n i

2K 112 76
                                    

Bölüme eklemeler yapılmıştır.

"Ne demek ne dediğini anlamadım?"

"Anlamadım işte Ece."

"Bunu anlamamak için gerizekalı olmak lazım. Karmen çocuk sana açık açık kardeşinin kazık attığını söylüyor. Ama bir yandan da benden duymadın demek istiyor." dediğinde ona döndüm.

"Öyle mi dersin?"

"Bence öyle. Yani ben Velma'dan her şeyi beklerim. Çünkü normal bir insan hemen kabul etmez. Olayı bir sindirir. Konuşmak ister. Ancak siz konuşmamışsınız bile."

"Şey oldu, şeyden dolayı konuşmadık."

"Neyden dolayı?" herhangi bir sebep yoktu konuşmamamız için. Biz çok yakın kardeşler sayılmazdık.

Shawn: üçüncü katın tuvaletine gel.

Telefonu geri cebime koydum. Bir kere daha onun tarafından kandırılmayacaktım.

Bir anda koridorun hoparlöründen Lust for Life çalmaya başlayınca yine telefonum titredi ve yine mesaj gelmişti.

Shawn: söz veriyorum seni kandırmıyorum.

"Ece ben geliyorum." dedikten sonra koşar adımlarla bir üst katın tuvaletine yöneldim.

Garip bir şekilde bu katta çok fazla insan yoktu. Tıpkı kullanılmayan tuvaletin kapısının kilitli olmayışı gibi.

Tuvalet bozuk olduğundan beri kilitli olmasına rağmen şuanda kilitli değildi ve içerde weed içen Shawn görmeyi beklemiyordum. Hızla üzerine yürüyüp ekindeki weedi alıp lavaboya attım ve sırt çantamdaki suyu üzerine döktüm.

"Aptal mısın Shawn? Duman dedektörünü çalıştırabilirdin."

"Amacımda o zaten. Yani belki." dedikten sonra gülmeye başlamış olmasıyla kapıya yöneldim ve kapattım. Şişede kalan suyun bir kısmını elime döküp yüzüne sürdüm ve:

"Birazdan zil çalacak ayılmaya çalış." ancak yüzünü geri çekip:

"Ayılmak istemiyorum ben Karmen. Kafam güzelken her şey daha güzel."

"Weed içtiğini bilmiyordum." kahkaha attı.

"İçmiyorum zaten. Bu ilk."

"Ve de son olsun lütfen." dediğimde belimden tutup kendine çekti ve kucakladıktan sonra lavabonun tezgahına oturttu.

"Anlamıyorum. Masken yok, daha güzelsin ve de daha komik. Ama insanlar kardeşini seviyor." bir eliyle yüzümü diğer eliyle saçımı okşuyorken gözlerimi yumdum. Ardından yüzümdeki elini çekti. Gözlerimi açtığımda yüzümü incelemeye başladı.

"Buna sende dahilsin." yüzümü incelerken bir yandan da saçlarımla oynuyordu. Daha sonra boynuma bir öpücük kondurup:

"Evet, bende onu seviyorum." dedikten sonra kollarını belime sarıp başını göğsüme yasladı ve öylece bekledi.

Ders zili çalmıştı ancak hala daha hareket dahi etmemişti. Ellerimi gövdesine koyup onu ittirmeye çalıştım.

"Shawn, zil çaldı."

"Derslerimiz ortak değil. Kimse anlamaz." daha sonra boynumu bir kere daha öptü ve bu sefer yavaşça yukarı çıkmaya başladı. Yanağımı yavaş yavaş öpmesinden sonra sonunda dudaklarıma varabilmişti.

"Bunu kesmeliyiz." bunu söylerken fısıldayan birisinden farkım yoktu.

"Keseceğiz zaten." ancak kesmemiştik. Dudakları susamış gibiydi.

Ya da weedin etkisi bana da geçmişti. Ya da kendimi Shawn'a kaptırmış, ona uyum sağlamıştım.

Dudakları vahşileştikçe ellerimi saçında gezdiriyor ve dudağımı ısırdığında intikam misali saçını çekiyordum. Elleri tişörtümden içeri girdiğinde dünden razı olmuş bedenimin uzuvları olan ellerim gömleğinin düğmelerini açmaya yönelmişti bile.

"Küçük Karmen. Beni şaşırtıyorsun." bunu söylerken yarım ağız söylemesini poloroid fotoğraf sanatçısı gibi çekip saniyesinde bir adet fotoğrafa dönüştürdüm. Bu gülüş hafızalarda kazınmayı hak eden cinstendi.

Tişörtüm çıktığında bacaklarımla oynayarak:

"Bu eteği beni etkilemek için mi giydin?"

"Hayır. Daha etkileyici görünmek için giydim." kahkaha attıktan sonra:

"Yani benim için." dedi ve tekrar dudaklarıma gömüldü. Ailemin kesinlikle derse girmediğinden haberi olacaktı.

Siktir. Kesinlikle bu sefer ceza alacaktım. Hemde hiç bitmeyen bir ceza.

Gömleğini çıkarabildikten sonra kenara koydum ve elimi kemerine yönlendirdim. Oysa elini sütyenimin kopçasına götürüp ondan tek seferde kurtuldu.

***

"Güzeldi." dediğinde ona cevap cermek istemedim. Çünkü bunu demesi nedensizce bana kendimi kötü hissettirmişti.

Ah, bir dakika! Bir nedeni vardı.

Shawn kız kardeşimi seviyordu ve benimle sevişiyordu.

Hayat ne denli adildi tartışılırdı. Ancak bunlar gerçeklerdi ve ben kötü bir ablaydım.

"Bu arada, bu akşam kız karseşine çıkma teklifi etmek için evinize geleceğim. Bana yardımcı olsan iyi edersin." ona orta parmağımı göstermekle yetinip tuvaletten çıktım.

roses | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin