46(Final)

6.5K 330 78
                                    

Giray Tandoğan

"Babaaaa."

Şu son zamanlarda duymayı en sevdiğim sözler arasına girebilirdi.  Henüz üç yaşına yeni girecek olan kızımın diline pelesenk olmuş kelime benim her duyduğumda yüzümü gülümsetiyordu. Üç yıl önce evliliğimizin birinci yılını henüz yeni kutlamışken haberini almıştık Eva'nın. Her zaman sağlıklı olması ilk önceliğimizdi ama kızımız olmasını daha doğrusu ben kız babası olmak istiyordum. Şimdi ise cilveli, nazlı bir kızın babasıydım.

"Efendim kızım."

"Anne ne zaman gelcek?"

"Anneyi mi özledin sen?"derken kucağıma almıştım. O da zaten hemen koynuma yerleşmişti bile.

"Evet." Cansu'nun bugün nöbeti vardı. Yani eve gelmesine daha bir iki saati vardı ki annesine düşkün kızım yine dayanamamıştı ayrılığa sanırım. Benim ise  bugün boş günüm olmasından yararlanmış, birazdan  Eva ile babamın takımının Avrupa maçını izlemeye gidecektik.

Hayatımız olağan düzeyde devam ediyordu. Yirmi yedi yaşındayım, güzel bir evliliğim var, karım ve çocuğum ile devam eden hayatım var. Arkadaşlarımız her zaman yanımızda mesela. Burak ve Ceren bizim düğünden sonra bir süre daha Ankara da yaşadılar. Sezon sonunda tekrar bizim takımla anlaşan Burak ile birlikte tekrar İstanbul'a gelmişlerdi.

Eva'dan üç yaş büyük oğulları vardı.  Can. Her ne kadar kızımı ondan kıskansam da yapacak da pek bir şey yoktu sanırım. 

"Babacım dedenin yanına gidelim mi?"

"Maç izlemeye mi baba?"diye sorarken kocaman açtığı gözlerle sevimli sevimli bakıyordu bana. 

"Evet. Unuttun mu bugün dedenin maçı vardı?"

"Evvet. Hadi gidelim baba!"diyerek zıplamaya başladığında haline gülümsedim. Kızım babası voleybolcu, dedesi basketbolcu annesi ise sporun her dalına meraklı olunca ister istemez spora aşık bir kız olarak doğmuştu.

"Ulaş amcayı da göyüyüm değil mi?"

Ulaş benden bir yaş küçük babamın takımında oynayan basketbolcuydu. İyi arkadaş olmuştuk ve kızım bildiğin ona hayrandı. 

"Evet kızım o da oynuyor."

"Oley oley oley." Zıplayarak odasına koşan kızıma baktım. Acaba o odadan ne bulup gelecekti?

"Baba çantamı alıyoyum." Hah bir de halası gibi süslüydü kızımız. 

"Tamam kızım."dediğimde elimi tutmuş evden çıkmıştık. 

Salona vardığımızda gözleriyle etrafı tarayan kızımın kimi aradığını merak ediyordum. 

"Baba dedem dedem oyada."diye minik parmakları ile gösterdiği tarafa bakmıştım. Babam takımı etrafında toplamış taktiklerini veriyordu. Kolumdaki saate baktığımda daha maç vaktine çok olduğunu görmüştüm ama demek ki maç önemli olunca taktikler de erken veriliyordu :)

Kızımı kucağıma alıp babamın yanına doğru giderken gülerek etrafa bakan miniğimin yanağına kocaman bir öpücük koyuvermiştim. Tabi karşılığında aldığım minik dişleri ile gülümseme ile bende gülmüştüm tekrar. 

Saha kenarına vardığımızda Eva sayesinde herkesin dikkatini çekebilmiştik. En önce fark eden Ulaş kızımı kucağımdan alırken bende diğerleri ve babamla selamlaşıp cebimden telefonumu çıkarmıştım.

"Hayatım."

"Giray? Bir sorun mu var canım?"

"Hayır bebeğim. İşin bitti mi?"

Voleybol Aşkına...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin