Bölüm 33

62 2 0
                                    


Bir an hiçbir şey düşünemedim. Sanki beynim yoktu ya da bana öyle geliyordu. Elim ayağım kendiliğinden titremeye başlamıştı. Zeynep koluma girip baba şöyle otur diye kanepeye beni oturtana kadar ne düşündüğümü hatırlamıyorum.

---olamaz böyle bir şey. İmkânsız bu. Daha önce tecavüze uğramış bu acıyı bilen birisinin bunu yapmasına ihtimal bile vermiyorum. Yanlış anlamışlardır kesin. Bu bir iftiradır.

---Aç okul müdürüne söyle bunları. Bende senin şimdi söylediklerini okul müdürüne söyledim. Kamera kayıtlarında okulun tuvaletine girerken görüntüleri varmış. Nöbetçi öğretmen şüphelenip tuvalete vardığında çocuğun pantolonu çıkardığını ve kendi pantolonunu da dizlerine kadar sıyırdığını ve çocuğunda ağladığına şahit olmuş. Az daha gecikseymiş iş işten geçecekmiş. Okul yönetimi bunu o küçük çocuğun ailesine haber vermemiş çünkü olayın duyulmasını istemiyorlarmış ama zaferinde okullarında okumasının mümkün olmadığını söylediler.

Sorunsuz geçen dört yıl sonra başımıza gelen bu sorunla daha çok sıkıntılar yaşayacağım kaygısına tekrar kapılmaya başlamıştım. Ama zaferin böyle bir şey yapmayacağına adım gibi emindim. Bir an aklıma zaferin doktoru geldi cep telefonumu çıkartarak doktoru aradım ve zafer için söylenenleri ona bir bir anlattım. Zaferin böyle bir şey yapma ihtimalinin olup olmadığını sordum. Doktordan aldığım yanıt tüm iyi yöndeki düşüncelerimin bir anda buz gibi erimesine sebep oldu. Doktorun anlattığına göre küçükken tecavüze uğrayan kişilerin çoğunluğunun büyüdüğü zaman kendisine yapılanın intikamını almak için bu yola başvurabileceklerini söyledi. Yapılacak bir şey yoktu eşimle birlikte zaferi okuldan almak için Ankara'ya gittik. Okula vardığımızda direkt okul müdürünün yanına çıktık. Müdürün beyin suratı adeta turşu satıyordu. Bizimle bu konu hakkında fazla bir şey konuşmayacağını, bir an önce çocuğumuzu alıp okuldan ayrılmamızı istedi. Bizde zaferi okuldan alarak tekrar sungurluya döndük. Eve gelene kadar zafer ne annesiyle ne de benimle hiçbir şey konuşmadı. Eve girdikten sonra annesi olayın nasıl olduğunu anlatmasını istedi. Ama zafer anlatacak hiçbir şeyinin olmadığını öğretmenlerinin kendisini yanlış anladığını söyledi. Ben oğlumun üzerine gitmek istemediğim için hiç sesimi çıkarmadan sadece konuşulanları dinledim. Selda bu olayın hem kendisini hem de beni çok üzdüğünü söyleyince:

---sizde mi öğretmenden yana oldunuz. Ben öyle bir şey yapmadım. Yapmam da. Çocuğun çişi gelmişti bende tuvalete götürdüm. Ama aynı zamanda benimde tuvalet ihtiyacım olduğu için ikimizde aynı yere işiyorduk. O an içeri öğretmen geldi.

---peki, sen neden başka bir lavaboya işemedin de çocukla aynı yere işemeye çalıştın. Dedi Selda

---birden aklıma geldi işte öyle yaptım. Böyle bir şeyolacağını düşünemedim    

Kimse Masum DeğildirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin