Yatağımda doğrulduktan sonra elime baktım. Dünkü kadar çok ağrımıyordu. Üstümü değiştirmeden pijamalarımla aşağı indiğimde evimizde misafir olduğu bariz bir şekilde belliydi. Yemek odasına girdiğimde annem, babam, Velma ve Shawn birlikte kahvaltı ediyorlardı."Günaydın." dedim ve yerime oturan Shawn'a gözlerimi dikip boşta kalan yere oturdum. Babam:
"Günaydın tatlım. Elin nasıl?" dediğinde dünden sonra elimi yeni fark edebilmiş olan Shawn:
"Eline ne oldu?" diye sordu. Sesindeki asabiyet masada garip bir hava oluşturduğu için daha sonra portakal suyundan bir yudum içip boğazını temizledi ve:
"Geçmiş olsun." dedi. Cevap vermek yerine babama döndüm ve:
"İyi gibi. Acımıyor. İlaç sürüp sardığınız krem iyi geldi."
"Güzel. Pankek ister misin?" diye soran annemi başımla onayladım ve tabağımı uzatıp pankek koymasını izledim.
Tabağımı geri önüme aldığımda annem konuşmaya başladı.
"Velma'nın bir erkek arkadaşı olduğunu biliyor muydun?"
"Şey... evet. Ama kendisi size söylemeden söylemek istemedim." dedim ve önümde duran domatesten bir dilim alıp ağzıma attım. Shawn'ın yüzünü buruşturduğunu gördüğümde bir tane daha yedim.
"Velma misafirimize neden domates ikram etmiyorsun? Shawn bunları kesinlikle yemelisin. Organik bunlar." dediğimde Velma çatalını bir domatese batırıp Shawn'a uzzatınca Shawn kafasını çevirdi ve:
"Domatese alerjim var." dedi. Velma omzunu silkip domatesi kendi ağzına attığında annem devam etti.
"Yanlış anlamadıysam Karmen ve Shawn aynı sınıftalar. Öyle değil mi?"
"Birkaç dersimiz ortak sadece efendim. Ama ikimizde son sınıf öğrencisiyiz."
"Harika. Karmen sonunda Ece'den başka bir arkadaş daha edinebilecek." diye ekleyen babama dönüp:
"Fazla arkadaşa ihtiyaç duymadığımı sende biliyorsun baba." annem bana sert bir şekilde bakınca kahvaltıma geri döndüm. Shawn tabağındakileri çoktan bitirmiş bir şekilde ayağa kalkarken:
"Kahvaltı harikaydı efendim. Ancak izniniz olursa bugün Velma işe biraz dışarıyı gezeceğiz." babam eline gazetesini alırken:
"İzin senin evlat. Sadece kızımı bana hava kararmadan önce getir yeter." Shawn gülümsedi.
"Peki efendim. Kahvaltı için tekrar teşekkürler." masanın altından ayklarımı sallayıp aheste aheste kahvaltımı ediyorken annem ve babam işleri ile ilgili konuşuyorlardı. Bugünü her ne kadar sessiz sakin evde geçirmeyi planlıyor olsamda canım fazla sıkılmıştı ve kahvaltımı bitirince odama gidip kitap okuyabileceğime ya da ders çalışabileceğime karar vermiştim. Masadan kalkarken:
"Ben odamdayım." dedim ve ağır adımlarla merdivenleri çıkıp odama girdim. Telefonumun ışığı yanıp sönüyordu bu yüzden ders kitaplarıma odaklanmadan önce elime telefonumu aldım.
Justin kişisinden cevapsız 3 çağrı.
Justin: Elin iyi mi?