Voleybol Aşkına...

6

İKİ AY SONRA

Giray Tandoğan

Bu takıma geleli iki  ay geçmişti ve bugün ilk maçımız vardı. Bu iki ay boyunca her ne kadar aklımın bir köşesinde Cansu olsa da antrenmanlarla bir şekilde kafam dağılmıştı. Bir süre geçtikten sonra sadece iki defa gördüğüm birine bu kadar takılmamın saçma olduğunu kendime inandırmıştım. Takımıma uyum sağlamıştım. Bu iki ay boyunca da Kula'da olmayışımız benim için sanırım en büyük avantaj olmuştu. Takımın sahası tam olarak maça hazır olmaması nedeniyle geçen yıllarda yaptıkları gibi Ankara'da çalışmalarımızı yapmıştık. İlk maçımızı deplasmanda yapacaktık daha sonrasında ise sahamız bir haftaya kadar tamamen hazır olacağı için Kula da yapacaktık maçları.

İlk maçımız şansıma  İstanbul'daydı. Ailem de maça gelebileceklerdi. Gelmeyi çok istiyorlardı. Bende onları özlemiştim aslında. İlk defa İstanbul dışında bir takımda oynuyordum. 

"Giray nasılsın abi?"

"İyiyim. Sağ ol Burak sen nasılsın?"

"Ben iyiyim de sen bir dalıp dalıp gidiyorsun böyle dikkatimi çekti bir sorun mu var? Gerçi daha önce de dalıp gidiyordun böyle ama. "

"Bir kız var." Duraksayınca o konuşmaya başladı.

"Eee ne güzel. Yoksa seni istemedi mi?" İstemeyecek kadar ya da isteyecek kadar bir muhabbetimiz olamadı maalesef Burak. Sadece takıntılı bir pislik gibi kızı aklıma soktum ve şimdi de çıkaramıyorum. 

"Yok istememek değil. Kızı sadece iki kez gördüm ve ne bileyim aklımdan çıkmıyor. Gerçekten uğraştım ama yok yani. Bazen diyorum hani oğlum salak mısın sadece iki defa gördün. Ne oluyor sana. Ama sonra o anları bile düşününce bir kalbim depar atıyor."dediğimde sırıttı dediklerime.

"Durum vahim desene oğlum." Vahimdi itiraz edemezdim. 

"Hem de ne vahim. Kızın sadece adını biliyorum. Başka hiçbir bilgisi yok elimde."

"Kötü olmuş senin için. Keşke elimden bir şey gelse."

"Boş ver ya. Hiç unutamazsam artık Kulayı karış karış gezer bulurum."Güldü söylediklerime.

"Bulamazsan bende yardımcı olurum sana. Ne de olsa senden daha Kulayı görmüşlüğüm var şimdi sen kaybolursun falan."diyerek güldüğünde bende gülmüştüm. 

Burak takıma geçen sezon gelmiş daha sonrasında bir sezon daha sözleşme imzalamış. İlk geldiğim günden beri bana çok yardımcı olmuştu. Zaten aynı yaştaydık. Sanırım iyi anlaşmamızın bir nedeni de buydu. Bir de tam benim kafamdaydı. 

Takım otobüsünden inerken çok heyecanlıydım. Ne de olsa bu ilk maçımdı.Direkt olarak soyunma odasına giderken kulağıma gelen "Kulaspor" sesleri ile şaşkınlıkla Burak'a bakmıştım.

"Bakma öyle. Deplasmanda bile bizi bırakmayan karşı takımın taraftarına karşı sayıca az da olsalar bizi desteklemeyi asla bırakmazlar."

"Hadi ya desene hep destek tam destek. Bir ilçe takımına göre cidden fazla hevesliler."

"Aynen öyle. Bir de şu an ligdeki tek ilçe takımı olmaları herkesin dikkatini çekiyor. Bu da bizden çok hayranların hoşuna gidiyor."dediğinde gülümsemiştim. Haklıydı. 

Üzerimize formalarımızı giyip ısınmak için sahaya çıktığımızda ilk işim taraftarımıza bakmak olmuştu.
Burak'ın dediği gibi azdılar ama bayağı etkiliydiler. Şöyle bir dikkatlice baktığımda gördüğüm kişiler ile iyice şaşkına dönmüştüm. Emin Amca ve kızı vardı taraftar grubunun içinde. Tabi onların yanında da Cansu.

"Giray Oğlum ne oldu? Bak yine dalıp gittin. Artık korkutuyorsun beni."diyen Burak'a bakmadan konuşmuştum. Bakmıyordum sanki bir an ona baksam geri tribünlere baksam kaybolmuş olacaktı. 

"Burak sen buradaki kişileri tanıyor musun?"derken de taraftar grubunu göstermiştim.

"Evet de ne oldu? Oğlum bak beni korkutuyorsun sen ya. Tek tek konuşma. Söyle bir anda"diye azarladığında gülümsedim. 

" Hani bir kız var demiştim ya o kız işte şu Cansu."derken Cansuyu işaret etmiştim. 

"Hadi be deme."dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Ne olmuştu ki?

"Niye demeyeyim ki oğlum. Yerde ararken gökte buldum. Gerçi aramaya biraz ara vermiştim."

İkimizde benim söylediğim cümlenin tuhaflığına gülerken bir yandan da ısınmaya başlamıştık bile.
Tam tekrar gülen yüzüyle bize tezahürat yapan kıza bakmıştım ki bu sefer yanında yine o kafeye gelen gençler vardı.

"Gelmişler yine tipine ettiklerim.."

"Kim gelmiş Giray?"

"Şu Cansu'nun yanında ki oğlanlar Kim?"

"Onlar Cansu'nun arkadaşları. Yanındaki kızlarda sevgilileri. Grupta tek sevgilisi olmayan Cansu diye biliyordum ben. Yani en son sohbetimizde öyleydi."

"Hassiktir ya." Ben iki arkadaş yüzünden mi iki aydır kendimce triplere girmiştim. Aklımı kurcalayan kızı bulmak istesem de kendime engel olmuştum. Cidden bazen akılsızın önde gideni olabiliyordum. 

"Ne oldu demeye yoruldum artık be Giray?"diye isyan eden arkadaşıma döndüm. 

"O gün ben kızları takip ettim bir kafeye gittiler. Sonra otururken bu oğlanlar geldi. Cansu ile de yakın olunca ben sinirlenip çıkmıştım. Hem sen nereden biliyorsun sevgilisi falan olmadığını?"

"İlk Kulaya geldiğimde garip bir şekilde sokakta tanışmıştık. Kulaya alışmamda çok yardımcı oldular. Yaşlarımızda yakın olunca arada bir toplanırız."

"Hadi ya. Eminsin yani o erkeklerden biri ile sevgili değil."

"Değil. Onlar bizimkinin ağabeyleri gibidir. Ne oldu sen sırıtmaya başladın?"

"Evet artık taarruz vakti. Tabi senin yardımlarında gerekli." Burak ne taarruzu diye bile sormadı. Anlamıştı O da benim gibi sırıtmaya başladı. Hadi bakalım Giray. İyi oyna ve şu kızı etkile. Bir yerden başlamak lazımdı. 

Selam canlarım. Nasılsınız?

Geciktim biraz ama olsun artık. Bir önceki bölümün okunması neden az anlamadım ama inşallah durum böyle devam etmez.

Giray bazı gerçekleri öğrendi. Bakalım taaruz dediği nasıl olacak??

Bekleyip görelim...

Sizi Seviyorum.💕

Sağlıcakla Kalın...