16♣Vuslat

26.3K 1.4K 94
                                    

Karanlık odanın kapısını yavaşça araladığımda yatak örtüsünün rengini değil de, üzerinde sırtı bana dönük kamburunu çıkartarak oturan babamı düşünüyorum. "Baba." diye fısıldıyorum özlemle.

'Baba' değil, diyor zihnim. Miraç.

"Baba." diyorum inatla. Bana bakmıyor. Varlığımdan bile haberdar değil çünkü. "Baba." Ona doğru yaklaşıyorum ağır adımlarla. Yüzünü örten karanlık oda, her adımım da tahta zeminin çıkardığı sesle yankılanıyor. "Baba." Yavaşça önüne eğiliyorum. Dizlerinden aşağı sarkıttığı ellerinde  kırmızı boks eldivenleri var.

Kırmızı,  diyor zihnim. Sansar'ı ilk gördüğümde düşündüğüm renk. Telaşı temsil ediyor.

"Baba." Titreyen elimi yavaşça kırmızı eldivenlere uzattığımda tahta zemini kaplayan kanı görüyorum. Ama korkmuyorum. Babam birini dövmüştür, diye düşünüyorum.  "Baba."

"Baba."

"Baba."

"Baba."

Defalarca aynı kelimeyi fısıldıyorum ama başını kaldırıp bana bakmıyor.

"Miraç!" diye bağırıyorum.

Aniden başını kaldırdığında kanlar içindeki yüzünü görünce korkuyla irkiliyorum.

Kırmızı, diyor zihnim. Boğaların kırmızıya saldırdığı düşünülür. Hâlbuki boğalar renk körüdür. Onların saldırdıkları kırmızı değil, kendilerine sallanan koyu renkli bezdir.

Gözlerimi araladığımda etrafımda dolaşan düşüncelerimi ittirdim. Yataktan kalkıp banyoya gittim ve sıcak bir duş aldım. Açık renk kot elbisemi giydiğimde yatağıma oturup düşüncelerimi dinledim.

Babanın yanına git.

Baban değil, diyordu zihnim. Miraç'ın yanına git.

Yalnız gitme.

Başımı iki yana sallayıp yataktan kalktım ve odadan çıktım. Pembe pijamalarıyla kanepeye oturmuş elindeki kahvesini içen Esma'ya gülümsedim. "Günaydın."

"Günaydın." dedi. "Bugün alışverişe çıkalım mı?"

"Sonra." dedim kendime kahve doldururken. "Bugün birini ziyaret etmem lazım."

♣Selim

Bir sihirbazın numarası üç kısma ayrılır. Rehin al. Yok et. Ortaya çıkar.

Sahneye çıkar ve size beklentiyle bakan insanlara gülümsersiniz. Elinizde bir kafes vardır. Kafesin içindeki beyaz güvercini ellerinize alıp seyirciye gösterisiniz. Buradaki amacınız güvercinin normal olduğunu onlara anlatmaktır.

Güvercini tekrar kafese koyduğunuzda insanların size olan bakışları bir açığınızı yakalamak için inceleyicidir. Kafesin içindeki güvercini yok ettiğinizde kimse alkışlamaz. Güvercinin nerede olduğunu ararlar bakışlarıyla.

Üçüncü ve en önemli kısım ise prestijdir. Yok ettiğiniz güvercini ortaya çıkardığınızda salonda alkış tufanı kopar. Aslında alkışladıkları siz değilsinizdir. Onlar, sizin minik sırrınızı alkışlarlar.

Düşünce MahkumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin