Bu şarkıyı mutlaka dinleyin. Zaten birçoğunuz biliyordur ama bu bölümle çok uyumlu oldu bence bu şarkı.
Önünde durduğum mağazanın kapısında duran köpeğe kaydı gözüm. Sekerek yürüyor oluşu patisinde bir sıkıntı olduğu anlamına geliyor olsa gerekti. Dükkanın önüne, yere oturdum ve onu yanıma çağırdım.
"Hadi oğlum. Buraya gel." tökezleyerek yanıma geldi ve sevmem için başını önüme eğdi. Başını severken bir yandan da ona elimi göstererek;
"Bak, benimde elim acıyor. Sana da insanlar mı zarar verdi?"
"Kesin insanlar zarar vermiştir. İnsanım diye demek istemiyorum ama birçoğumuz sizin canınızı yakıyoruz ve sizi haketmiyoruz patili dostum."
"Neyse, seni severken bugün neden buraya geldiğimi anlatayım sana en iyisi. Sonra sana yiyecek bir şeyler almaya gideriz olur mu?" yere yatıp bacağını başıma koyduktan sonra bunun ona hikayemi anlatmak için bir onay verme biçimi olduğunu düşünerek başını okşamaya devam ederken:
"Ben şiir yazmayı çok seviyorum. Ancak bu aralar moralim çok bozuk köpek kardeş. Annemde bunu fark ettiği için biriktirdiğim parayla kendime hobi edinecek bir şeyler yapmam gerektiğini söyledi. Bende şiirlerimi besteye çevirmeye karar verdim. O yüzden buraya gitar almaya geldim." kafamı kaldırıp insanları izledikten sonra tekrar köpeğe döndüm ve:
"Ha gitar çalmayı biliyor musun dersen? Bilmiyorum ama okuldaki öğretmenimizden yardım alabilirim herhalde. Senin patin çok acıyor mu?" dedim ve patisini tuttum. Galiba burkmuştu.
"Isabelle'in başını şişirdin. Ayrıca o kız. Adı da Isabelle." yanıma oturanın kim olduğunu anlamak için başımı çevirmeme gerek yoktu. Yumuşak tavrı ve sert cümleleriyle kim olduğu zaten belliydi.
Shawn Mendes.
"Isabelle, kızım. Abla senin başını mı şişirdi?"
"Kes sesini Mendes. Biz çok iyi anlaştık. Hatta birazdan veterinere bile gidecektik. Değil mi?" dedim ve adının Isabelle olduğunu öğrendiğim köpeğe döndüm. Endişeli bir yüz ifadesine bürünen Shawn beni geriye ittirerek Isabelle'in patisini tuttu ve:
"Kızım neyin var? Galiba kırılmış." dedikten sonra Isabelle'i kucağına aldı ve yürümeye başladı. Daha sonra bana dönerek:
"Gelmiyor musun?" dedi ve hapşırdı. Ayağa kalkıp üstümü silkeledikten sonra peşinden yürümeye başladım. Biraz ilerledikten sonra daha önce burada olduğunu bilmediğim bir veteriner kliniğine geldik.
"Bakar mısınız?" diye içeri bağırdığımda içeriden bir veteriner çıktı ve:
"Buyrun." dediğinde elimle Shawn'ın elindeki köpeği göstererek:
"Size bir hasta getirdik." dedim. Adam gülerek içeri geçmemizi işaret edince içeri girdik ve İsabelle'i hasta yatağına yatırdık.
"Şikayetiniz nedir?" şiddetli bir şekilde hapşırdıktan sonra cevap veren Shawn:
"Patisinde bir problem var üstüne basamıyor."
