(In my blood mv şerefine yb atayım dedim ehehehehe şarkı sizde var açıp dinleyin.)
Dolabımı kapatınca karşılaştığım silüet ile gözlerimi devirdim.
"İnsanların ne düşüneceği umrumda bile değil."
"Benimde." dedim kitaplarımı göğsümde korumaya almış bir vaziyette koridorda dersliğime yürüyorken. Derslerimiz ortaktı.
"Benimle birlikte olup sonra benden kurtulamazsın Lewis. Erkeklik gururum söz konusu." gülümsememi durduramadan omzuna bir tane vurdum ve:
"Shawn biliyorum Velma bana çok iyi şeyler yapmadı. Seni zamanında peşinden çok koşturdu vesaire şeyler yaşandı. Ama nasıl sen zamanla onu değil beni sevdiysen o da seni sevdi. Bunu ona yapamam." konuşmayı daha fazla uzatmasını istemiyordum çünkü bunun sonucunda ağlayabilirdim. Ancak hızlandırdığım adımlarıma kolumdan tutarak engel oldu.
"Neden? Neden yapamayasın?" yukarı bakıp dinmek ve de gitmek nedir bilmeyen göz yaşlarımı geri gönderdim ve:
"Gün gelir ondan vazgeçtiğin gibi benden de vazgeçersin. Ama annem ve babam olmadığında yanımda geriye bir tek o kalacak. Aynı onun yanında birtek benim kalacağım gibi. Aaliyah'ı düşün. Herkes geçici. Kardeşlikler baki." durdu. Kolumu sıktığının farkında olmasa gerekti. Gevşetti. Omzularımıza çarpıp kendi dersliklerine giden insanlar arasında öylece birbirimize bakıyorduk. Birinin buna son vermesi gerekiyordu.
Buna son veren elbette Shawn'dı. Çekip gitmeyi seven oydu. Neden buna son vermek isteyen benken arkada kalan ben oluyordum?
Koridorda şakalaşıp gülen Justin ve Ece'yi görünce yanlarına gittim.
"Ders zili çaldı sizi tembeller." diye aralarına girip başımı Justin'in omzuna yasladım.
"Pekala anne. Arkadaşımın içinden çıkar mısın?" diyen Ece'ya havada bir tekme savurduktan sonra ikisini de kollarım arasına alıp sarıldım ve yanaklarını öptüm.
"Sizleri seviyorum çocuklar. Okul çıkışı birlikte takılalım." Justin kafasını geri çekip:
"Zaten birlikte takılacaktık. Grupta öyle konuşmuştuk. Unuttun mu?" Ece devam etti:
"Aynen. Sonunda fotoğraf çekimine gidip deneme çekimi yapacaktık. Sen iyi misin Karmen?" başımı olumlu anlamda sallayıp:
"Biyoloji notumu düşünüyordum. Düşük gelme ihtimali var." uydurduğum yalan sonrasında fizik öğretmenimizden azar işitmemek için az ilerideki dersliğime ilerledim. Arkamdan gelen Justin yanıma yetişti ve:
"Benimde dersim fizik. Unutmuşum." gülümsedim ve saçlarını karıştırdım.
"Tabi insan derslerle ilgili olmayınca." elimi eliyle ittirdikten sonra kapıyı çaldık ve içeri girdik.
Öğretmenden özür dileyip arkalarda bir yere oturduktan sonra dersi dinlemeye başladık.
Atışlar konusu ilgimi çeken bir konuydu çünkü çok fazla bir formüle sahip değildi. Bu da kendisini çekilebilir ve güzel bir konu yapıyordu. Üstelik sayısal işlemin fazla olduğu bir konu olduğu için bilmece tarzındaydı ve eğlenceliydi.