim bir mesajdı. Geride bıraktığımız günlerde sessiz kalışı bile beni şaşırtmıştı. Ama en azından Sehun'un taburcu olmasını bekleyecek kadar nazikti. Chanyeol'le bizi hastanede görüp görmediğini bilmiyordum. Hastane büyüktü ve onun olduğu yerle Sehun'un odası yakın bile değildi.
Arkamı dönüp eski püskü yatağımda bütün güzelliğiyle yatan Chanyeol'e baktım. Alarmımı kapattım uyanmaması için. Onun için bile oldukça erken bir saatti. Ayrıca o kadar güzel görünüyordu ki uyunurken uyanmasını istemiyordum. Saçlarını okşadım. Sağ yanağı yastığına yapışmış, onu sevimliden de öte bir şeye dönüştürmüştü. Şişmiş dudaklarına öpücük bırakıp hiç istemesem de onu yatakta yalnız bıraktım.
Ayağa kalktığımda bile gözlerimi ondan olamadım. Yatağıma yakışmıyordu bile. Uyurken bile zengin görünebilmesine gülümsedim ve pijamalarımı çıkardım. Ne giyeceğimi düşünürken elim anlamsız bir şekilde dolabımın en uç köşesinde duran tshirte gitti. Katı yıllardır bozulmamıştı bile. Yıllardır o köşede duruyordu. Kırmızı tshirt.
Kot pantolonumu ve tshirtü giydikten sonra arkamı döndüm.
Chanyeol uyanıktı.
"Uyandırdım mı? Özür dilerim." Uykulu bir gülümsemeyle baktı. Göz kapaklı şişmişti ve biraz daha öyle bakarsa her şeyi bırakıp kollarında uyumaya devam edecektim.
"Uyanmam iyi oldu. Gözlerimi açar açmaz gördüğüm ilk şey çıplak tenin oldu çünkü." Üzerimden çıkardım pijama üstünü ona fırlattım.
"Gizli gizli beni mi izledin?"
"Bunu atman da iyi oldu. Koklarım artık sen yokken." Eriyip gitmemek için kendimi zor tuttum. "Buraya gel. Günaydın öpücüğümü almam lazım."
"Ben onu çoktan verdim zaten. Şansını kaybettin."
"Buraya gel hemen! Benim gibi bir erkeğin öpücük teklifini reddedemezsin."
"Evet. Reddedemem." Koşarak açtığı kollarına koştum ve dudaklarına gürültülü bir öpücük kondurdum. Doğrulmak istememe rağmen tutuşundan kurtulamadım. "Bırak beni gitmem gerekiyor."
"Gitme."
"Gitmeliyim Chan. İşe gitmek zorundayım."
"Gitmek zorunda değilsin. Niye gidiyorsun?"
"Çünkü gitmeliyim ve çünkü bu konuyu artık kapatmalısın."
"Peki öyle olsun sevgilim." Beni bıraktı ve üzerine örtüyü çekip gözlerini kapadı. En azından uyuyabilecek olmasına sevinmiştim.