Sansar'ın sesi kulaklarımda çınlarken yanlış duyup duymadığımı düşündüm ama öyle bir bağırmıştı ki dans eden birkaç kişi bize dönmüştü.
Kuzey -hangi mantıkla bilmiyorum- "Sena," diyerek bana uzandığında Sansar yumruğunu çocuğun suratına geçirince çığlık attım.
Dans edenler durup bize döndüğünde yerde yanağını tutarak yatan Kuzey'e baktım korkuyla. Sansar tekrar Kuzey'e yumruk attığında "Sansar!" diye bağırdım ama beni duymamazlıktan gelip bir yumruğunu daha havaya kaldırmıştı.
Bu arada Vuslat ve Atlas koşarak yanımıza gelmişti. Sansar'ın küfürleri arasında Atlas Sansar'ı omuzlarından tutup geriye sürükledi. Bardaki tüm kalabalık bizi izlerken yere eğilip Kuzey'e ayağa kalmasında yardım ettim. Kuzey acıyla inlediğinde Sansar'a hem ona vurduğu hem de gecemizi mahvettiği için kızıyordum.
Arkamı döndüğümde Kuzey'e yardım ettiğim için bana hayal kırıklığıyla bakan Sansar'ı görmemle ona olan öfkem kaybolmuştu.
Geriye doğru bir adım atıp mesafeli bir şekilde bana baktı. Sonra Atlas'a dönüp "Eğlence bitmiştir," dedi.
Kalabalık az önce bir adamı yere serdiğini gördüğü Sansar'a aralarından geçerken kolaylık sağladı.
♣Vuslat
Eve geldiğimizde Asya dışında herkes keyifsizdi. Selin de olanları duyduğundan beri evdeki gerginliğin geçmesini beklemek için televizyon izlemeye karar vermişti. Sansar, Atlas’ın tüm ısrarlarına rağmen bahçedeki masada oturuyordu. Sena'nın ne yaptığını bilmiyordum ama tam olarak hâlâ hikâyeyi anlatmamıştı.
Bende kendimi kızlarla yattığımız odaya kapatmış yatakta uzanıyordum. Aslında Atlas'ın yanına gitmek için deli gibi bir istek duyuyordum ama bardaki kavgamızdan sonra bunu yapmamın doğru olmadığının farkındaydım.
Kapı tıklatıldığında yatakta doğrulup "Gel." dedim. Açılan kapıyla eşikte görünen Siyah'a baktım. "Girebilir miyim?"
"Tabii gel," dedim yatakta bacaklarımı aşağıya doğru sarkıtırken. Yanıma oturduğunda "Sansar nasıl?" diye sordum.
"İçeriye girmeye ikna edemedim. Sadece kızgın değil, kırgın da. Ama ne olduğunu anlatmıyor." Elini ensesine götürdü. Her baktığımda hayranlık duyduğum simsiyah gözlerini gözlerime dikti. Böyle yaptığında ona kızmam daha da zorlaşıyordu ama bakışlarımı kaçırmadım. "Bugün sana bağırdığım için üzgünüm. İlk günümüzü mahvetmek istememiştim."
"Biliyorum," dedim. "Sorun değil."
Gülümsedi. Bana doğru uzanıp alnıma bir öpücük kondurdu. "İyi geceler," diye mırıldandı geri çekilirken.
"İyi geceler," dedim bende gülümseyerek. Odadan çıktığında kendimi aptal bir sırıtışla yatağa attım.
♣Sena
Mutfakta tur atmayı kestiğimde sandalyede oturan Selim "Git konuş onunla," dedi.
Tüm olanları ona anlatmıştım. Yani Sansar'ın beni sevdiğini söylediğini, ardından Kuzey'i yumrukladığını ve ona yardım ederken de beni gördüğü için bana kızgın olduğunu. Çünkü ona güveniyordum ve bu evde herkesin derdini dinleyip iyi niyetli önerilerde bulunabilecek en iyi kişi Selim'di.
"Tamam," dedim. Mutfak kapısından çıkarken arkamdan "İyi şanslar!" diye seslendi Selim.
Bahçeye çıktığımda serin hava titretmişti beni. Üzerimdeki uzun kollu tişörtün beni pek de ısıttığı söylenemezdi. Kollarımı bedenime sarıp karanlıkta oturan Sansar'a baktım. Derin bir nefes alıp ona doğru ilerlediğimde sakin olmak için tüm irademi kullandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşünce Mahkumları
Mystery / ThrillerDünyadaki en tehlikeli yer zihin, en ölümcül zehir ise düşünceydi. Her an düşüncelere esir olanlardı onlar. Onlar bakanlar değil, görenlerdi. Düşüncelerine yenilenler, zihinlerindeki altın kafeslere mahkum olanlardı. Onlar Düşünce Mahkumuydular. Far...