TİKKAT!
Bölümün başı uzun miktarda flashback, yoğun miktarda da tatlış Chanbaek ilişkisi içermektedir.
Ha bir de first date goals da var ve bu yüzden ben biraz ağlıyor olabilirim
İyi okumalar <3
---
Kaç yıl olduğunu hesaplamaya üşenecek kadar yıl önce
"Baekhyun şimdi ani tepki verme ve çaktırmadan saat 10 yönüne bak." Jongdae kulağıma yaklaşıp bağırdığında ne kadar çaktırmadan dediği yere bakabilirdim, pek emin değildim.
"Hangisi?" Aynı şekilde ona bağırmıştım. Neden içkili mekanlarda müziği sesi bu kadar yüksek tutulurdu ki? Belki içen insanların dertleşmeye ihtiyacı vardı ve arkadaşlarının seslerini duymak istiyorlardı.
"Uzun boylu olan. Gördün mü?"
"Gördüm?" Umarım düşündüğüm şey değildir. Yani aslında umarım düşündüğüm şeydir tabii ama bu çok ani olmuştu.
"İşte seninle buluşma ayarladığım çocuk o. Git ve onu al!"
"Ne? Jongdae sen emin misin?" Tanrım eğer doğru çocuksa o çok... "Tanrım o tam bir ateş parçası." Saat 10 yönündeki tek uzun boylu çocuğa göz ucuyla baktığımda kalp atışlarım hızlanmıştı. Yüzünü sadece yan profilden görüyor olsam da yakışıklıydı. Fiziği harikaydı ve görünüşü bile oldukça havalıydı. Onun gerçekten benimle görüşmek istediğine inanamıyordum.
"Bana sonra teşekkür edersin. Yeni bir ayakkabı alarak mesela. Şimdi ben avlanmaya gidiyorum bebeğim." Yanağımdan makas alarak beni orada bırakmıştı. Adımlarım ona doğru gitmiyordu çünkü daha aramızda 5 metre kadar mesafe olmasına ve aramızda o kadar insan olmasına rağmen oldukça etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Adeta tutulmuştum.
Jongdae'yle tanışalı 2 ay olmuştu. Ona ne kadar güvenmeliyim kısmını geçmek istiyordum çünkü aynı odayı paylaşıyorduk ve sanırım bu güvenmem gerektiğini gösteriyordu. Ayrıca beni arkadaşıyla tanıştırmak için oldukça hevesliydi.
Kısa anlatmam gerekirse Jongdae bugün bana gelip bir arkadaşının olduğunu ve onunla tanışmak isteyip istemediğimi sormuştu. Arkadaşı yeni birisiyle tanışmak isteğini söylediği sırada Jongdae benden bahsetmişti ve çocuk da kabul etmişti. Yani Jongdae'nin dediğine göre olay böyle gelişmişti. Bahsedilen yeni biriyle tanışma işinin az çok ne olduğunu bilirsiniz, tanışılır bir şeyler yenilir ve içilirdi. Gecenin devamında neler olacağı oldukça belliydi.
Aslına bakarsanız çok da istediğime değildi ancak üniversitemdeki ilk yılımdı ve biraz ilişki arayışına girmenin bir sakıncası olmadığını düşündüm. Gençlik denilen şey böyle bir şeydi. Birlikte bir şeyler yer, içer beğenmezsem bir daha görüşmezdim. Ama sorun şu ki karşımda, henüz burada olduğumu fark etmeyen kişiyi sanırım beğenmiştim. Şu an tek büyük korkum beni beğenmemesi ya da seri katil falan çıkmasıydı.
Yüzünü dönerek bu tarafa baktığında beni görmüştü. İkimiz de birbirimizin yüzünü görmüş değildik. Tanışma olayımız tamamen az önce Jongdae'nin bana çocuğu göstermesinden ibaretti. Fakat sanki daha önceden beni tanıyormuş gibi bana bakıp gülümsemişti. Önce etrafına bakmıştı, bir şeyler arıyor gibiydi. Ardından tekrardan bana bakmıştı, sonra yeniden çevresine. Bu bir süre devam etmişti ve oldukça şapşal göründüğünü itiraf etmeliydim. Tatlı görünüyordu ve ben gerçekten Jongdae'ye en iyi ayakkabıyı alacağımdan emin olacaktım.
