Boynumdaki kızarıklıkları kapatıcıyla kapattıktan sonra lavabodan çıktım. Sessiz koridorda ilerliyordum. Dersin öğretmeni yoktu ve bende dersten çıkmıştım. Kantinde bir şeyler yemek için ilerliyorken bir anda kolumdan tutulup çekildim."Boynunu kapatmana gerek yoktu. Yakında yine kızarırlar." ellerimi göğsüne koyup onu kendimden biraz ittirdim ve;
"Bak Shawn,"
"Bu bir hataydı. Sen kardeşime aşıksın. Yani iki yıldır onun peşinde koşup duruyorsun. Bu doğru değil."
"Ama kardeşin beni sevmiyor ve siz birbirinize oldukça benziyorsunuz. Neden olmasın?" yüzündeki ifade deli bir insanı bile yeniden delirtebilirdi. Göğsünden sertçe ittirip kantine doğru ilerledim.
Kantine girer girmez Eceyle gözlerimiz birbirini buldu. Dersimiz ortak olmamasına rağmen o da sınıfında değildi anlaşılan.
"Selam."
"Selam. Seni de mi hoca attı?" diye sorduğunda ona 'yine mi?' bakışlarımı attım.
"Gerçekten bu sefer ben bir ğey yapmadım. Eski sevgilin Matthew beni rahatsız etti bende penisine yumruk attım."
"Tekme olmasın o?" derken yanımıza sandalye çekip oturan Shawn ile gözlerimi devirdim. Ece ise bu durumu garipsemeyerek;
"Yok yumruk attım."
"Sevdim seni minyon. E Karmen sen nasılsın?" ben cevap vermeden aramıza kafasını sokan Ece;
"Minyon mu?" dese de Shawn'dan cevap almak yerine eliyle başından geri yerine ittirildi.
"İyiyim Shawn. Velma'yı arıyorsan o bugün okula gelemedi. Annemle işleri var."
"Onu bana ayarla. Matthew ve seni tekrar birleştireyim." dedikten sonra yanağıma sulu bir öpücük kondurdu ve gitti.