Kucağımdaki Güneş ile ilgilenirken karşımdaki sandalyede oturup bize sevgiyle bakan kadına çevrildi gözlerim.
Ona gülümseyip yan tarafımızda bulunan masadan gelen seslere dönmüştüm ki tam o sırada duyduğum kamera sesi ile sevgilime baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne yaptın?"
"Çok güzel çıktınız ben de dayamadım."derken bir de omzunu silkmesi ile gülümsemem yüzümde büyüdü.
Güneş başını omzuma dayayıp gözlerini kapattığında yorulduğunu anlamıştım.
"Güneş'im yoruldun mu sen?"
"Evet Cansu Abla. Keşke annemlerin yanında kalsaydım."dediğinde Cansu onu benden çekip kendi kucağına almış, şapkasını ve güneş gözlüklerini takmış kucağına yatırmıştı.
"Demek sizi mutlu edemedik Güneş Hanım."
"Hayır mutluyum ama siz çok geziyorsunuz Cansu Abla. Annem ve babam yazlıkta oluyorlar. Hem Cem ile de oynuyorum canım sıkılınca."
Haklıydı kızım benim. Sabahtan beri sokaklara atmıştık Cansu ile kendimizi. Malum üç haftadır buradaydık ve artık geri dönmemiz gerekliydi. Cansu'nun açıklanan puanı ile tercihlerini geçen haftalarda yapmıştık. Bir haftaya kadar da sonuçların açıklanmasını bekliyorduk. Oradan da hayırlısı ile kayıt işleri falan. Zaten daha sonrasında ise benim de sezon öncesi antrenmanlarım başlayacaktı.
"Giray."
"Efendim canım."
"Daldın. Bir şey mi oldu?"dediğinde elinin birini avuçlarıma alarak gülümsedim.
"Hayır sadece geri dönüşü düşünüyordum."
"Evet ya. Ben buradan dönmek istemiyorum Giray."diyerek yüzünü astığı zaman gülümsemem yüzümde büyüdü.
"Her boş vaktimizde geliriz buraya olmaz mı?"
"Harika olur ama önce yazlığa geri dönsek çok iyi olacak."derken gözleri ile de kucağında uyuyup kalmış olan Güneş'i gösterdi.
Hesabı ödeyip sevgilimin kucağında yüzündeki gülümsemeyle uyuyan kardeşimi kucakladım. Bir elimle onu sararken bir elimle de Cansunun eline yapışmıştım.
Üzerimi değiştirip merdivenlerden aşağıya inerken gördüğüm güzellik ile adımlarım kendiliğinden durmuş, gözlerimde sadece ona odaklanmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Giray."
"Sevgilim. Çok güzel olmuşsun da sence de biraz kısa değil mi bu?"
"Sanırım geçende yaşadıklarımızı tekrar yaşamak istiyorsun. Giray burası tatil yeri. Böyle giyinmek ya da giymek istemem oldukça normal. Hem ben sana kaslarını belli eden tişörtlerine bir şey diyor muyum?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ha."
"Ne Ha. Giyiyorsun dar dar tişörtler. Omuzların kasların her şeyde meydanda."diye hızlı hızlı konuşan kıskanç yarimin dudaklarına yapışarak onu durdurmuş da olmuştum.
"Sen kıskanınca ne kadar tatlı oluyorsun ama böyle. Neyse demek ki artık benim de susmam gerekiyor."
"Ne demek bu şimdi Giray?"
"Şöyle ki tatlım nasıl olsa ben her zaman yanındayım. Seni korurum. Kıskansam da sana belli etmemeye çalışacağım. Çünkü sen benimsin yani benimsin derken beni seviyorsun. Daha ne isterim değil mi?"
"Sen ne güzel yan çiziyorsun öyle ya?"
"Aşk olsun hayatım ya ne yan çizmesi."diye gülerek ona sırnaşmaya çalıştığımı görünce çatılan kaşlarını düzeltip ufak ufak gülümsemeye başlamıştı.
"Düpedüz yan çiziyorsun Giray bey. Baktın tişörtlerini giyemeyeceksin bana izin verdin değil mi?"derken ellerini boynuma sardı.
Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp hemen kendimi geri çekerken bir yandan da belinden tutarak onu daha çok kendime çekmiştim.
