Hesabı ödeyip kafeden çıktığımda çıktığımda saatin 10.15 olduğu görünce biraz önce ki güzelin sınavı aklıma gelmişti bile. Sınavı başlamış olmalıydı. Bir dakika güzelin mi? İkidir güzel deyip gidiyorsun oğlum Giray dikkat et! Düşüncelerimin ters yöne kaymaya başladığını fark etmemle birlikte adımlarımı belediyeye doğru hızlandırmıştım.
Belediye binasının önüne geldiğimde beni bekleyen Emin Amcayı görmem ile gülümsedim. Beni beklemişti demek.
"Beklemeseydin Emin Amca burada."dediğimde samimi bir şekilde gülümsemişti karşımdaki adam. İnsana iyi hissettiriyordu.
"Olsun Giray Oğlum. Hadi bakalım gir içeri de at bakalım afili imzanı."
"İmzamın afili olduğunu da nereden biliyorsun ki sen?" Gülümseyerek sormuştum bu soruyu.
"Afili adamın afili imzası olur."
Yüzümdeki ufak gülümsemeyi silmeyerek başımı salladım. Binanın içerisine girdiğimde yanımda yürüyen Emin Amcaya çıkışta beni beklememesini, oteli kendimin bulabileceğini söyledim.
Önce itiraz etse bile Kula'yı kendim tanımak istediğimi söyleyince de itiraz etmeye devam edemedi. Bir yerden başlamak lazımdı değil mi? Yani sonuçta otelin adını biliyordum en olmadı konumdan bulurdum.
Odaya girdiğimde belediye başkanının ve kulüp başkanının olduğunu gördüm. İkisini de dün görmüştüm, tanışmış anlaşmıştık temelde. Bugüne bir imza işimiz kalmıştı.
"Bekletmedim değil mi?"
"Hayır Giray Bey buyurun."derken gülümsemiş ve odasındaki küçük toplantı masasını işaret etmişti oturmam için.
Kulüp başkanın gösterdiği sandalyeye otururken dün akşamdan haber verdiğim avukatımın kapıya çalarak içeri girmesi bir olmuştu.
Gerekli şartlar öncesinde bağlı olduğum kulüp ve avukatım açısından incelenmişti ve herhangi bir sorun yoktu. Bu yüzden yeni bir hayatın kapılarının açılması bir beş dakika bile sürmemişti sanırım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hayırlı olsun Giray Bey."
"Teşekkürler. Herkese hayırlı olur inşallah."
Belediye başkanının ve kulüp başkanının elini sıkarak odadan ayrılmıştım. Avukatım da İstanbul'a dönmek üzere yanımdan ayrılmıştı.
Tam binadan çıkmış kendimi herhangi bir sokağa atmayı planlarken bana doğru yürüyen kız ile dikkatim ona kaydı.
Sabahki kızdı bu. Hani sınava yetişmek için koşarak giden. Şimdi yanında onun yaşlarında birkaç kız ile birlikte konuşarak yürüyorlardı. Benim onları dinlediğimi bilmeden...
"Cansu sen kaç tane işaretledin Türkçeden?"
"Hepsini işaretledim. En fazla bilmiyorum ki beş yanlış gelir ki o kadar bile beklemiyorum kolay geçti. Otuz beş net garanti çıkarmışımdır."
"Helal be."diyen kız ile birlikte bende takdir edercesine başımı salladım. Bende geçen yıl sınava girmiştim ve sonrasında da özel bir üniversiteye yazılmıştım. Çoğunlukla ki neredeyse hiç okula gidemediğim için benim için de en iyisi buydu.
Düşüncelerime ara vererek bende kızların peşine takıldım. Nereye gittiklerini bilmeden ve neden peşlerinden gittiğimi bilmeden.
Ne yaptığımı daha sonrasında sorgulayacaktım. Sorgulayacak ve kendime kızıp duracaktım.
*****
Selam canlarım. Nasılsınız?
Giray artık resmen bir Kula Belediyesinin oyuncusu. Şimdi kızları da gördü acaba ne olacak?
