Bölüm 29

74 2 0
                                    


Volkan ile Fatma boşanma davasında mahkemenin verdiği kararları temyize göndermişler dava uzamış ama en sonunda Volkan'ın yüklü bir tazminat ödemesiyle dava son bulmuş ve ayrılmışlardı. Kemal de Çorum'da Hitit Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni kazanmış, orada eğitimine başlamıştı. Volkan evde tek başına kalmış Fatma'ya ödemek zorunda kaldığı tazminatın acısını sindirmeye çalışıyordu. Sık sık beni eve çağırıp içerek hem yalnız kalmamaya çalışıyor hem de ödediği tazminatın derdine yanıyordu. Bir gün yine birlikte içerken:

-Keşke dediğimi yapıp da ikisini de öldürseydin. Sana Fatma denen o kahpeye ödediğim tazminatın iki katını yüreğim sızlamadan verirdim ve anamın ak sütü gibi helal de ederdim.

-Volkan sen beni anlamıyorsun dostum. Ben çocuklarımdan bir gün ayrı kalmanın yükünü çekemediğim günleri yaşadım. Sen benden cezaevinde çocuklarımdan bir ömür boyu ayrı kalmamı bekliyorsun. Haklısın borcum çok ama hiçbir şey çocuklarıma dokunabilmek ve onları koklayabilmekten daha değerli değil benim gözümde.

-Boş konuşuyorsun Hüseyin. Her hafta çocuklarınla görüş gününde beraber olabilirdin. Hatta cezaevi müdürüyle de bir şekilde bağlantı kurup sana özel bir statüde sağlardım. Şimdi o kadar borçla çocuklarına bir gelecek mi sağlayabileceğini sanıyorsun?

-Volkan bu konuları kapatalım dostum, dedikten sonra önümdeki rakı kadehini kafama diktim. Sen çocuklarıma yaşattığım bunca acıdan sonra bir de katil bir babaya sahip olmalarını mı hediye etmemi istiyorsun. Ne olursun artık bu ölme, öldürme laflarını konuşmayalım. Sen Fatma'ya ödediğin bu tazminatla batmazsın bunu sen de biliyorsun.

-Ama sen beni sırf param için kandıran bir kadının bende açtığı yaranın büyüklüğünü bilmiyorsun. Leyla'ya ödediğim para bile bana bu kadar koymamıştı. Çünkü en azından Leyla bunun gibi orospu değildi.

-Dostum yarın mesaim var. Bana müsaade. Ben artık kalkayım, derken elini uzatıp kolumdan tuttu.

-Tamam lan, tamam otur. Kapattım konuyu. Ağız tadıyla kalan şu iki kadehi de içelim öyle gidersin.

-Peki, dedikten sonra son kadehi de içip kalktım.

Ağzına yıllarca alkol almamış Volkan artık günlük içmeye başlamıştı. Öyle ki bazen öğlene kadar işe gitmeyip, yatıp uyuduğu oluyormuş. Bazı ortak arkadaşlarımız Volkan'ın neden böyle yaptığını, işine neden eskisi gibi önem vermediğini bana soruyorlar. Ben de bu konuda hiçbir fikrimin olmadığını söylüyordum. Hatta son zamanlarda öğle vakti bana telefon edip evde içtiğini benim de iş yerinden izin alıp gelmemi ve beraber içmeyi teklif ediyor ama ben bunu yapamayacağımı söylüyordum. Aslında Volkan için kaygılanmıyor da değildim. Fatma olayından ve Kemal'in de okula gidişinden sonra Volkan iyice dağıtmıştı ve kendisine bir zarar vermesinden korkmuyor da değildim. Onun için öğleden sonraları arayıp nerede olduğunu, ne iş yaptığını soruyordum. İnsanın tek başına bir odada bunalıma nasıl sürüklendiğini gayet iyi biliyordum. O nedenle telefonla da olsa onunla birkaç dakika konuşmanın onu rahatlatacağını düşünüyordum. Akşamları yanına üç beş dakikalığına gidip hal ve hatırını soruyor sonra Zeynep'e ders çalıştıracağımı söyleyip yanından ayrılıyordum.

Ailem deher şey sorunsuz bir şekilde gidiyordu. Öyle ki neredeyse üç yıldır ayrıyataklarda yattığımız eşim bir gece yattığım yatağa gelip benimle sevişmekistediğini söyleyip, koynuma usulca sokulmuştu. O gece sevişmemizdedudaklarından öpmemi istemeyişi tuhafıma gitmiş ama bu güzel ortamı bozmamakiçinde neden öpüşmek istemediğini sormamıştım. Fakat ertesi gün bunun nedeninidüşünürken aklıma birden barajda bize tecavüz eden adamların cinsel organınıağzıma aldığım için öpüşmek istemiyor olabilir mi diye bir düşünce saplandıkaldı. Selda'ya sebep bu düşündüğüm şey mi deme cesaretini de gösteremedim. Amaeşimin benimle sevişmek istemesi bile artık aramızda hiçbir sorununkalmayışının en büyük göstergesiydi. Hatta bazı akşam yemeklerden sonra Zeynepodasına ders çalışmak için çekilince şakada olsa tekrar bir çocuk daha yapmafikrinden bile bahsediyor olması beni çok mutlu ediyordu. Sürekli hercümlesinin başında canım demesi çok hoşuma gidiyordu    

Kimse Masum DeğildirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin