Bölüm 21

82 2 0
                                    



-Sizin gitmediğiniz bir yerde benim ne işim var? Sen nasıl olmasını istiyorsan öyle olsun. Ama ne olur evimde kalmama izin ver. Her şey değişecek söz veriyorum sana.

Selda uzun bir süre konuşmadı öylece kaldı. İki elini yüzüne kapatarak hıçkırarak ağlamaya başladığında oturduğu yerden kalktı ve mutfağa doğru yürüdü. Ben oturduğum yerden hiç kalkmadım. Sonra elini ve yüzünü yıkamış bir şekilde geldi:

-Peki, evde kalabilirsin ama benim oturduğum hiçbir yerde olmanı istemiyorum. Kalmanı istememin sebebi de çocuklarla ilgilenmen için. Ayrıca çocuklarımın tedavilerini de aksatmadan yaptıracaksın.

-Tamam, çok sağ ol.

Cebimden çıkardığım parayı Selda'ya uzattım. Volkan'ın doktora verdiği parayı da ödeyeceğimi söyledikten sonra çocukların odasına doğru yürürken Selda arkamdan "Çocuklar akşam aldıkları ilacın etkisiyle uyuyorlar sakın uyandırma onları!", diye seslendi. Çocukların yattıkları odanın kapısını yavaşça açarak içeri girdim. İkisi de mışıl mışıl uyuyorlardı. Elimle saçlarını okşamak geçti içimden ama Selda'nın yaptığı uyarıdan dolayı bu isteğimden vazgeçmek zorunda kaldım.

Eve dönüşüm çocukları fazla etkilememişti. Zaten kimseyle fazla bir şey konuşmuyorlar zamanlarının büyük bir bölümünü odalarında geçiriyorlardı. Okul arkadaşları da başlarından geçen bu olaydan sonra yanlarına hiç uğramamışlardı. Büyük ihtimalle çocukların anneleri ya da babaları izin vermiyorlar diye düşündüm. Okulların açılmasını hem çok istiyor hem de istemiyordum. İstememin sebebi çocukların eve kapanıp kalmalarını sağlıklı bulmuyordum. Okulların açılmasından korkmamın nedeni ise okuldaki çocukların çocuklarımı aşağılayıp en ufak bir tartışmada yaşadıkları acı olayı kullanarak morallerini bozabilme ihtimalinin olmasıydı.

Ben de raporum bitince iş başı yapmış çalışmaya başlamıştım. Hiç kimseyle iş konusu haricinde konuşmuyor, sadece işimle ilgileniyordum. Selda ile aramızdaki buzlar da yavaş yavaş erimeye başlamıştı. Çocuklarımın aylık kontrollerini de hiç aksatmıyordum. İş yerinde iken sürekli mesai çıkışını dört gözle bekliyor çocuklarımın yanında olabilmek için can atıyordum. Nihayet okullar açılmış ve çocuklarım okula başlamışlardı.Korkularımın yersiz olduğunu düşünmeye başlamıştım ki eşim arayıp okulda Zeynep'in karıştığı bir kavgada kız arkadaşının kendisine "Oruspu sen herkese vermeye alıştın okuldakilere de ver!" dediğinden bahsedince apar topar okula gitmiş ve kızımın kaydını başka okula aldırmıştım. Sakin uysal Zeynep gitmiş yerine huysuz, laf söz dinlemeyen, kavgacı bir kız gelmişti sanki. Zeynep evde de en küçük olayda annesine karşı geliyor, elinde ne geçerse fırlatıyordu. Zafer de tam tersine sakin, uysal, fazla konuşmayan, içine kapanık bir çocuk olmuştu. Doktorlar bu davranışların normal olduğunu zamanla düzeleceğini söylüyorlardı. Akşamları sürekli olarak çocuklarıma yakın olabilmek için onların dersleriyle ödevleriyle ilgileniyor, onlardan artan zamanda da kitap okuyordum. Bankaların borçlarını ödemediğim için cep telefonumu bankalar sürekli arayıp haciz başvurusunda bulunacaklarına dair tehditler savuruyorlardı ki kısa bir süre sonunda da dediklerini yaptılar ve maaşımın belli bir bölümüne haciz uyguladılar. Ama artık borçlar hiç umurumda bile değildi. Başlarda adliyeye sık sık davada her hangi bir gelişme var mı diye gidiyordum ama her seferinde olumsuz haberler aldığım için adliyeye de gitmez olmuştum.

Kimse Masum DeğildirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin