36

5.1K 274 24
                                    

Giray Tandoğan

En son Kula'da bir kulüp binasına girerken tedirgin olmuştum ve o tedirginliği yenip kulüple anlaşmamın sonucunda Cansu ile tanışmıştım. Şimdi de sırf onunla ayrılmamak için çocukluğumdan beri renklerine aşık olduğum takıma gitmeyi reddetme durumuna gelmiştim. 

Bir saatin sonunda bana sundukları şartların bulunduğu olası sözleşmenin bir kopyasını da ben alarak babamın yanına eve gidecektim. Onunla sözleşme hakkında konuşmam lazımdı. Malum bir menejere ihtiyacım yoktu. Arkamda kapı gibi babam varken.

Arabaya bindiğim gibi sevgilimi aramıştım bile.

"Giray."

"Güzelim. Nasılsın? Ne yapıyorsun?"

"Iyiyim canım işte dershanedeyim. Sen ne yaptın kulüple görüştün mü?"

"Görüştüm. Bir sözleşmenin  kopyasını aldım şimdi. Babama gideceğim. Senin senin bir tuhaf geliyor hayatım. Bir sıkıntı mı var?"

"Onu nereden çıkardın ki canım?"diye sorması ile nedense içimdeki şüphe artmıştı.

"Bilemiyorum Cansu. Sesin kesik kesik geliyor. Bir sıkıntı yok değil mi?"

"Giray. Yok dedim ama sana ya. Neyse sen ne zaman geleceksin ki?"

"Akşama doğru buradan çıkarım güzelim. Belli olmaz da ha. Saat daha 12.00"

"Ona göre mesaj atarsın canım bende artık derse gireyim."

"Cansu."diyerek kapatmasını engelledim.

"Efendim canım."

"Gelince seni görme şansım olur mu? Özledim kızım seni."

Gülme sesi kulaklarıma doluyordu.

"Bende seni özledim canım acele etmeden, sağ salim gel sen yeter."

"Seni Seviyorum Cansu'm."

"Bende seni seviyorum hayatım ancak derse girmem lazım artık. Annenle babana selamlarımı ilet. Güneşi de öpüver sevgilim."diyerek telefonu kapatmıştı.

Eve geldiğimde çalışanların kapıyı açması ile içeri girmiştim.

"Babam."diyerek kollarını bana açmış idolüme sarılmıştım bile.

"Oğlum. Hoş geldin."

"Nasılsınız?"

"Iyiyiz oğlum. Sen nasılsın? Konuştun mu Galatasaray ile?"

"Konuştum baba bazı şartları. Sana da getirdim sen de bir bak istersen. Beni rahatsız eden bir kısmı yoktu."dediğimde elimdeki kağıdı alıp incelemeye başlarken:

"Abiiiiiii."diye bağırırken bir yandan da koşarak bana gelen kardeşimi yarı yolda ben yakalayarak havaya doğru kaldırdım. 
Ellerini yanaklarına koyduğunda gülümseyerek avcunu öpmeye başlamıştım bile. Küçüklüğünden beri gerçekleştirdiğimiz bir ritüeldi bu.

"Cansu Ablam seninle gelmedi mi?"

"Hayır Güneşim Cansu Ablanın ders çalışması lazım o benimle gelemedi."

"Yaa o zaman abicim beni aşağıya indirir misin?"deyince şaşkınlıkla ona baktım.

"Güneş. Senin beni kıskanman gerekmiyor mu?"

"Neden abicim?"diye masum masum sorması ile sıkıca sarıldım kardeşime.

"Neyse neyse. Kıskanma zaten. Hadi bakalım senin dersin falan yok mu?"

"Ayyy! Unuttum. Abi bırak beni indir indir."

Güneşin odasına çıkması ile babama döndüm.

"Baba. Seni rahatsız eden bir madde var mı?"

"Yok evlat. Bence gönül rahatlığı ile imza atabilirsin."

"Yarın sabah o zaman ön imzayı atarım. Akşama Kula da olmam lazım."

"Niye ki evlat?"

"Gelinini çok özledim baba. Ne yapayım?"demem ile babam da sırıtarak bana bakmaya başladı.

" Getirseydin onu da."

"Sınavına az kaldı baba. O da sıkı çalışıyor. O yüzden de fazla ayrı kalmak istemiyorum."

"Anladım oğlum. Aman kıza destek ol. Iyi gününde de kötü gününde de."

O gün akşam ailemle yemeğimizi yerken Cansu'nun mesajıma cevap vermemiş olması canımı sıksa da telefonunu ders çalışırken kapatıyordu. Kendime telkinler vererek ertesi gün için de erkenden yattığımda hala bir mesaj yoktu. Bu durum ertesi günde devam edince artık canımı sıkmaya başlamıştı.

Babamla birlikte kulüp binasından çıktığımızda oyalanmadan yola çıktığımda mesaj gelmişti nihayet hanımefendiden.

En sonunda gelen mesajla birlikte sinirle gülmeye başlamıştım.

'Özür dilerim Giray. Bir türlü dönemedim sana. Dün çok yoğundu benim için. Sanırım yola çıkarsın birazdan. Dikkatli gel. Seni seviyorum💙'

Ne kadar yoğun olsak da birbirimize zaman ayırmaya çalışıyorduk. Bu geçerli bir bahane değildi o yüzden.

Hemen Burak'ı aramaya başladım.

'Alo.'

'Alo. Burak Nerdesin?'

'Ben. Şey Giray. Sen neredesin?'

'Burak kıvırma. Söyle orada neler oluyor?'dedim artık sinirlerime hakim olamadan.

'Giray. Sakin ol tamam mı?'

'Sakin olmamı gerektirecek ne var ki?' derken bir yandan da arabayı sağa çekmiştim bile.

'Dün öğleden sonra Cansu hastaneye kaldırıldı.'

'Ne?'

*****
Selam Canlarım. Nasılsınız?

Biliyorum. Bölüm arası çok uzadı ancak artık sınavıma 20 küsür gin2 kaldı ve yoğun bir deneme temposuna girdim. Bölümü de o yüzden bir türlü ayarlamadım.

Affınıza sığınarak keyifli okumalar diliyorum.

"Oy ve Yorumlarınızı Bekliyorum."

Sizi Seviyorum💕

Sağlıcakla Kalın...

Voleybol Aşkına...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin