Kimse Masum Değildir

Bölüm 49

Ertesi gün Zeynep tekrar beni arayıp Volkan amcasının yanına ne zaman uğrayacağımı ve konuşacağımı sordu. "Kızım acele etme, görüşeceğim.", dememe rağmen bir an evvel görüşmem konusunda ısrarda bulunuyordu. İş çıkışında Volkan'ın iş yerine uğradım. Kapıda Kemal karşıladı beni, sarılıp öpüştük. Babasını sorduğumda Çorum'a bir bayii ile görüşmeye gittiğini ama akşam on gibi dönebileceğini söyledi. Yapılacak bir şey yoktu. Ben yine her zamanki gibi önce mezarlığa ardından da eve gittim. Eve vardığımda kızımı arayıp Volkan amcasıyla görüşemediğimi ama yarın tekrar gideceğimi söyledim. Tam telefonu kapatacaktım ki Zeynep:

-Baba sana bir şey söylemek istiyorum.

-Ne oldu kızım hayırdır inşallah?

-Annem cep telefonundan kuzeniyle birlikte çekindikleri fotoğrafları gösteriyordu. Neyi fark ettim biliyor musun?

-Söylemezsen nereden bileyim kızım!

-Çektirdikleri fotoğrafta arkalarında duran otomobilin plakası belli oluyordu. Bil bakalım bu plaka nereye ait?

-Zeynep bir tanem ne söylemeye çalışıyorsun. Bu kuruntularından vazgeç artık.

-Tabi ki de Antalya'ya.

-Ne olmuş yani ne var bunda.

-Bence annem Antalya'ya İstanbul'daki kuzeniyle birlikte gitmiş.

-Bir tanem sakın ola annen kendisini suçlayıcı bu laflarını duymasın. Kalbini kırar, üzülen sen olursun. Sen bu işleri ne düşün ne de bu işlere gir. Bir daha da bana bu tür şeylerden bahsetme. Olur, mu tatlım?

-Tamam, peki baba, dedikten sonra telefonu kapattı.

İçime yine yeni bir kurt daha düşürmüştü. Acaba bu da bir tesadüf müydü? Selda artık özgür bir kadındı ve istediği yere de gidebilme hakkına sahipti. Belki gerçekten Antalya'ya da gitmiş olabilirdi. Onun Antalya'da olması illa ki Volkan'la buluşup görüşmesi anlamına da gelmezdi. Sonuçta yanında biri varken görüşmesinde benim için bir sakınca da yoktu. Kafamın içi allak bullak olmuştu ki en sonunda kendime patladım. İsterse görüşüyor olsunlar, demek ki insan değillermiş derim. Bunca yaşadığım sıkıntıların yanında bir de bunları kendime dert edemezdim. Bunları kendime söylerken bile kendimi ikna edemedim ne yalan söyleyeyim. İçimden bir his sürekli olarak bunu sana ikisi de yapmaz diyordu. Annem beni derin derin düşünür görünce "hayırdır oğlum neyin var?", diye sordu. "Hiçbir şey anne, hiçbir şeyim yok öylesine dalmışım işte...", dedim. Şimdi Zeynep'in aslı astarı olmayan bu kuruntularını anneme anlatıp bir de annemin bu konuda söyleyeceği yorumlara katlanamazdım. Gece Volkan'ın gelmiş olabileceğini düşünerek cep telefonundan Volkan'ı uzun uzun aradım. Ama Volkan telefonu açmadı. Belki de bir iş yemeğinde, henüz gelmemiş olabilir diye ben de daha fazla aramadım.

Sabah işe gitmek için yürürken Zeynep aradı. Bana ağlamaklı bir şekilde gece Volkan amcasıyla Kemal'in; evlilik konusu yeniden açılınca kavga ettiklerini, Volkan amcasının Kemal'e tokat attığını, bunun üzerine Kemal'in annesi Leyla'nın yanına gitmek zorunda kaldığını ve geceyi orada geçirdiğini söyledi. Ben de her evde böyle sorunlar yaşanabileceğini hemen panik yapmamasını söyledikten sonra telefonu kapattım. İş yerinden personel şefini arayarak bana öğlen vaktine kadar izin vermesini rica ettim. Daha sonra da Volkan'ın iş yerine gittim. İşçiler iş yerini açmışlardı ama Volkan henüz gelmemişti. Bana birkaç bardak çay ısmarladılar, onlarla oradan buradan konuşurken bir saate yakın zaman geçmişti ama Volkan hala gelmemişti. Ben de kendisini cep telefonundan arayarak ne zaman geleceğini sormak istedim. Ama dün geceki gibi Volkan telefonuma yine cevap vermiyordu. Ben de Kemal ile yaptığı kavgadan dolayı sinirlenip uykusunun kaçmış olabileceğini bu nedenle de geç uyanabileceğini düşünerek tekrar hastaneye işimin başına döndüm. Gün boyu kafamda Volkan'la ne konuşacağımın kurgusunu yaptım. Hadi oğluna kızımı almak istemezse ne olacak sorusuna yanıtlar arıyordum. Kızımın kaçarak değil de güzel bir düğün yaparak evlenmesini istiyordum. Hangi baba kızını beyaz gelinlikler içinde huzurlu bir şekilde gelin etmek istemezdi ki... Ayrıca Zeynep'in Kemal'le kaçması Volkanla benim aramın da açılmasına sebep olabilirdi. Gerçi bu ihtimal çok düşüktü. Çünkü Volkan yılların dostluğunu gençlerin yaptığı bir hata yüzünden silebilecek bir karaktere sahip değildi. Elbette onun da düşündüğü bir şeyler olmalıydı ki bu evliliğe karşı çıkıyordu.