Düşünce Mahkumları

24♣Sansar

Uzun uğraşlardan sonra Havuç Kafa'yı ikna etmiş Asya ve Doruk'un bizimle beraber tedavi olayına girmelerini sağlamıştık. Tabii bu arada Asya bizi kaçıran adamları aramış, bizi bulamadıklarını ama aramaya devam ettiklerini söylemiştiler. Şimdi de hep beraber doktorların bulunduğu binanın arka kapısından içeri giriyorduk. Biz arabayla, Asya ve Doruk ise bizi takip ettikleri motorlarıyla gelmişlerdi.

"Hoşgeldiniz."

Doktorların asistanı kadın her zamanki gibi bizi kapıda karşıladığında omzumun üzerinden hemen arkamdaki Asya ve Doruk'a baktım. Tekliflerini kabul etmiş olmam onlara güvendiğimi göstermiyordu. Gerçi ben kimseye güvenmezdim, kardeşlerim hariç.

Kadının bakışlarını zorlukla Atlas'dan ayırıp arkamdakilere baktığında kaşlarını çattı.

"Doktor beyin misafirlerden haberi var mı?"

"Atlas'ı süzmeyi bırakıp doktora geldiğimizi söylersen olacak." dedim rahat bir tavırla. Yanımda duran Havuç Kafa karnıma dirseğini geçirince inledim. "Ne?" dedim ona dönerek. "Biraz kibar ol," diye fısıldadı.

Başka biri bana vursa kızardım. Sanırım bana bir tek Havuç Kafa vurabilirdi.

Sekreter kızarmış suratıyla içeri girdiğinde Atlas'ın kahkahası üzerine Vuslat homurdanıp yanıma gelmiş, "İyi yaptın." demişti kulağıma. Birden Vuslat geriye doğru çekildiğinde ne olduğunu anlamak için ona döndüm. Atlas elini omzuna atmış yanında tutuyordu kızı. Vuslat söylenmeye başladığında bu sefer onu ben çekmek için uzanmıştım ama Hokkabaz erken davranmış onu kollarının arasına almıştı.

"Kim kızdırdı kardeşimi?" diye sordu Selim, Vuslat'ın çatık kaşlarına bakarak.

"Atlas!" diye bağırdı Selin gülerek. "Atlas kızdırdı."

"Ne yapayım, bütün kızlar bana hasta," dedi Atlas gülerek. Selin'i kendine çekip "Sende öylesin değil mi Selin?"

"Hem de nasıl!" dedi Selin kıkırdayarak. Sonra Vuslat'ı işaret etti. "Ama o değil."

Atlas'ın bozulan yüzüne karşı Vuslat kahkaha attı, Selin ile ellerini çarpıştırdılar.

Arkamdaki ikililerin bizi izlediğini fark ettiğimde bir şey yapmamama rağmen, Doruk denen herifin Selin'e baktığını fark ettince ona ölümcül bir bakış attım. Abisinin yanında kıza bakmaya nasıl cesaret ediyorsa!

Sekreter kadın odadan çıkıp Atlas'a bakmamaya özen göstererek karşımızda durdu. "Alparslan ve Ahmet Bey sizi bekliyor."

Odaya girerken Atlas'ın sekretere göz kırptığını gördüğümde omzuna vurdum. "Kızdırmasana Vuslat'ı." diye fısıldadım.

"Sinirlenince ne kadar güzel olduğunu fark ettin mi?" diye karşılık verdi sessizce. Bakışları kaşları çatılmış kızın üzerindeydi.

İki zibidi yani doktorun bizi beklediklerini gördüğümde rahat bir tavırla sandalyelerden birine oturdum ellerini sıkmadan, her zamanki gibi.

♣♧♣♧♣♧

"İlk soru özel hayatınızla ilgili Selin Hanım. Bize ailenizden bahseder misiniz?"

Camın arkasındaki kızın kaşlarını çattığını gördüğümde önümdeki sandalyede oturan Ahmet denen zibidiye ters bir bakış attım. Kızın zaten ailesiyle arası iyi değildi, bilerek mi soruyorlardı?

"Babam beyin cerrahı, annemde kadın doğum uzmanı ama babamla evlendikten sonra işi bırakmış. Baskıcı ve kuralcılardır."

"Başka?"