37. Bölüm

15.4K 1K 1.4K
                                    

ARKADAŞLAR 5800+ KELİMELİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM 

Kör, felç ve durmadan müzik dinlemekten sağır olmuş olabilirim 

Bölüm baya uzun olduğu için uykunuz varsa uyuyun yoksa gerçekten uykusuz kalırsınız

Ayrıca ilk birkaç paragrafta aslında hoşunuza gidecek ama şu sıralar belki de gitmeyecek ':)))' sahneler var 

Son olarak bölümdeki olayları bile hatırlamıyorum uzunluktan, bekletmemek için ışık hızında yazdım hatamı yüzüme vuranı bu sefer gerçekten tekmeliyorum ona göre şlaskdşalskdş

Uyarlarımı yaptım gidiyorum ben, bölüm sonunda hala kör olmadıysanız görüşürüz 

İyi okumalar 


----



"Beş katını veririm."

"Hayır Chan... Tanrım." Gözlerim zevkle yukarı devrildi ve çaresizce üzerimde hareket eden Chanyeol'ün omuzlarına tutundum. Hızlı ve sert bir şekilde içimde alçalıp yükseldi. İnleyerek parmak uçlarımı tenine batırdım. Dudaklarıma saldırdı ve her zaman yaptığı gibi, sanki son öpüşüymüş gibi öptü. İçimdeydi. Eli uzunluğumla ilgileniyordu. Zevkten çıldırmak üzereydim. 

Sessiz olmak zorundaydım ve sanki çok yeriymiş gibi bana söylediği şey tam olarak buydu.

"Seni küçük inatçı keçi." Dudaklarımdan ayrılır ayrılmaz kulağıma fısıldadı. Ona doladığım bacaklarımla birlikte hareketlerine uyum sağladım. Ben ne kadar sessiz olmaya özen gösteriyorsam o da bunun farkında olarak beni daha çok zorluyordu. Hızını bir an bile kesmeden girip çıktı. Sert olmasını seviyordum. Fakat kesinlikle şu an değil.

Uzunluğumu büyük avucunun arasına aldığında boynuna dudaklarımı bastırdım. Bağırmak yerine boğuk bir şekilde inledim. Son vuruşlarının ardından bütün vücudum zevkle kasıldı. Kısa bir süre kalbimin durduğuna yemin edebilirdim. Tahminimden daha büyük zevkle gelmiştim. Bütün işimiz bittiğinde nefes nefese kalarak başımı yastığıma gömdüm. İçimden çıkıp yanıma düştü.

Sabahın altısıydı. Aydınlanmaya çalışan hava odamı esir almaya çalışıyordu ve Chanyeol yanımda soluklanıyordu. Sıcacıktı, sıcak ve terli. En güzel kısmı ise evimde yaşamaktan benim gibi kokmaya başlamıştı. Ona dönüp yüzüne yapışan saçlarını geriye ittim. Sabahın bu saatine rağmen, uykumu alamamış olmama rağmen, işe gidecek olmama rağmen kendimi çok iyi hissediyordum.

Bunda sabahın köründe beni sevişmek için uyandıran Chanyeol'ün etkisi büyüktü.

"Sekreterlik istemiyorsan asistanım ol?"

"Chanyeol hayır dedim. Senin çalışanın olmayacağım."

"Ha yani sorun bu mu? İstersen bütün yetkilerimi sana devredebilirim? Yönetici olursun." Sırtını yükseltip direkt olarak yüzüme eğildi. Büyük gözleri kıpır kıpırdı. Ne zaman heyecanlı olsa böyle görünürdü. "Ben senin asistanın olurum."

"Chanyeol sen saçmaladığını fark ederken ben gidip duş alayım." Yataktan kalkmak üzereyken bileğime dolanan el bana engel oldu.

"Nereye gidiyorsun?" Yerinde kıpırdanıp biraz daha bana yaklaştı. Hayır, bu bakışları biliyordum. Bu istek dolu bakışlara kanma gibi bir durumum yoktu. "Ben biraz daha devam ederiz diye düşündüm." İşaret parmağını omzuma kondurup bileğime kadar bir yol izledi aşağı doğru. Yeterince ikna edici olduğunu itiraf etmeliydim. Gitmem gereken bir işim ve diğer bir takım sebepler olmasaydı bunu kabul edebilirdim.

After AllHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin