Giray Tandoğan
Yaptığım evlenme teklifinin üzerinden bir ay geçmiş artık takvimde artık ay Eylül'ün On Beşi olmuştu. Tek düzen giyinmiş bir şekilde kapının açılmasını bekliyordum. Bugün en nihayetinde uğraşlarım çabasını vermiş bulmakta. Cansu'yu ikna etmiştim. İsteme günü gelmişti bile.
Üzerimde sevgilimin sevdiği tonda ceketim ve yeleğim ile birlikte cidden yakışıklı olmuştum. Bileğimde sevgili olmamızın ardından ilk doğum günümde Cansu'nun almış olduğu saati de takmıştım. İkimiz içinde anlamı büyüktü sonuçta.
Kapının açılması ile birlikte Cansu da görünmüştü gözüme. Güzelliğim yine oldukça harikaydı. Ve benimdi. Bu melek de beni seviyordu.
Oldukça pahalı olduğunu duyduğum elbisesi içinde o kadar kadınsıydı ve bir o kadar da seksi. Sanırım onu bu şekilde gördüğüm nadir anlardan biri olmalıydı.
Kapı önünde hoş geldiniz muhabbetinden sonra nihayet ikimiz baş başa kalabilmiştik.
"Kırmızı Gül; büyük aşkın simgesiymiş. Birisine gerçekten "iyi ki varsın" demek, o insanın hayatınızda taşıdığı anlamın ne denli büyük olduğunu gösterirmiş. Hayatınızda gerçekten "iyi ki var" olanlar için, varlığıyla kendinizi dünyanın en mutlu insanı hissettiğiniz o en önemli insan için, 41 adet kırmızı gül alınır diyordu. Sen benim hayatımda pişman olmayacağım tek kararım oldun. Sevmekten vazgeçmek istemediğim tek parçam olacaksın. Seni Seviyorum Bir Tanem." diyerek elimdeki kocaman buketi yavaşça kucağına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voleybol Aşkına...
ChickLitSona yaklaştığımı düşünürken aşka yaklaşmışım... Aşkına Serisinin İlk Kitabıdır.