-14 şubat-Tepsimi kaldırdıktan sonra Ece'nin yanına geri döndüm ve:
"Selam bebek." dedikten sonra yanağından makas aldım. Beni bahçeye çıkarırken:
"Neyin var? Çabuk söyle." yüzümü buruştururken ona bir problemim olmadığını anlattım.
"Karmen. Yeme beni. Biz en yakın arkadaşlarız."
"Tuhaf bir şeyler oluyor ve ne olduğu hakkında bilgim yok. Bilinmeyen bir numara bir kere mesaj attı bir daha cevap vermedim ama kim olduğunu merak ediyorum. Üstelik Justin desen galiba benden hoşlanıyor. Ya da ben öyle sanıyorum bilmiyorum."
"İyi çocuk lafın üzerine gelirmiş." dedikten sonra arkamı göstermesiyle arkama döndüm. Yanımıza geldiğinde yüzündeki masumane ifade öpülesiydi. Ama ben o ifadeyi öpmek istemiyordum.
"Karmen, biraz konuşabilir miyiz?"
"Tabi. Geliyorum Ece." dedikten sonra kalktım ve Justin ile beraber yürümeye başladım. Çağla ağacının altına geldiğimizde durdu ve bana dönerek:
"Ben çok özür dilerim. Yapabileceğimi sanmıştım ama olmayacak galiba." elleriyle yüzünü kapattıktan sonra ellerimle yüzünü geri açtım.
"Ne olmayacak Justin?"
"Eski sevgilim. Onu unutabileceğimi sanmıştım. Ama yok unutamıyorum. Olmuyor." yere oturdum. Elime yanımı gösterirken:
"Oturmaz mısın?" oturdu. Gülümseyip derin bir nefes aldıktan sonra:
"İsmi Selena. İsmi gibi geceleyin parlayan bir ışığa sahip. Ancak olmadı. Bizden büyük kendisi. Üniversitede okuyor. Unutabilirim sandım. Unutamadım. Dayanamayıp mesaj attım ona. O esnada seninlede biraz yakknlaştık. Hata ettim seni öperek. Ama zaten seninde beni sevmediğin belli. Arkadaş kalsak ve öpüştüğümüzü sonsuza kadar unutsak?" güneşli ama soğuk bir havaydı. Tek gözümü kısmış ona bakıyorken:
"Neyi unutmam gerektiğini bile unuttum. Hadi Ece'yi yalnız bırakmayıp yanına gidelim." dedim ve ayağa kalktım. Beni kendine çekip sarılırken:
"Çok teşekkür ederim Karmen. Hayatım boyunca unutmayacağım ve kaybetmek istemeyeceğim bir arkadaşım olacaksın." beraber Ece'nin yanına döndüğümüzde gözlerini kenetlemiş tek bir yeri izliyordu.
Shawn ve Velma'nın kavgasını.
"Bekleyin geliyorum." dedikten sonra koşar adımlarla yanlarına gittim. Aralarına girerken Velma Shawn'ın telefonu olduğunu tahmin ettiğim telefonu havaya kaldırmış:
"Burada ablamın fotoğrafının ne işi var Shawn?" durdum. Zamanda durdu.
Herkes ve her şey hareket ediyor ama ben hareket etmiyordum. Etrafıma bakıyor ve sadece uğuldamaları duyuyordum. Sadece uğuldamaları. Sanki az önce birileri kulağımın dibinde bomba patlatmıştı ve ben geçici sağır olmuştum. Velma'nın gözlerinr baktığımda telefonu elime tutuştururken bir şeyler sayıyordu. En son dediğini duyabilmiştim bir tek:
"-senden nefret ediyorum Karmen!"
***
Odamda oturmuş sadece ne olduğunu düşünüyorken okula bir daha nasıl gideceğimi hayal etmeye çalışıyordum.
Bir kere daha insanların gözünde o kız olmuştum.
Peki o kız mıydım cidden?
Hayır değildim. Peki neden böyle hayatım mahvoluyordu bir bir?Shawn: Ben yaptım.
Shawn: Velma üzülsün istedim.
Shawn: Dahası senin acı çekmeni istedim miniğim.
Telefonumu yanımda duran şifonyere koyduktan sonra lavaboya girip yüzümü gözümü yıkadım. Velma'nın odasının kapısından geçiyorken telefonda hararetle bir şeyler konuştuğu belliydi. Aldırış etmeden odama geçtim. Ders çalışma hevesimin gelmesini bekleyene kadar odamda vakit geçirecektim. Ve Shawn ile Velma'nın arasının düzelmesini umacaktım.
Velma ve kahkahaları aşağı kattan duyulduğuna göre mutlu bir sonuca varılmıştı anlaşılan. Ancak ben Shawn'a güvenmiyordum.
O insanları kendine muhtaç edip daha sonra onların kalbini kırabilirdi. Ona kesinlikle güvenmiyordum ama bir yandan da üzülüyordum. Çünkü herkes öyle ya da böyle güvenilmeyi hak ederdi. Ve Shawn sadece güvenilmeyi değil sevimeyi de hak ediyordu.
Sadece Velma ile iyi bir kimyaları yoktu o kadar.
Odamın içinde pineklemekle meşgulken kız kardeşimin elinde bir demet gülle girip;
"Bak Shawn bana ne almış?"
"Dur tahmin edeyim. Gül!" dememle içinden bir tane çıkardı ve uzatarak:
"Sevgilin yok diye bir tane gülüde sana vermemi istedi. Buyur. Sevgililer günün kutlu olsun." gülü aldıktan sonra kenara koydum ve telefonumu elime alarak,
Karmen: onu mutlu ediyorsun.
Karmen: etme.
Karmen: onu aldattığını söyleyeceğim.
shawn: seninle aldattığımı da söyleyecek misin Karmen?
Kendime ve Shawn'a bir iki küfür savurduktan sonra tekrar mesaj attım ve telefonumu kapattım.
Daha o zaman sevgili bile değillerdi ve ikimizde sarhoştuk. Bu konuda sadece suçlananın ben olması acayip derecede sinirimi bozuyordu.
Uzun bir süre ders çalıştıktan sonra telefonumu geri açtım. Ard arda gelen mesajlar sonucunda bunların kimden geldiğini anlamak çokta zor değildi.
shawn: Ama kardeşinin beni sevdiğini biliyordun.
shawn: Üstelik o senin öz kardeşin bunu ona nasıl yaparsın bakire?
shawn: ah, dur sen bakire değildin değil mi? Bekaretin bende ;)
shawn: Aklıma geldi de benimle tekrar buluşmak ister misin Karmen? İsmimi haykırmanı sağlayabilirim.
Gülü koyduğum yerden alarak çöpe attım ve telefonumu kapatıp kendimi derslerime vermeye çalıştım.
