t r e t t i s e k s

1.4K 100 53
                                        


Marsilya sokaklarında öylece gezerken Shawn'ın uçakta kalbimi kırması aklıma geldi.

Velma'dan ayrılmayacaktı işte. Onu seviyordu. Üstelik sevmekte istiyordu. Beni ise sevmek falan istemiyordu. Sadece vakit öldürmesine yardım ediyordum onun. Biri kolumdan tutup çekince dalmış olduğum derin düşüncelerden mahrum bırakılarak kolumu tutup çekene döndüm.

"Biraz konuşalım."

"Hayır Pete." dedim ve kolumu tutan elini savurarak yürümeye devam ettim. Bu sefer kolumu tutmadan yanımda yürümeye başladı.

"Öncelikle, Pete değil. Peter ve bunu sende biliyorsun. İkincisi Velma'dan ayrılmayacağım. Özür dilerim ama bunu yapamam. Ne olur bana kızma."

"Sana kızmıyorum Roul." ellerini saçlarından geçirerek:

"Ve Roul seğil Raul."

"Sean şu an saçmalamaya başladın işte." dedikten sonra kış ayında olmamıza tağmen her yerden esen lavanta kokusuyla birlikte ılık havanın verdiği mahmurlukla taş duvarlardan birine tırmanıp oturdum ve deniz manzarasını izlemeye başladım.

"Karmen. Sinirlisin. Biliyorum. Ama lütfen sinirlenme. Seni seviyorum. Sadece-" ona bakmadan cümlesini tamamladım.

"-sevmek istemiyorsun."

"Tam olarak öyle değil."

"Nasıl peki Shawn? Söylesene!" gözlerimin çabucak dolmamasına şükrederek boğazımda oluşan düğümü geldiği yere geri gönderdim ve devam ettim.

"Her zaman sevilen sayılan o oluyor. Ben artık dayanamıyorum. Belki de okulumu değiştirmeliyim..." aniden bana dönerek:

"Asla! Seni özlerim. Bak son bir haftamız var sevgimizi dilediğimiz gibi yaşayabilmemiz için izin ver bunu yaşayalım." ona cevap vermek yerine çokta aşağıda olmayan denize baktım. Su soğuk gibi durmuyordu. Ayrıca dibini görebildiğim için temiz olduğunun kanısında bulunarak kendimi suya bıraktım.

Ölmeyeceğimi biliyordum. Ya da boğulmayacağımı. İyi bir yüzücüydüm. Daha doğrusu iyi bir yüzücü sayılırdım. Su yüzeyine çıktığımda yuvalarından çıkmak üzere olan gözleriyle bana bakan Shawn'a:

"Su güzel. Gelsene." dedim ve biraz açılarak yüzdüm.

"Çok açılma! Başına bir iş gelirse seni kurtaramam."

"Ne o Mendes? Derin sulardan mı korkuyorsun?"

"Ben korkmam." kahkaha atarken:

"Sen onu benim olmayan penisime anlat olur mu geri zekalı." biraz sonra bir su sesi geldi ve saniyeler sonra yanımda bitmişti. Bacaklarımı kendi beline doladıktan sonra boynumda danla damla kalan tuzlu suya rağmen boynumu öptü ve:

"Tünelin sonunda sen varsan o tünel ne kadar karablık olursa olsun. Seni bulurum."

"Belki de tünelin sonu bitmiyordur. Sonuçta Velma, okul ve de ailem gibi bir etken söz konusu." dudaklarına birer öpücük kondurduktan sonra ondan ayrıldım ve daha demin gözüme takılan merdivenlere doğru yüzerek:

"Hostele gitsek iyi olacak."

Geçiş bölümü gibi bir şeydi ama bu demek değil ki sizden bolca yorum istemiyorum. Tabiki de istiyorum. Bu bölümü de çok sevdiğimi söyleyemem. Hala daha aynı boşluk içerisindeyim. O yüzden sadece sizin için yazdığım bir bölüm oldu. O yüzden hepinize ithaf ediyorum.

roses | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin