Cansu Akgün
Yine bir deplasman yollarındaydık. Emin Amca ve bizim grupça maça gidiyorduk. Bu değişmez rutinimiz olmuştu bizim. Başımızda Emin amca ve birkaç yakın arkadaşı ve bizler. Değişmeyen taraftar takımıydık.Takıma destek olmayı seviyorduk. Tabi uzun yolculuklar da yormuyor değildi canım. Belli bir kilometreden sonra can sıkıcı sonuçlar ortaya çıkarabiliyordu. Mesela Mine'nin çok hassas bir midesi vardı ki anlatamam. Neyse neyse konuyu da çok dağıtmayalım. Gereksiz yere milletin de midesini ayağa kaldırmaya gerek yoktu.
Takım otobüsünün geldiğini görünce hemen tezahürata başlamıştık bile. Takımdaki yeniler hariç herkes bizi tanır, bilirdi.
"Cansu hadi gel en güzel yeri bulalım da şu yeni gelen oyuncuyu çok merak ediyorum. Tipi nasıl oyunu nasıl acaba?" Heyecanla konuştuğunda gözlerimi devirdim. Klasik, sıradan topunu oynayan biridir yani.
"Of Ceren hani Selim'e karşı bir şeyler hissettiğini bilmesem yemin ederim kendine koca bulmaya geliyorsun maçlara diye düşünüceğim."
"Saçmalama kız öyle. Ne koca bulması. Tamam hala Selim ile işleri yoluna koyamamış olabiliriz ama seviyorum çocuğu şimdi. Aslında artık eskisi kadar sevmiyorum ki. Gerçi o da ilk zamanki konuştuğumuz gibi heyecanlı değil zaten. "
"Niye daha fazla uzatıyorsunuz ki?"
"Ben biraz intikam alıyor olabilirim. Zamanında Beyza ile çıkarken ne kadar harap etmiştim kendimi. Sonra Beyza hanım Selim'i aldatınca farkına vardık beyefendinin."
Bu kızın bu kadar kinci olmasından ürkütmüyor değilim dostlarım. Ufak bir gülümseme ile yerimize oturduğumuzda yavaş yavaş ısınmaya çıkan oyuncuları görünce keyfim iyice yerine gelmişti.
Burak'ı görmem ile yüzümdeki gülümsemem büyümüştü. Geçen yıl takımımıza katılmıştı. Bizimle yaşıttı ve tam bizim kafadandı. Hani milli bir voleybolcuydu ama kendini de kaf dağında görmüyordu.Yanındaki uzun boylu çocuk ile de bakakalmıştım. Uzun boyu vücudu ile orantılıydı ve onda sırıtmıyordu. Yakışıklıydı Allah için. Yeniydi. Bu sezon iyi kız taraftar toplardı artık.
Allah sahibine bağışlasın diyerek tezahürat eden arkadaşlarıma destek olmaya başlamıştım bile.
Maç başladığında her şey bizim takım için o kadar iyi gidiyordu ki ve yeni yakışıklı Giray da adeta şov yapıyordu . Ve her sayısından sonra dönüp bizim olduğumuz yere bakıyordu.
Elbette ki bana bakmıyordu ama ne bileyim onun bakışları buraya dönünce bir ister istemez utanıyordum. Ben de bir gariptim vallahi. Tanımazdım etmezdim."Şu yeni çocuk da amma da iyiymiş."
Selimin söylediğine başımı sallayarak onayladım.
İlk seti aldığımızda bende yerime oturmuştum . Her ne kadar yeni çocuk sürekli sayı kazandırsa da çok çekişmeli bir ilk set olmuştu. Bizde tabi anın heyecanı ile neredeyse hiç oturmamıştık.
Hakemin oyuncuları çağırması ile tekrar başlamıştı oyun.
"Şu herif niye sürekli buraya bakıp duruyor?" Yasin'in kıskanç çıkan sesi ile hepimiz kahkaha atmaya başlamıştık bile.
Nazlıyı kıskanmadığı bir dakika var mıydı acaba?"Bana bakmadığı kesin Yasin bir kes sesini de maçı izleyelim."
"Tamam hatun bir şey demedim ben izle sen maçını."
Onlara gülümseyip maça tekrar döndüğümde şeyin bitmesine son iki sayı kalmıştı ve bizim takım öndeydi. Böyle giderse ligdeki ilk maçı alıp öyle başlayacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voleybol Aşkına...
ChickLitSona yaklaştığımı düşünürken aşka yaklaşmışım... Aşkına Serisinin İlk Kitabıdır.