8♣Vuslat

32.4K 1.7K 132
                                    

Şaşkınlıkla Selim'e baktım. Herhalde böyle bir özelliği olduğundan haberi yoktu ki şoka girmiş gibi Siyah'a baktı. Sonra barmenin önündeki sandalyelerden birine oturdu.

" Tahmin etmiştim." diye mırıldandı güçlükle duyulan bir sesle.

Siyah ise kendinden emin tavrını koruyarak Selim'in yanına gitti ve ellerini genç çocuğun omuzlarına koyup destek vermek istermiş gibi sıktı.

" Bu özelliğin ne kadar harika olduğunun farkında mısın, bilmiyorum." dedi ve belli belirsiz bir gülümsemeyle ekledi. "Gerçi hiçbir özellik benim ki kadar güzel olamaz ama senin özelliğini Selin'e karşı kullanabiliriz."

"Ama bu onun isteği dışında olur. Zaten yıllardır farkında olmadan insanlara karşı kullanmışım. Bunu bile bile birine yapmak çok insafsızca."

Selim'in anlayışlı biri olduğunu ilk gördüğümde anlamıştım. Ama bu kadar düşünceli olacağını tahmin etmemiştim.

Hayran bakışlarımı Selim'den ayırıp Siyah'ın yanında dikilen Sansar'a çevirdim. Imm... Sanırım o benim gibi düşünmüyordu.

"Saçmalama!" dedi sertçe Sansar. "Yemişim insafını. Sizi bilmem ama ben tedavi olmak istiyorum ve saçma sapan insaf olayı yüzünden bundan vazgeçemem."

Sansar'a kızmıştım ama bir yanımda ona hak veriyordum. Bu hastalığa sahip olmadan ne düşündüğümüzü anlayamazdınız.

Sansar tedavi için her şeyi göze alabilecek kadar nefret ediyordu olduğu şeyden ve bu yüzden ona hak veriyordum.

"Selim haklı," dedi kaşları çatılmış bir şekilde Sansar'a bakan Sena. "Bir nevi kızın zihniyle oynamış oluyoruz. İstemediği bir şeyi ona yaptırmaya hakkımız yok."

"Fazla merhametlisin Havuç Kafa." dedi Sansar alayla karışık sinirli bir tavırla.

" Merhamet etmeyene merhamet edilmez."

"Zaten bu yüzden merhamet etmiyorum." dedi Sansar dişlerinin arasından hepimizi şaşırtarak.

Hepimizin bakışları Sansar'a sabitlenmişti. Sesi sert olduğu kadar çaresiz de çıkmıştı.

"Bana merhamet edilmedi, bende etmiyorum." dediği gibi yanımızdan uzaklaştı Sansar.

Bakışlarımı Sena, Selim ve Siyah üçlüsünde gezdirirken Siyah derin bir nefes alıp Selim'den uzaklaştı ve dövmeli kollarını havaya kaldırıp saçlarını karıştırdı.

"Düşünceli ve merhametli biri olduğunun farkındayım Hokkabaz." dedi Siyah. " Ama lütfen bizi de anla. Bunu yapmaya mecburuz. Selin'i gözlemledim. Ne yaparsak yapalım tedaviyi kabul etmeyeceğine eminim. Ama sen sadece bir cümlenle bunu ona kabul ettirebilirsin."

Selim başını eğip parmaklarıyla oynadı bir süre. Siyah'ın dediklerini kafasında tartığı belliydi. Sonra başını kaldırıp bize baktı.

" Tamam, Selin ile konuşacağım."

◇◆◇◆◇◆

Çalan gürültülü şarkıyı berbat sesimle mırıldanmaya başladım. Zaten kimse duymuyordu bu gürültüde.

Selim sonunda Selin'in üzerinde şu hipnotize olayını uygulamayı kabul edince hepimiz geniş barda bir tarafa dağılmıştık.

Siyah bize bir şey izleteceğini söyleyip bir şeyler ayarlamaya gitmiş, Sena da Sansar'a, Selim'in kabul ettiğini söylemeye gitmişti.

Bende bir süre Selim ile oturup sohbet etmiştim ama sonra Selim'in telefonu çaldı o da barda ki gürültüden konuşamadığı için dışarı çıkmıştı.

Düşünce MahkumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin